İstanbullulara hava uyarısı! İstanbullulara hava uyarısı!

İSTANBUL

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalioğlu, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, İstanbul'da Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin, Türkiye'nin olayın başından bu yana son derece titiz bir çalışma yürüttüğünü ve işin peşini bırakmadığını söyledi.

Cinayetin, bir ülkenin başkonsolosluğunda, planlı bir şekilde işlendiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu bildiren Prof. Dr. Hacısalihoğlu, Türkiye'nin, küresel vicdanın ayakta tutulması ve cinayetin tüm yönleriyle açığa çıkması için büyük bir mücadele verdiğini kaydetti.

Kaşıkçı'nın naaşına ulaşılması konusunda Türkiye'nin titiz bir çalışma yürüttüğünü dile getiren Prof. Dr. Hacısalihoğlu, "Bugüne kadar Suudi yönetiminin ve bu konunun muhataplarının tavrı, olayın aydınlatılması, delillerin gerçek anlamda toplanıp değerlendirilmesi anlamında olmamıştır. Bu şaşırtıcı da değildir. Türkiye'nin elinde ne kadar delil ne varsa bunları alıp bir anlamda karartabilmek, bunlara bir gerekçe üretebilmek, neyin Türkiye'nin elinde olduğunu, neyi bilip bilmediğini test edebilmek, anlayabilmek, bütün çaba bu noktada olmuştur. Nitekim Suudi Başsavcının Türkiye'deki davranışı, refleksi de böyle işlemiştir. Sonuç itibarıyla Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye bu anlamda bu tür çabalara, asla taviz verecek noktada değildir. Hukuktan aldığı güçle, bu konudaki kararlı tutumunu sürdürmektedir. Bugüne kadarki tutumu bu yönde olmuştur." diye konuştu.

"Cesedi neden gizliyorlar?"

Cemal Kaşıkçı'nın cesedinin akıbeti konusunda Suudi Arabistan'ın bilgi vermemesi konusunda ise Prof. Dr. Hacısalihoğlu, şunları söyledi:

"Bu durum, çemberin genişlememesi konusundaki dirençle anlaşılabilir, yorumlanabilir. Ne kadar çok aktör, ne kadar çok paydaş bu konunun faillerinin çemberinin genişlemesi mümkün olursa asıl o iradeyi, bu emri verenin adının netleşmesi konusunda bir yol açılabilir. Refleksin böyle işlediğini, ceset bulunursa belki bu konudaki özellikle Adli Tıp raporları Türkiye'deki yerli işbirlikçi denilen kişinin açığa çıkması, onun ne kadar konuşup konuşmayacağı bütün bunlara herhalde emin olmadıklarını da anlıyoruz. Esas itibarıyla bu talimatı verenin korunmasına ilişkin bir refleks işliyor. Baya bir çaba sarf ettiler, dublör bile kullanıldı, bunun tamamen bir senaryoyla yürütülmeye çalışıldığını, baştan böyle planlandığını ama işlerin ters gittiğini, ellerine yüzlerine bulaştırdıklarını, Türkiye'nin kararlı tutumunun, titiz çalışmasının, emniyet, istihbarat, adli birimlerin o açıdan bu süreçte olabildiğince çemberi dar tutma gayretiyle yürüttüklerini görüyoruz. Muhtemelen işbirlikçinin Kaşıkçı'nın öldürüldükten sonraki işlemler konusunda doğrudan bağlantısı var."

Muhabir: Etem Geylan

Kaynak: AA