ANKARA

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla başlayan ve devlet sırrı niteliğindeki belgelerin bulunduğu Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Bölge Başkanlığında günlerce süren aramalara ilişkin soruşturmada görev yapan hakim ve savcıların yargılanmasına ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde başlandı.

Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda yapılan yargılamada heyete Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil başkanlık etti.

Duruşmaya, tutuklu sanıklar eski savcı Mustafa Bilgili, eski hakimler Nihal Uslu ve Halil İbrahim Kütük jandarma eşliğinde getirildi. Duruşmada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca geçici olarak görevden uzaklaştırılan tutuksuz sanık hakim Abdullah Bahçeci de hazır bulundu.

Sanıkların yakınlarının da katıldığı duruşmada, Seferberlik Tetkik Komutanlığında o dönemde görev yapan subay ve astsubayların avukatı Süleyman Ayhan, Seferberlik Bölge Başkanı emekli albay Yusuf Akal ve soruşturma döneminde Seferberlik Astsubayı olan emekli asker Muzaffer Ata müşteki sıfatıyla yer aldı.

Mahkeme Başkanı Yeşil, Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca, eski Ankara Cumhuriyet Savcıları Mustafa Bilgili, Şadan Sakınan ile eski hakimler Nihal Uslu, Halil İbrahim Kütük, Dündar Örsdemir, emekli hakim Selahattin Türkeli ile Hasan Şatır ve Abdullah Bahçeci hakkında hazırlanan son soruşturma kararının iddianame yerine geçeceğini hatırlattı.

Başkan Yeşil, 8 sanık arasında sayılan ve haklarında yakalama kararı çıkarılan firari Dündar Örsdemir ve Şadan Sakınan'ın halen yakalanamadıklarını belirtti. Başkan Yeşil, son soruşturma raporunda, haklarında "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılması istenilen eski hakimler Hasan Şatır ile emekli hakim Selahattin Türkeli hakkındaki isnatların, başka dairenin konusuna girmesi nedeniyle bu iki kişi hakkındaki dosyanın ayrılmasına karar verdiklerini bildirdi.

Son soruşturma kararı

Duruşmada daha sonra Savcı Kenan Zeybek tarafından, Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının sanıklar hakkında hazırladığı son soruşturma kararı okundu.

Buna göre, iddianame yerine geçen son soruşturma raporunda, sanıkların, "kozmik oda" soruşturması sürecinde FETÖ/PDY içerisinde yer alarak hareket etmek suretiyle devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin hukuka aykırı yollarla ele geçirilip askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin edilip açıklanması eylemine müşterek fail olarak katıldıkları belirtildi. Sanıklardan Bilgili, Uslu, Örsdemir, Sakınan, Kütük ve Bahçeci'nin, "silahlı terör örgütüne üye olma", "gizli kalması gereken bilgileri açıklama", "görevi kötüye kullanma", Hasan Şatır ile emekli hakim Selahattin Türkeli'nin ise "görevi kötüye kullanma" suçundan cezalandırılması istendi.

Sanıklardan Nihal Uslu, son soruşturma kararı kendisine tebliğ edilmediğinden savunma için süre istedi. Sanık Halil İbrahim Kütük de avukatı bulunmadığını, kendisine zorunlu müdafi atanmasının ardından savunma yapabileceğini belirtti. Diğer sanıklar ve avukatları da savunma yapmak için süre istedi.

Duruşmada daha sonra müştekilere söz verildi.

"Zalimler için yaşasın cehennem"

Dosyada müşteki sıfatıyla yer alan avukat Süleyman Ayhan, Seferberlik Dairesi Başkanlığında o dönemde görev yapan subay ve astsubayların avukatlığını yaptığını, bu askerlerle ilgili soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığını söyledi. Bu dosyanın müştekisi olduğunu sonradan öğrendiğini belirten Ayhan, "Son soruşturma kararını inceleyip müşteki sıfatım var mı yok mu bir bakayım, ondan sonra beyan verebilirim." dedi.

"Kozmik Oda" soruşturması sürecinde Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Bölge Başkanı olan emekli albay Yusuf Akal da "Bölge Başkanlığındaki subay ve astsubayların komutanı olarak çok mağduriyet yaşadık, şikayetçiyim." diye konuştu.

Soruşturma döneminde Seferberlik Astsubayı olarak görev yapan ve olaylar sırasında gözaltına alınan Muzaffer Ata da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti. Ata, "uydurulan" soruşturma kapsamında, 25 Aralık 2009'da üniformasıyla gözaltına alındığını, kendisi gözaltındayken, eşi ve iki oğlunun bulunduğu evinin sabaha karşı arandığını anlattı.

Olayların ardından 8 yıldır psikolojik tedavi gördüğünü, evinin karanlıkta aranması şokunu atlatamayan oğlunun da halen kırmızı reçeteli ilaç kullandığını söyleyen Muzaffer Ata, şunları söyledi:

"Terörle mücadelede, ülkemiz, milletimiz, bayrağımız ve onurum için yıllarca çalıştım. Ama o dönemde en yakınlarımın gözünde dahi suçlu konumuna düştüm. Tedavime GATA'da başladım. Bana 'uyum bozukluğu' teşhisi konması nedeniyle, 'TSK'da görev yapamaz, silah kullanamaz' denilerek TSK ile ilişiğim kesildi, malulen emekli edildim. 6 yıl boyunca fiziki ve teknik takibe maruz kaldım, birçok baskı gördüm. İlişiğim kesildiği için şu an mesleğimle alakalı başka bir iş de yapamıyorum. Devletten aldıkları gücü kötüye kullananlar hakkında şikayetçiyim. Zalimler için yaşasın cehennem."

Verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Eyüp Yeşil, ara kararları açıkladı. Yeşil, ByLock kullanıcısı olan bazı sanıklarla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğünden doküman istenmesine, sanıklara savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine karar verdiklerini bildirdi.

Duruşma, 7 Haziran 2017'ye bırakıldı.

"Kozmik Oda"da ne olmuştu?

Eski Ankara Savcısı Mustafa Bilgili, kamuoyunda "Kozmik Oda" olarak bilinen, Aralık 2009'da dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a "suikast düzenleneceği" iddiası üzerine açılan soruşturmayı yürütmüştü.

Savcılık, Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığına ait "devlet sırrı" niteliğindeki belgelerin bulunduğu 11 ve 16 numaralı odalarda (kozmik oda) arama yapmak istemiş, Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığı görevlileri ise çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde, devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğini belirterek, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddesi gereği cumhuriyet savcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceğini ifade etmişti.

Bunun üzerine savcılığın talebiyle o dönem Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olan ve FETÖ üyeliği suçlamasıyla halen aranan hakim Kadir Kayan, bu odalarda 20 gün boyunca arama yapmış, CD, dosya ve hard disklerden oluşan "gizli belgeler" dışarı çıkarılarak FETÖ ile bağlantılı oldukları tespit edilen TÜBİTAK uzmanı bilirkişilere çözümletilmişti.

Yıllarca Bilgili'de bulunan dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığındaki yeni iş dağılımının ardından Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosuna verilmişti. Büroda görevli savcı, 38 şüpheli asker hakkındaki soruşturmayı Mart 2015'te "takipsizlik" kararıyla sonuçlandırmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, daha sonra "Kozmik Oda" soruşturmasında, Türk Silahlı Kuvvetleri personeline "kumpas" kurulduğuna yönelik deliller elde edilmesi üzerine aralarında eski polisler ve TÜBİTAK personelinin de bulunduğu bazı zanlılar hakkında soruşturma açmıştı.

Sanıklardan Bilgili ve Şadan Sakınan'ın terör örgütünün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı oldukları da ortaya çıkmıştı.

Muhabir: Aylin Sırıklı

Kaynak: AA