İSTANBUL

İstanbul Fatih'te Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen dükkanında mesleğine devam eden Lütfü Eyüboğlu (61), AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Babasının satın aldığı dükkan sayesinde hikayelerinin başladığını ve kalay ateşini burada tüttürdüklerini dile getiren Eyüboğlu, kalaycılık mesleğinin günümüz şartlarına yenik düştüğünü ve giderek azalarak neredeyse bitme noktasına geldiğini dile getirdi.

Eyüboğlu, "1950 senesinde babam bu dükkanı satın aldı. Daha önce babam da burada çıraklık yapıyordu. Zaman zaman beni yanına çağırıp mesleği öğretiyordu. Babam her fırsatta 'Dükkanın geleceği sende' derdi. O rahmetli olunca dükkanı bana ve iki ustama bıraktı. İstanbul genelinde 72 usta vardı. Hepsi gitti, geriye bir ben kaldım" diye konuştu.

"Bu ateş yanmaya devam edecek"

Artık kalay yapacak usta bulunamadığını vurgulayan Eyüboğlu, yeni nesillere kalaycılığı öğretmek istediğini ancak iki çocuğunun dahi mesleği öğrenmek istemediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Çok isterdim mesleğimi öğretebilmeyi. Ben öldükten sonra bu dükkan kapanıp gidecek. Ancak ben yaşadığım sürece bu ateş yanmaya devam edecek. Geçim derdi ve farklı etkenler dolayısıyla insanlar kalaycılık yapmak istemiyor. Bu dükkan 1900’lü yılların başından bu zamana kalma. Hatta o kadar ki İstanbul işgal edilince babamın ustası eline silahını almış ve İngilizlerle savaşmaya gitmiş. O zamanlardan bu zamana kadar ayakta kaldık, kalaycılığı devam ettirdik. Bana kalay vermeye gelen insanlar da eski İstanbullu. Haftanın belki iki üç günü dükkan kapalı oluyor, çünkü iş çıkmıyor. İnsanlar artık kalayı tercih etmiyorlar. Oysa kalaylı tencerelerin verdiği tat hiçbir şeyde yok.’’

"Dükkanımı ve işimi bırakmaya kıyamıyorum"

Babasından kalan dükkanını ve işini bırakmaya kıyamadığını vurgulayan Lütfü Eyüboğlu, anılarının dükkanıyla bütünleştiğini ve yanan ateşte saatlerce kalay yaptığını söyledi.

Eyüboğlu, "Ateşin başına geçtik, kalaycılık yaptık. Kıskaç ile tencere kalayladık, kumda yıkadık. Babam hiçbir zaman bize haram lokma yedirmedi ve bizi bu konuda tembihledi. Çocuklarımın ikisi de mühendis. Babam bana ateş başında nasıl baktıysa, ben de kendi çocuklarıma öyle bakmaya çalışıyorum. Artık yaşlandım ve yoruluyorum. Kimi zaman güç gelse de babamın mirasına kıyamıyorum, bırakamıyorum." dedi.

Kaynak: AA