ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin iddianamede, devlet sırrı niteliğindeki belgelerin saklandığı "Kozmik Oda"dan, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın dengesini kaybederek attan düştüğü anın fotoğrafların çıktığına yönelik ifadeler yer aldı.

İddianamede tanık olarak ifadesine yer verilen Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Hukuk Müşavirliği ve Davalar Daire Başkanı Hakim Albay Okşan Çidem, 2009'da Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında bulunan 11 ve 16 numaralı odalarda arama yapılmasına izin vermeyen Başkanlık personeliyle, 2011 yılında Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulunan Orgeneral Necdet Özel başkanlığında bir toplantı yapıldığını anlattı.

Toplantıda, Seferberlik Tetkik Kurulu personelinin aramalar hakkında bilgi verdiğini belirten Çidem, Özel'in, "Devlet sırrı olduğunu belirterek itiraz ettiğiniz belgelerde neler vardı" diye sorduğunu, bunun üzerine Seferberlik Tetkik Kurulu personelinin de 2010 yılı Ocak ayında devlet sırrı oldukları gerekçesiyle savcılığa teslimine itiraz edilen 20 civarında belgenin birer nüshasının yer aldığı klasörü Özel'e sunduğunu belirtti.

Özel'in klasör içindeki evrakı incelemeye başladığını aktaran Çidem, bu evraklardan bir tanesinin o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın ata bindiği sırada atın huysuzluk çıkartması üzerine dengesini kaybederek düştüğü ana ilişkin fotoğrafların yer aldığı sunum olduğuna işaret etti.

Çidem, dönemin Genelkurmay Başkanı Özel'in fotoğrafları görünce çok kızdığını, "Bu ne, bu mu kozmik odadan çıktı, bunun kozmik odada ne işi var?" karşılığını verdiğini bildirdi.

Siyasi partilerin oy oranları kozmik odadan çıktı

Özel'in dosyayı incelemeye devam ederken geçmiş yıllarda yapılan bir seçimde bazı bölgelerde siyasi partilere çıkan oy oranlarına ilişkin bilgileri içeren belgeyi fark ettiğini anlatan Çidem, Özel'in "Bu ne, bunun ne işi var peki kozmik odada?" diyerek Özel Kuvvetler personeline tekrar sorduğunu aktardı.

Çidem, Özel Kuvvetler personelinin de "Tam olarak bilmiyoruz ama bölge etütlerimiz için olabilir." şeklinde cevap verdiğini belirterek, görev alanları kapsamında çalışma yaptıkları bölgenin demografik yapısıyla ilgili hususlar için hazırlanmış olabileceğini ima ettiklerini vurguladı.

Özel'in klasörü hızlıca çevirdiğini ancak ilgisiz evrakın kendisini sinirlendirdiğini dile getiren Çidem, "Bana bunlara devlet sırrı diye itiraz ettirip beni gülünç duruma mı düşüreceksiniz?" dediğini bildirdi.

Özel'in "Peki ne var bu imajların içerisinde" diye sorduğunu ifade eden Çidem, Seferberlik Tetkik Kurulu personelinin de "Tam olarak bilmiyoruz, bölge etütlerimiz olabilir" yanıtını verdiğini anlattı.

Çidem, Özel'in Özel Kuvvetler personeline "peki bu imajları yanlarında bizden (askeri personeli kastederek) birkaç kişi varken inceleseler, suç unsuru gördüklerini alsalar, askeri belgeleri sonrasında iade etseler bir sorun olur mu?" şeklinde bir soru yönelttiğini, Özel Kuvvetler personelinin de bu şekilde yapılacak bir incelemenin sorun yaratmayacağını ifade ettiğini aktardı.

Bunun üzerine Özel'in, "Tamam mahkeme kararıyla istenen imajları teslim edin, biri Özel Kuvvetlerden biri Genelkurmay Adli Müşavirliğinden iki personelin ismini bildirin, onların huzurunda inceleyip kendilerini ilgilendirenleri alsınlar kalanlarını iade etsinler." şeklinde emir verdiğini belirten Çidem, bu şekilde toplantının sonlandığını kaydetti.

"Özel Kuvvetler sorun teşkil etmez"

Toplantı sonucunda Özel'in daha önceden devlet sırrı olduğu belirtilerek itiraz edilen bir kısım belgelerin içeriğini (Cumhurbaşkanı ile ilgili fotoğraflı yansılar, seçim sonuçları gibi) dikkate alarak mahkemenin arama kararına itiraz edilmesini uygun görmediğine dair bir tutanak düzenlediğini dile getiren Çidem, bu şekilde hazırlanan tutanağın kendisi ve o dönem Genelkurmay Adli Müşaviri olan Albay Muharrem Köse tarafından imzalandığını dile getirdi.

Bu tutanağı Adli Müşavirlikte tutulan dosyaya eklediğini, sonrasında toplantıda alınan karar doğrultusunda Özel Kuvvetlerle de yazışma yapıldığını anlatan Çidem, Özel Kuvvetler tarafından, hem inceleme işlemlerinde görev yapması uygun görülen bir binbaşının isminin bildirilmesini hem de askeri personel huzurunda yapılacak incelemenin askeri bilgi/belge açısından sorun teşkil etmeyeceğini yazılı olarak ifade ettiğini belirtti.

Muhabir: Merve Yıldızalp

Kaynak: AA