T.C.
İSTANBUL
   . İCRA HUKUK MAHKEMESİ
 ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NA
ANKARA
İTİRAZLARIN KONUSU : Mahkememizin bakmakta olduğu işbu davada, uygulanması gereken 4857 S.K 34/1.f-son cümlesindeki "....mevduata uygulanan en yüksek...." kısmının Anayasa'nın 2 ve 36. maddelerine aykırılığı savıyla iptalleri istemidir.
DAYANILAN ANAYASA KURALLARI
II. Cumhuriyetin nitelikleri 
"Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. "
"A. Hak arama hürriyeti
Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz"
İTİRAZLARIN GEREKÇELERİ
A- Fiili Durum
Aa- 4857 S.K 34/1.f-son cümlesinde "....mevduata uygulanan en yüksek...." faiz ibaresi bulunsa da, banka uygulamasında bu hususa ilişkin iki faiz oranı bulunmaktadır: 
Birincisi; bankların merkez bankasına bildirmiş oldukları bankaların fiili uygulamalarını göstermeyen, uygulayabilecekleri asgari ve azami faiz oranları,
İkincisi ise; bankaların her şubeden şubeye ve müşteriye göre değişen e mevduata FİİLEN uygulanan en yüksek faiz oranı.
 Ab-  4857 S.K 34/1.f-son cümlesinde "....mevduata uygulanan en yüksek...." faiz ibaresi Yargıtay'ca daha önceleri  "enflasyon geçiş dönemindeki ülke gerçekleri nazara alınarak uygulanan kamu bankalarında sorulması gerek"tiği şeklende anlaşılırken daha sonra görüş değişikliği ile mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı şeklinde anlaşılması gerektiği görüşüne varmış ve Yargıtay'da bu görüş yerleşik hale gelmiştir.
B- Fiili durumun yarattığı hukuki sorunlar
Ba-  4857 S.K 34/1.f-son cümlesinde "....mevduata uygulanan en yüksek...." faiz ibaresi  mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı şeklinde anlaşılması gerektiği görüşü  Yargıtay'da yerleşik hale gelmiş ise de; halen  uygulanması gerektiğini zannettiğinden veya bu görüşte olduğundan işçi vekilleri tarafından Merkez Bankasına bildirilen ve Türkiye Barolar Birliğince de sitesinde yayınlanan asgari ve azami faiz oranları üzerinden icra takibi başlatılmaktadır.
Bu şekilde başlatılan takiplerde;
Baa- Takiplerin işlemiş faiz miktarları, işleyecek faiz oranları şikayet yoluyla icra mahkemesine taşınmakta ve bu durum
Baaa- İşçi aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine
Baab- Alacağının ne kadar olduğunu bilmemesine 
Baac-  Şikayet davaları ile tarafların karşılıklı boğuşmasına (Mahkememizin bir dosyasında 2009 yılına ait takip dosyasındaki kapak hesabına faiz yönünden yapılan şikayette, bizden önce yine başka icra mahkemelerince farklı aşamalarda yine kapak daha önceki kapak hesaplarına şikayet üzerine karar verildiği de görülmüştür.)
Baad- Takibin makul süre içesinde sonuçlanıp, infaz edilememesine
Baae- Ayrıca bazı dönemler açısından sıklıkla da işçi alacağına, kanuni faizin altında faiz oranı uygulanmasına neden olmaktadır.
C- Fiili sorunların uygulamadan mı kanundan mı kaynaklandığı?
Ca- Öncelikle,  4857 S.K 34/1.f-son cümlesinde "....mevduata uygulanan en yüksek...." faiz ibaresi  mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı şeklinde anlaşılması gerektiğinde şüphe bulunmamaktadır. Aksi halde mevduat sahibinin fiiliyatta hiç bir bankadan alamayacağı faizi, azama faiz oranı bildirimlerine dayanarak almasına neden olunacaktır.
Cb- Bu maddenin yerleşik uygulama doğrultusunda fiilen uygulanan faiz olarak yorumlanmasında hata yoksa da; fiilen uygulanan faiz oranları
Cba- Her bankaya göre faiz oranı değiştiği gibi
Cbb- Bir bankanın her şubesine göre  deşişmekte ve hatta
Cbc- Bir bankanın aynı şubesinin fiilen uyguladıkları faiz oranları müşterine göre değişmektedir.
Cbd- Tüm bu durumlar gerek işçinin fiilen uygulanan en yüksek faizin hangi bankanın hangi şubesinin hangi müşterisine uyguladığı faiz oranı olduğunu tespit edebilmesinin imkansızlığını doğuracak olması gerek ise bu durumun borçlu açısından da geçerli olması ve gerekse de uygulanacak faiz oranlarının iş sözleşmesinin feshi tarihi ve ıslah tarihi olmak üzere iki tarih açısından bu tarihlere göre 1'er yıllık devreler halinde devrenin bittiği tarihteki faiz oranlarının tespiti gerekliliği nedeniyle imkansızlığı daha artırmaktadır.
Cbe- Kaldı ki takip açıldıktan sonra her ayın faiz oranı yine imkansız bu yöntem ile tespiti gerekmektedir ki şikayet konusu olmasın.
D- Anayasaya Aykırılık
Tüm bu nedenler sorunun kaynağı, uygulama değil kanundaki bu düzenlemedir. İşçi lehine olduğu düşünülen bu düzenleme - bazı dönemler açısından yasal faizin altında kalması, tespitinin neredeyse imkansıza yakılıkta zor olması, her aşamada şikayete konu olması nedenleriyle öncelikle işçi ve sonrasında işveren aleyhinedir.
Düzenleme bu haliyle  yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir niteliksel gereklilikleri karşılamadığından  Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan “belirlilik” ilkesine aykırıdır.
Ayrıca hak arayana en kısa sürede ve en az masrafla ve rahatlıkla hakkına kavuşma, etkili sonuç elde edebilme yolunu kapatması nedeniyle   Anayasanın 36. maddesinde dayanak bulan adalete erişim, düzenlemesine de aykırılık teşkil etmektedir. 
NETİCEİ TALEP
Tüm bu nedenlerle 64857 S.K 34/1.f-son cümlesindeki "....mevduata uygulanan en yüksek"... kısmının Anayasa'nın 2 ve 36. maddelerine aykırılığı savıyla iptalleri talep olunur.
  
12.4.2018 09:22:39