KIRKLARELİ - ÖZGÜN TİRAN

Kaderleri birbirlerine benzeyen, yaşadıkları birçok zorluğu ve acıyı evlat sevgisiyle unutan fedakar babalar, yıllardır çocuklarına hem babalık hem annelik yapıyor.

Kimi eşinin ölümüyle, kimi rahatsızlığı, kimi de kendisini terk etmesi nedeniyle çocuklarıyla bir başına kalan babaların fedakarlıkları takdir topluyor.

Kırklareli'nde üç çocuğuyla hayatını sürdüren Ferdi Sinar, eşinin hayatını kaybetmesinin ardından kızıyla yaşayan engelli Muharrem Mustafa Elecin, eşini trafik kazasında kaybeden ve yüzde 73 engelli oğluna bakan Hüseyin Kahya ve bir süredir eşinin rahatsızlığı nedeniyle üç çocuğuna ve eşine bakan Ali Açıkgöz'ün yaşamını AA ekibi görüntüledi.

"Evlat olmadan, baba olunmuyor"

Yüzde 40 engelli Muharrem Mustafa Elecin (51), 2012 yılında eşini kaybetti. Eleci, o dönemde 3 yaşında olan kızı Gülsevim Elecin ile hayatı göğüslemeye başladı.

Baba Elecin, 9 yaşında olan kızına 6 yıldır hem babalık hem annelik yapmaya çalıştığını belirterek, "Ben kızıma babalık yapmayı vefakarlık olarak görmüyorum. Bir babanın yapması gereken sorumlukları yerine getiriyorum." dedi.

Kızıyla bazen arkadaş, bazen baba, bazen anne, bazen ise bir dost olduklarını aktaran Elecin, kızı için her türlü mücadeleyi vermeye hazır olduğunu söyledi.

Kızını canından daha çok sevdiğini vurgulayan Elecin, gün içerisinde ev işlerini yaparak, kızıyla mutlu bir hayat sürdüklerini anlattı.

Bir anne kadar belki mücadele edemediğini ve kızına anne sevgisini veremediğini belirten Elecin, "Ben onda (kızımda) çok farklı duygular yaşadım. Allah’tan onu çok istedim ve Allah bana onu 41 yaşımdan sonra verdi. Bir evladım oldu, dünyaya o geldiği zaman o kadar çok sevinmiştim ki 'Yarabbim bana verdiğin evlat için sana teşekkür ederim' dedim. Ondan sonraysa baba olarak üzerime düşen vazifeleri onun için yapabildiğim zaman bununla övünüyor muyum hayır övünmüyorum. Aslında benim tek mutlu olduğum nokta onun başarılı olduğu zamandır." diye konuştu.

"Baba olmak çok güzel bir duygu"

Biri kız 3 çocuğu ile tek odalı evde yaşayan Ferdi Sinar'ın çocukları için verdiği mücadele herkesin takdirini topluyor.

Evlatlarının kahvaltısını hazırladıktan sonra iş başı yapan, 3 tekerlekli el arabası ile çöp konteynerlerinden hurda ve şişe toplayan Sinar, günlük yaklaşık 30 lira kazanıyor.

Baba Sinar, 6 yıldır çocuklarını hiçbir zaman yalnız bırakmadığını dile getirdi.

Eşinin 6 yıl önce 3 çocuğunu bırakarak evi terk ettiğini, hurda toplayarak çocuklarının geçimini sağladığını anlatan Sinar, bir baba olarak çocukları için mücadele devam edeceğini vurguladı.

Çocuklarını çok sevdiğini belirten Sinar, şöyle devam etti:

"Bütün babalar keşke böyle olsa. Ben bütün babaların böyle olmasını isterdim. Hiçbir anne evladını bırakmasın, hiçbir evlat öksüz kalmasın. Eşim çocuklarımı terk ettiğinde çok üzüldüm ama daha sonra bu duruma alıştık. Biz evlatlarımızla mutlu bir hayat sürüyoruz. Ben onlara hem anne oldum, hem baba oldum. Baba olmak çok güzel bir duygu."

Sinar, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğününde çocukları için nakli ve nakdi yardımlarda bulunduğunu dile getirerek, "Allah devletimizden razı olsun" ifadesini kullandı.

Fedakar babanın 42 yıllık mücadelesi

Eşini trafik kazasında kaybettikten sonra, o dönem 3 yaşında olan zihinsel engelli oğluyla bir başına kalan Hüseyin Kahya da evladıyla hayata tutunma mücadelesiyle örnek oluyor.

Zihinsel engelli oğlu Çağdaş Emrah Kahya'nın yüzde 73 zihinsel engelli olduğunu belirten Kahya, oğlunu çok sevdiğini ve onu 38 yıldır hiçbir zaman yalnız bırakmadığını kaydetti.

Hayatını engelli oğluna adadığını anlatan Kahya, "Eşimin vefatının ardından 38 yıldır oğlumla beraber yaşamaya başladık. İyi ki oğlum doğmuş. Allah herkese böyle temiz, pırıl pırıl evlatlar nasip etsin. Ben bir babayım ama oğluma hem annelik, hem babalık yapmaya çalışıyorum. Belki annenin verdiği sıcaklığı ona gösteremiyorum ama ona her zaman yakın olmaya çalışıyorum. Oğlumu hiçbir şeyden yoksun, mahrum bırakmamaya çalışıyorum." şeklinde konuştu.

Oğlunun mutluluğu için elinden geleni yapmaya özen gösterdiğini anlatan Kahya, her şeye rağmen oğlu ile güzel günler geçirmeye çalıştıklarını kaydetti.

Evin tüm yükü sırtında

Bir süredir eşinin rahatsızlığı nedeniyle, üç çocuğu ve eşine bakmak zorunda kalan 30 yaşındaki Ali Açıkgöz'ün de ailesi için verdiği mücadele dikkati çekiyor.

"Kotiga" denilen iki tekerlekli aracıyla çöp koyteynerlerindeki atık kartonları toplayan Açıkgöz, ailesinin geçimini sağlamak için günlük 30 kilometre yol katediyor.

Açıkgöz, maddi açıdan zor durumda olduklarını ancak ailesiyle huzurlu bir hayat sürdüklerini ifade etti.

Eşinin rahatsızlığı nedeniyle çocuklarına da kendisinin baktığını ifade eden Açıkgöz, "Bir baba olmak çok güzel bir duygu. Bunu insan evlenmeden tadamaz. Ben onlar için gece gündüz var gücümle çalışıyorum. Her şey çocuklarım için." dedi.

Kaynak: AA