ANKARA - Bahattin Gönültaş,Sevgi Ceren Gökkoyun

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, kuruluşun daha şeffaf ve hesap verebilir olması için teknolojiye yatırım yaptıklarını belirterek, "Bütün süreçleri şeffaf ve hesap verebilir bir modele taşımazsak, gelecekte yerimiz olmayacağının farkındayız." dedi.

Kınık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Kızılayının bir dönüşüm süreci yaşadığını ve bu süreçte, günün şartlarına ve ihtiyaçlarına göre kurumun iç dinamikleriyle hafızasını yitirmeden çalışma kültürünü geliştirecek bir metodolojiyle yeniden uyarlamaya çalıştıklarını bildirdi.

Topluma bağış, gönüllülük, yardım alacak insanların tespiti gibi birçok konuda raporlama taahhütleri vereceklerine değinen Kınık, Türk Kızılayını, pasif bir bağışçı ve gönüllü ilişkisinden daha aktif, ihtiyacı öngörebilen ve ihtiyaç anında nasıl ve ne tür yardım yapılabileceğini kestirebilen şeffaf bir yapıya doğru dönüştüklerini söyledi. Kınık, "Bu aslında bizim altına girdiğimiz büyük bir yük, sorumluluk çok yüksek ama bugün bütün süreçleri şeffaf ve hesap verebilir bir modele taşımazsak, insanların sistem içerisindeki müdahale süreçlerini minimalize etmezsek gelecekte yerimiz olmayacağının farkındayız." ifadesini kullandı.

Kınık, bu kapsamda ihtiyaçların, birtakım dijital araçlarla, doğal ya da beşeri bir afet olduğunda bunlardan etkilenen insanların ellerindeki basit ve ucuz sistemlerle değerlendirmesinin yapılıp Türk Kızılayına ulaştırıldığı teknolojiler üzerinde çalıştıklarını bildirdi.

"Türkiye en cömert ülke"

Kınık, Türkiye'nin geçen sene 6,5 milyar dolarlık doğrudan kalkınma ve insani yardım tutarı ile ABD'den sonra en çok yardım yapan 2. ülke olduğunu hatırlatarak, "Ama gayrisafi milli hasılasından ayırmış olduğu yüzde 0,75'lik pay ile ABD'nin yüzde 0,03 olan oranını geride bırakarak en cömert ülke konumuna geldi. Bu tutarın bu sene 8 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Dolaysıyla tutar olarak da birinci olabiliriz." dedi.

Türkiye'nin yaklaşık 4 milyon mülteciye hizmet sağladığını vurgulayan Kınık, sadece Suriyeli değil, 65 farklı vatandaşlıktan 1,3 milyon ihtiyaç sahibine aylık 120 lira destek sağladıklarını, 250 bin Suriyeli öğrenciye burs verdiklerini ve Suriyeli çocukların savaşın travmasını atlatabilmesi için 2,5 milyon psikososyal destek seansının yapıldığını bildirdi.

Türk Kızılayının kamu bütçesinden kaynak almadığını aktaran Kınık,"Finansal kaynaklarımız bağışlar ve kendi iktisadi işletmelerimizden gelen gelirlerle Avrupa Komisyonu ile imzalanmış olan 1 milyar avronun üzerinde fondan oluşuyor. Bu Avrupa Birliği’nin şu ana kadar bir sivil toplum kuruluşuna doğrudan verdiği en yüksek rakam. Dolayısıyla biz sadece topluma hesap vermiyoruz. Bize bağış yapan kurumsal yapılara karşı da hesap verebilir ve şeffaf olduğumuzu gösteriyoruz. Buralarda da bilgi teknolojilerini kullanıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Değerlere sahip çıkılmalı"

Türk Kızılayı olarak gençlere verilecek katkılar için hazır olduklarını belirten Kınık, şunları kaydetti:

"Gençlerimiz hayatın kıymetli bir sermaye olduğunu erken evrelerde öğrenmeli ve bu hayata hazırlanırken artık rekabetin arttığı, ayakta kalmanın zorlaştığı, geçinmenin, geçindirmenin onurlu bir hayat sürmenin gerçekten çaba gerektirdiği bu dünyaya çocukluktan itibaren hazırlanmalı ve değerlerine sahip çıkmalı."

Kaynak: AA