ANKARA

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin olduğu iddia edilen görüntülerin yayımlanmasıyla ilgili FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 171 sanığın yargılandığı dava sanık savunmalarıyla sürdürüldü.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunmasını yapan sanık eski polis memuru Cengiz Söğüt, 1998-2010 yılları arasında İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürlüğünde görev yaptığını söyledi.

Söğüt, amirlerinin emirleri doğrultusunda bir ekiple gittiği Aydın Deliktaşlı'nın evinde televizyona takılmış cihazları sökerek buradan ayrıldığını ancak cihazları eve kendisinin yerleştirmediğini belirtti.

Televizyonlara kamera takmış

Amiri Sedat Zavar'ın bir akşam kendisini odasına çağırarak, "Ankara İstihbarat Şubenin bir konusu olduğunu ve çantasını hazırlamasını söylediğini" dile getiren Söğüt, Gürsel Gündüz ile buluşup haber alma ekibinin güvenliği sağladığı Yenimahalle'deki Gülen Bayıllıoğlu'nun evine gittiklerini kaydetti.

Okan Aytekin'in burada 10-15 dakika uğraştıktan sonra kilidi kırarak kapıyı açtığını, ardından televizyona kamerayı taktığını anlatan Söğüt, şüpheliler Özgür Türker ve Ertan Aslan'ın yatak odasına da kamera takılmasında ısrar ettiğini belirtti. Söğüt, "Ben orada bir resim gördüm, paşa resmi. Yine ısrar edince çantamda hazır olan bir ses dinleme cihazını pille bağlayıp komodinin altına yerleştirdim. Fotoğrafı görünce o dönem Ergenekon soruşturmaları yürüyor, ona yorduk ve çıktık." dedi.

Saksı içerisinde kamera için İstanbul-Ankara arası gidip gelmiş

Söğüt, yine Sedat Zavar'ın emri doğrultusunda İstanbul Kadıköy'de Feridun Pehlivan'ın ikametine cihaz yerleştirmek için yola çıktığını anlatan Söğüt, şunları söyledi:

"Zavar, 'İstanbul'da Ankara İstihbarat Şube'den Tamer Özbek alacak.' dedi. Tamer, beni aradı ve kendi sivil arabasıyla geldi. Çantamı bagaja koydum. Arabada çilingir bir çocuk vardı. Eve gittiğimizde çilingir kapıyı açtı. Salondaki televizyona kamerayı taktım. Daha sonra yatak odasına geçtik. Tamer Başkomiser buraya da kamera takmamı istedi, 'Olmaz.' dedim. O ara gözüme yapma çiçeğin bulunduğu saksı takıldı. 'Fotoğrafını çekeyim Ankara'da yaptırayım. Tekrar gelip bırakırız.' dedim. Ankara'ya döndüm, tanıdığım bir çiçekçiye gidip aynısını yaptırdım. Görüntü ve ses alabilecek bir cihaz yerleştirdim. 8-10 gün içinde tekrar İstanbul'a gittim. Beni karşıladılar. Eve gittik ve oradaki çiçeği aldım, öbürünü bıraktım."

Söğüt, MHP eski Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım'ın evine hiç girmediğini, ancak onun evi olduğunu düşündüğü Çankaya'daki adrese amiri Sedat Zavar ve İlker Usta ile gittiğini söyledi. Zavar ve Usta'nın binaya girip çıktığını, kendisinin ise araçta beklediğini anlatan Söğüt, bu adrese cihaz yerleştirilip yerleştirilmediğini bilmediğini öne sürdü.

Eski Devlet Bakanı ve eski MHP Milletvekili Bekir Aksoy'un evine de daha önce gidilerek floresan lambaya kamera koyulduğunu ancak cihazın çalışmadığını bildiğini anlatan Söğüt, "Bana vantilatör resmi getirdiler ya da vantilatör getirdiler. Floresana taktıkları cihaz verimli çalışmamış. Ben vantilatöre taktım. Adrese Zavar ve Usta ile gittik. Kapıyı anahtarla açtılar. Oradaki vantilatörü değiştirdik. İlker Usta floresandaki cihazın arızasını giderdi." ifadelerini kullandı.

Konusunun suç olduğunun bildiği bir emri yerine getirmediğini savunan Söğüt, "(Görevlerin hepsinde mahkeme kararları var.) denmesi üzerine, çevremde 10-15 kişilik bir polis grubuyla görevlere gittim. 'Örgüt faaliyeti yapılan evler' diyerek gidip çalıştım. Evlerin kime ait olduğunu da bilmiyordum." diye konuştu.

Söğüt, FETÖ ile bir bağı bulunmadığını savunarak, sanık olarak yargılanmasına yol açan herkesten şikayetçi olduğunu kaydetti.

Sanık eski polisler Taner Aydın, Adem Özyılmaz, Ahmet Kalaycı, Arif Tuncal da savunma yaptığı duruşma, yarına ertelendi.

Muhabir: Ertuğrul Subaşı

Kaynak: AA