LONDRA

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Rusya’da yapılacak Dünya Kupası'nı izlemeye gidecek İngilizlerin güvenliğinin bir sorun haline geldiğini söyledi.

Johnson, İngiliz Parlamentosunda Dışişleri Komisyonu üyelerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Çifte ajan Sergey Skripal ile kızının zehirlenmesinin ardından ilişkilerin krize girdiği Rusya’da düzenlenecek Dünya Kupası'yla ilgili bir soru üzerine Johnson, bu ülkenin sınır dışı etme kararı aldığı İngiliz diplomatlardan birinin, İngiliz taraftarlarının güvenliğinden sorumlu olduğunu söyledi.

Johnson, "İngiltere’nin Rusya’daki İngiliz taraftarların güvenliğine yardım etme kabiliyetine bundan daha fazla zarar verecek bir şey hayal edilemez. Burada bir sorun var. Rusya’nın FİFA sözleşmesi gereği taraftarlarımızın güvenliğiyle ilgili sorumluluklarını nasıl yerine getireceği ile ilgili acil bir görüşme yapmamız gerekiyor ve bunu kesinlikle yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Putin'e Hitler benzetmesi

Bir milletvekilinin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ülkesinde düzenlenecek Dünya Kupası organizasyonunu Adolf Hitler’in 1936 Olimpiyatları'na yaptığı gibi “halkla ilişkiler” amaçlı kullanacağını öne sürmesi üzerine de Johnson, "Evet, 1936 ile yapılan kıyaslama bence kesinlikle doğru." dedi.

Bununla birlikte Johnson, İngiliz milli takımının dünya kupasına katılmamasının gündemde olmadığını söyledi.

Johnson, Dünya Kupası maçlarını izlemek amacıyla Rusya’ya vize başvurusunda bulunan İngiltere vatandaşlarının sayısının ise dramatik ölçüde düştüğünü belirtti. Johnson, bir önceki Dünya Kupası'na giden İngilizlerin sayısının 94 bin olduğunu, bu kupa için ise şu ana kadar sadece 24 bin başvuru yapıldığını kaydetti.

Soğuk Savaş

İngiltere’nin Rusya ile “yeni bir Soğuk Savaş” peşinde olmadığını dile getiren Johnson, kendisinin de nükleer tehdit altında yaşanılan Soğuk Savaş ortamında yetiştiğini ifade etti. Bugün bu türden varoluşsal bir tehdit olmadığını belirten Johnson, “Ancak yine de bir tehdit bulunuyor ve bu konuda çok sert ve kararlı olmamız gerekiyor.” dedi.

Rusya’da hafta sonunda yapılan devlet başkanlığı seçimleriyle ilgili değerlendirmesi de sorulan Johnson, “Bana çok da özgür ve adil bir seçim gibi gelmedi.” görüşünü dile getirdi.

İlişkilerde kriz

İngiltere, Skripal ile kızının zehirlenmesinden sorumlu tuttuğu Rusya'ya karşı bir dizi yaptırım kararı almış ve ilk adımda 23 diplomatı sınır dışı etmişti. Rusya da cevap olarak aynı sayıda İngiliz diplomatı sınır dışı edeceğini açıklamıştı.

İngiltere'nin yaptırımları arasında, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un İngiltere’ye yapacağı ziyaretle ilgili davetin geri çekilmesi ile Rusya’da yapılacak Dünya Kupası'na İngiliz devlet erkanı ve kraliyet ailesinden katılım olmaması da yer almıştı.

İngiltere, Skripal ile kızının zehirlenmesinde, Rusya tarafından imal edildiği ileri sürülen, askeri nitelikte ve sinir sistemi üzerinde etkili bir kimyasal maddenin kullanıldığının kesinlik kazandığını duyurmuştu. Bu maddenin Sovyetler Birliği tarafından 1970'ler ve 1980'lerde geliştirilen "Novichok" adlı kimyasal grubunun üyesi olduğu belirtilmişti.

Takas edilen casus

Rus mahkemesi, İngiltere için casusluk yaptığı suçlamasıyla 2006 yılında Skripal'e 13 yıl hapis cezası verdi. Dimitri Medvedev’in devlet başkanlığı dönemindeki aftan yararlanan Skripal, 2010 yılında ABD’nin tutukladığı 10 Rus ajanı ile Avusturya'nın başkenti Viyana'da takas edilen 4 casus arasında yer aldı.

Skripal'in daha sonra İngiltere’ye gelerek ülkenin güneybatısındaki Salisbury’de düşük profilli bir yaşam sürmeye başladığı belirtildi.

Rusya, Skripal’in 1990’lı yıllardan itibaren bilgi sızdırdığı İngiliz dış istihbarat servisi MI6’ya, Rusya’nın Avrupa’daki casuslarının kimliklerini de ifşa ettiğini öne sürmüştü.

Skripal ile kızı Yulia, önceki pazar günü Salibury'da bir bankta bilinçlerini yitirmiş vaziyette bulunmuştu. Tedavileri süren baba ile kızın sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu ancak istikrarlı olduğu belirtiliyor.

Muhabir: Tayfun Salcı

Kaynak: AA