GAZZE - Hedaye Es-Saidi

Abluka altındaki Gazze sınırında düzenlenen barışçıl gösterilerde İsrail askerlerinin kurşunlarının hedefi olan 27 yaşındaki Ahmed er-Rantisi arkasında gözü yaşlı bir eş ve henüz yaşını doldurmamış bir kız evlat bıraktı.

İki yıl önce büyük ümitlerle eşi Hanan ile dünya evine giren Rantisi, birçok Filistini gibi 14 Mayıs’ta ABD büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasını protesto etmek için Gazze-İsrail sınırında düzenlenen gösterilere katıldı. Gösterilerde İsrail askerlerinin 4 kurşunuyla vurulan Rantisi, evladına doyamadan hayata veda etti.

AA muhabirine konuşan Rantisi'nin eşi Hanan Tenira (22), eşinin kızı Meryem'i çok sevdiğini, hamile kaldığını duyduğunda çok sevindiğini ve doğumu sabırsızlıkla beklediğini söyledi.

Küçük kızları Meryem'in de son dönemlerde babasına çok düşkün olduğu ifade eden Tenira, "Eşim işten döndüğünde Meryem'e bayram olurdu. Şu an çok küçük ama yine de babasının yokluğunu hissediyor." diye konuştu.

"Kızının ilk adımını göremeyecek"

Gözü yaşlı eş Tenira, Rantisi'nin naaşı defnedilmek üzere evlerinden götürüldüğünde küçük kızının şehit olan babasının fotoğrafına sarıldığını dile getirdi. Eşini kaybetmenin acısını yaşayan genç anne, "Kızım babası olmadan büyüyecek. Babası ilk kelimesini duyamayacak ve ilk adımlarını göremeyecek." dedi.

Eşi hakkında söylenecek çok şeyin olduğunu belirten genç anne, "Onsuz yaşamak benim için çok zor. O çok iyi ve şefkatliydi. Her zaman ailesinin rahatını, mutluluğunu düşünürdü. Çok zeki, kültürlü biriydi. İlmi severdi." ifadesini kullandı.

Rantisi'nin Gazze sınırında 30 Mart'tan bu yana devam eden "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı verilen barışçıl gösterilere her cuma katıldığını aktaran Tenira, İsrail'in acımasızlığı nedeniyle eşi için hep endişe ettiğini kaydetti.

O gün şehit olacağını hiç düşünmedim"

Eşinin hep şehit olabileceğini düşündüğünü ancak o gün böyle bir durumun aklına gelmediğini söyleyen acılı eş, "Ahmed, evden çıkmadan önce hep bana vasiyetini söylerdi. Bu da beni çok üzerdi. Ama şehit olduğu gün böyle bir şey yapmadı. Bu da beni rahatlatmıştı. O gün şehit olacağını hiç düşünmedim." şeklinde konuştu.

Rantisi'nin gösterilere her gidişinde büyük üzüntü yaşadığını söyleyen Tenira, "Ancak eşim bana her zaman 'bir Filistinli olarak bu bizim görevimiz' derdi." ifadesini kullandı.

Ahmed'in annesi Hiyam er-Rantisi (50), oğlunun şehit olduğu günün sabahında torunu Meryem'in erkenden uyandığını belirterek, Rantisi'nin çocuğunu kucağına alıp "Meryem babasına veda etmek için uyanmış" dediğini üzüntüyle anlattı.

Rantisi'nin kızına vedasının her zaman olduğu gibi uzamasını temenni ederken, onun hemen evden çıktığını söyleyen anne Rantisi, "Ahmed benim her şeyimdi. Çok zeki ve yumuşak başlı bir çocuktu. Onun eğitiminde hiç zorlanmadım." dedi.

Oğlunun şehit olması gösterilere katılma kararlılığını artırdı

Gazze'deki İslam Üniversitesi Eğitim Teknolojisi bölümünde doçent olan baba Muhammed er-Rantisi (60), oğlunun şehit edilmesinin sabrını ve gösterilere katılmadaki kararlılığını artırdığını belirtti.

Oğlunun ana babasını mutlu etmek için çabalayan bir evlat olduğuna işaret eden baba Rantisi, "Bize uğramadan ve beni başımdan öpmeden işe gittiği bir gün olmadı." diye konuştu.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 30 Mart'ta başlayan Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerinde 13'ü çocuk, 2'si sağlık görevlisi ve 2'si gazeteci olmak üzere 120'den fazla Filistinlinin İsrail askerleri tarafından şehit edildiğini, 7 bin 451'i gerçek mermiyle olmak üzere, 13 bin 672 Filistinlinin yaralandığını duyurmuştu.

Filistinliler, 30 Mart Toprak Günü'nden bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler düzenliyor.

İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını" talep eden sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş açıyor.





Kaynak: AA