KUDÜS - Abdurrauf Arnavut

İsrail'in işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs'te ikamet eden Filistinliler, yeni çıkarılan "sürgün yasası" ile siyasi gerekçeler öne sürülerek, doğdukları ve büyüdükleri kutsal kentten göç ettirilme tehdidiyle karşı karşıya.

İsrail İçişleri Bakanlığına, "terör örgütleri" olarak nitelediği gruplar ile bağlantısı olduğu tespit edilen Kudüslü Filistinlilerin oturum belgelerini iptal etme yetkisi veren yasa tasarısının onaylanmasının ardından Kudüs'teki Filistinlilerin, çeşitli bahanelerle ikamet izinlerinin iptal edilmesinden endişe ediliyor.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler, şehirdeki toplam nüfusun üçte birini oluşturuyor. Her birinin "Kudüs sakini" olarak özel İsrail kimlikleri olsa da İsrail vatandaşı kabul edilmiyorlar.

"Kudüs'ten çıkarılmam, hayatımın en acı günüydü"

Kudüs'ten çıkarılan ve Batı Şeria'da ikamet eden Filistinli milletvekili Muhammed Ebu Tayr, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail cezaevlerinde 34 yılım geçti ancak doğduğum, büyüdüğüm Kudüs topraklarından çıkarılmam hayatımda yaşadığım en zor ve acı gündü." dedi.

Ebu Tayr, "Kudüs'te 1967 yılından bu yana on binlerce Filistinli gözaltına alındı, birçok ihlal yapıldı. Ancak şu an yaşananlar, dünyanın hiçbir yerinde görülmedi. Çıkarılan kanunla, Filistinlilerin Kudüs'ten sürülmesi hedefleniyor." diye konuştu.

İsrail'de Arap Azınlık Hakları Hukuk Merkezi Genel Müdürü Hasan Cebarin de, "Filistinlilerin oturum belgelerini iptal etme yetkisi veren yasa için kullanılan gerekçeler çok boyutlu. Örneğin birisi bir hayır kurumuna yardım etse ya da bu kurumdan yardım alsa, İsrail bunu terör örgütüne yardım olarak göstererek oturum belgesini iptal edebilir." ifadesini kullandı.

İsrail'in 1967 yılında Kudüs'ü işgal etmesinden bu yana kentteki binlerce Filistinlinin, "yaşam merkezinin değiştirilmesi" gerekçesiyle oturum izinlerinin iptal edildiğini ve Kudüs dışına gönderildiklerini ifade eden Cebarin, "Şimdi ise çıkarılan yasayla İçişleri Bakanı'na, elinde yeterli delil ve kanıt olmadan, yargılama olmaksızın Filistinlilerin oturum izinlerini iptal etmesi için geniş yetkiler veriliyor. Bu daha önce görülmemiş bir siyaset." değerlendirmesinde bulundu.

Yasanın arka planı

İsrail meclisi (Knesset), 7 Mart'ta, İçişleri Bakanına, "terör örgütleri" olarak nitelediği gruplar ile bağlantısı olduğu tespit edilen Kudüslü Filistinlilerin oturum belgelerini iptal etme yetkisi veren yasa tasarısını onaylamıştı. Daha önce ilk oylaması yapılan söz konusu tasarı, mecliste ikinci ve üçüncü kez oylanarak kanunlaşmıştı.

İsrail İçişleri Bakanlığı, daha önce, Filistin'deki 2006 seçimlerini Hamas'ın kazanmasından bu yana Kudüs'ten milletvekili olarak Filistin meclisine giren Muhammed Ebu Tayr, Ahmed Attun ve Muhammed Tutah ile eski Kudüs Bakanı Halid Ebu Arafe'yi Kudüs kimliklerini iptal etmekle tehdit etmişti.

İçişleri Bakanlığının bu tehdidi, ülkedeki en üst yargı merci İsrail Yüksek Mahkemesi'ne taşınmıştı. Filistin milletvekili Ebu Tayr, işgal güçlerince eski bakan Halid Ebu Arafe ve iki milletvekiliyle birlikte Kudüs'ten Ramallah'a göç ettirilmişti.

Avrupa Birliğinden yapılan açıklamada da İsrail'de kabul edilen yasa tasarısının, uluslararası insani hakları bağlamında korunan Doğu Kudüs'teki Filistin nüfusunun oturum hakkını daha kırılgan hale getirebileceği ve iki devletli çözümü olumsuz etkileyeceği kaydedilmişti.

İsrail'in 1967'den bu yana işgal ettiği topraklardaki egemenliğinin AB tarafından tanınmadığına yer verilen açıklamada, "İsrail yasaları aksini söylese de söz konusu topraklar İsrail'in sayılmamaktadır." ifadeleri kullanılmıştı.

İsrail, geçen yıl 107 Filistinlinin Kudüs'te ikamet hakkını elinden almıştı. İsrail'in, Kudüs'ü işgal ettiği 1967'den bu yana kentte yaşama hakları elinden alınan ve Batı Şeria'ya göçe zorlanan Filistinlilerin sayısı ise 14 bin 500'ü geçti.

Kaynak: AA