FARUK AKTAŞ/HÜSEYİN ÖZKAYA - Istanbul -

MİT yöneticilerinin KCK soruşturmasına dahil edilmesiyle doğan kriz, savcıya dosyadan el çektirilmesiyle bir nebze yumuşatılırken, Türkiye MİT Kanunu ile CMK’nın 250 ve 251. maddelerinde yapılması düşünülen değişiklik teklifleriyle yeni bir krize sürükleniyor. Muhalefet, “krize çözüm amacıyla ya da krizi fırsata dönüştürme” maksadıyla başvurulduğu değerlendirmesi yapılan değişiklik teklifine, yargının tümüyle yürütmenin denetimine bağlanacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in teklifin kapsamının genişletileceği yönündeki açıklamaları, bir yandan Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda çok sayıda sanığın tahliye edilebilme ihtimalini gündeme getirirken diğer yandan büyük ve önemli davaların Başbakan’ın izni olmadan soruşturmayacağı endişesi doğuruyor. Ceza hukukçusu Prof. Dr. Vahit Bıçak, “AK Parti 2002’de ‘bütün dokunulmazlıkları kaldıracağım’ diye iktidara geldi. Bugün dokunulmazlık zırhları kalınlaştırılıyor. Bir demokratik hukuk devletinde bu kabul edilemez” dedi.

Ergin: Asker de dahil edilecek

MİT Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi, bugün TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülecek. MİT mensupları ile Başbakan’ın özel olarak görevlendirdiği kişilerle ilgili soruşturma açılmasının Başbakan’ın iznine bağlanmasını içeren teklif şöyle: “MİT mensuplarının veya Başbakan tarafından özel bir görev ifa etmek üzere görevlendirilenlerin görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da CMK’nın 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılaması Başbakan’ın iznine tabidir.” “Yargının, yürütmenin vesayeti altına gireceği” gerekçesiyle teklif yoğun eleştiri alırken, teklifte revizyona gidildiği ve CMK 250. maddenin yanısıra, 251. madde kapsamındaki soruşturmaların da Başbakanın iznine bağlamaya hazırlandığı iddia edildi. Ergin, dün Hürriyet gazetesinden Taha Akyol’a yaptığı açıklamada teklifin, Komisyon’da veya Meclis Genel Kurulu’nda değiştirilebileceğini bildirdi. “Sadece MİT için özel düzenleme yapmak doğru olmaz” diyen Ergin, CMK’da yapılacak düzenlemenin asker ya da sivil, bütün kritik üst düzey görevlileri kapsayacağını ve bu kişiler için soruşturma açılmasının Başbakan’ın yazılı iznine bağlı olacağını söyledi. Ergin ayrıca, CMK 250 ve 251. maddelerde böyle bir değişiklik yapıldığı takdirde yürümekte olan Ergenekon davasında yargılanan eski kuvvet komutanları ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ için de Başbakanlık’tan izin alınması gerekeceğini ifade etti.

Köylü: Önergelerle değişebilir

TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Hakkı Köylü Taraf ’a yaptığı açıklamada, “Yarın (bugün) görüşeceğimiz teklifin içinde zaten CMK 250 ve 251. maddeler ile ilgili değişiklikler var. Teklif görüşülürken gerekirse önergelerle başka değişiklikler ilave edilebilir” dedi.

Demokratik hukuk devletinde olmaz

Ceza hukukçusu eski Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı ve Polis Akademisi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Vahit Bıçak Taraf ’a yaptığı değerlendirmede teklifin demokratik hukuk devletiyle bağdaşmayacağını vurguladı. AKP’nin 2002’de iktidara gelmeden önce “tüm ayrıcalıkları, dokunulmazlıkları kaldıracağız” sözü verdiğini anımsatan Bıçak, şunları söyledi: “Biz o gün de bu görüşü savunuyorduk, bugün de aynısını savunuyoruz. Bir demokratik hukuk devletinde olması gereken budur. AK Parti tüm dokunulmazlıkları kaldıracağız sözüyle iktidara geldi. Bugün mevcut dokunulmazlıklara yeni zırhlar ekleniyor. Dokunulmazlık zırhı kalınlaştırılıyor. Hukuk devletinde Ayşe, Fatma, Ahmet, Mehmet hukukun karşısında nasıl ise devlet görevlileri de öyle olmak zorundadır.”

‘Başbakan, başsavcıdan daha önemli olur’

Taraf ’a konuşan emekli Savcı Gültekin Avcı da, değişiklik teklifiyle Başbakan’ın başsavcıdan daha önemli bir konumda olacağını belirterek, “Darbelerin, cuntaların ve terörün daha çok odaklandığı, denetime açık olmayan istihbarat örgütleri, güvenlik birimleri ve TSK gibi kurumlara soruşturma izni getirirseniz bu soruşturmaları siyasetin iznine tabi kılmış, dolayısıyla bu tür adli soruşturmaların içerisine siyaset olarak daha fazla müdahil olmuş olursunuz” dedi.