LONDRA – Gökhan Kurtaran

İngiltere’de hükümet, Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış (Brexit) öncesindeki son bütçe planlamasıyla yavaşlayan ekonomiyi canlı tutmak, alım gücü azalan halkın desteğini kazanmak için kemer sıkma devrini sonlandırmayı seçti.

İngiltere Maliye Bakanı Philip Hammond’ın AB’den çıkış sürecine ilişkin belirsizliklerin yüksek olduğu bir ortamda hazırladığı bütçe düzenlemelerinde, finans krizinin ardından yine Muhafazakar Parti’nin 2010’dan itibaren uygulamaya soktuğu kemer sıkma politikasının sonlandırılması kararı çıktı. İngiltere’nin AB’den çıkış sürecine ilişkin “anlaşmasız ayrılık” (no deal) dahil olmak üzere tüm senaryoların masada olduğu bir ortamda, “kemer sıkma sürecinin sonu” olarak ortaya konan bütçenin ne kadar uygulanabilir olduğu ise tartışmalı.

İngiltere bütçesine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İngiltere Ekonomi Bakanı John Glen, “Sonunda Britanya vatandaşlarının sıkı çalışmasının karşılığını görüyoruz. Son derece önemli kamu harcamalarına yatırım yapmaya devam ediyoruz. Aynı zamanda İngiltere’nin bütçe açığını ve borcunu azaltmak konusunda da kararlıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

Glen, son bütçe planlaması kapsamında İngiltere’nin AB’den çıkış sürecine ilişkin gerekli hazırlıkların tamamlaması için geçen sene 1,5 milyar sterlin olan ödeneğin bu yıl 2 milyar sterline çıkarıldığını kaydetti. İngiltere’nin ekonomik büyümesinin geçmişe kıyasla daha düşük olmasına rağmen, kemer sıkma döneminin nasıl sonlandırılacağına ilişkin soruya Glen, “Burada kilit mesele Bütçe Sorumluluk Ofisi (OBR). Maliye Bakanı Philip Hammond bu tahminler üzerinde karar alıyor.” şeklinde cevap verdi.

İngiltere’de büyüme projeksiyonlarının hükümet ve hazineden bağımsız olan Bütçe Sorumluluk Ofisi tarafından yapıldığını hatırlatan Glen, şu an bu tahminlerin esas alınmasına rağmen ileride kurumun tahminlerinin revize edebileceğine dikkati çekti.

İngiltere Ekonomi Bakanı Glen, “OBR dikkate değer bir şekilde borçlanma ihtiyacımızın azalacağını öngörüyor. Bu da bize bütçe üzerinde bu kararları verebilecek önemli bir alan sağlıyor. Bu şekilde vergi dilimi tavanını yükseltebiliyor, ülkenin sağlık sistemi için önemli kararlar alabiliyoruz.” diye konuştu.

İngiltere’nin önümüzdeki yıllara ilişkin büyüme projeksiyonlarının geçmişteki büyümesi kıyaslandığında daha düşük olduğunun altını çizen Glen, “OBR tarafından açıklanan büyüme tahminleri geçmişe göre daha ılımlı olsa bile halen pozitif. “ ifadesini kullandı. Bakan Glen ayrıca İngiltere’nin AB’den ayrılırken olası bir anlaşmaya varılması durumunda buradan da “bir kar payının” gelmesinin beklendiğini, bunun da ekonomiye olumu şekilde yansımasının beklendiğini vurguladı.

Sağlık sistemine 20,5 milyar sterlin yatırım planı

OBR tahminlerine göre İngiliz ekonomisinin, 2020'de yüzde 1,4, 2021'de yüzde 1,4, 2022'de yüzde 1,5 ve 2023'te ise yüzde 1,6 büyümesi bekleniyor. Bütçe düzenlemelerinin en önemli kısımlarından biri olan ulusal sağlık sistemi (NHS) ise gelecek beş yıl içinde NHS için 20,5 milyar sterlin daha yatırım yapılması planlanıyor.

Bu son yıllarda neredeyse çökmek üzere olan sağlık sistemi için can simidi olma niteliği taşıyor. İktidardaki Muhafazakar Parti son dönemde en çok sağlık ve güvenlik alanında (emniyet teşkilatı) yeteri kadar yatırım yapmamakla eleştiriliyordu. Kemer gevşetilerek kamu yatırımlarının artırılacağı bir diğer alan ise savunma ve altyapı kalemleri. Bütçede İngiltere’de otoyolların iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için 30 milyar sterlin, silahlı kuvvetler (MoD) için ise bu yıl bir milyar sterlin harcanması beklenmekte.

Borcun azaltılması hedefleniyor

İngiltere’nin son bütçe düzenlemelerinde ülkenin yıllık kamu borçlanmasının 2019-2020 döneminde 31,8 milyar sterline, 2020-2021 aralığında 26,7 milyar sterline, 2021-2022 yıllarında da 23,8 milyar sterline gerilemesi bekleniyor. 2022-2023 döneminde ise ülkenin yıllık kamu borçlanmasının 20,8 milyar sterline, 2023-2024 döneminde son 20 yılın en düşük seviyesi olan 19,8 milyar sterline düşmesi öngörülüyor.

İngiltere'nin kamu borcunun Gayri Safi Yurt içi Hasıla'ya oranının ise bu yıl sonunda yüzde 83,7'e, 2023-2024 döneminde ise yüzde 74,1 seviyesine gerilmesi bekleniyor. İngiltere'nin AB'den ayrılık sürecinin bir anlaşmayla tamamlanması halinde AB bütçesine verilen katkının ülke içerisinde ek kaynak olarak kullanılabileceği düşünülüyor.

Bütçeye tepkiler

Maliye Bakanı Hammond’ın bütçe planlamasını açıklamasının ardından değerlendirmede bulunan ülkenin önde gelen düşünce kuruluşlarından Mali Araştırmalar Enstitüsü (IFS), Hammond’ın planını “biraz kumar oynamak” olarak tanımladı. Düşünce kuruluşu, Hammond’ın planlarının büyüme tahminlerinden yola çıkarak oluşacak vergi geliri üzerinden yaptığını belirterek, ilerde ekonomik göstergelerinin olumsuz bir şekilde değişebileceği uyarısında bulundu.

IFS böyle bir durumda Hammond’ın söz verilen kamu harcamaları konusunda zor durumda kalabileceğinin altını çizdi.

Açıklamada, “Bütçe bir nevi kumar niteliğinde. OBR’ın bu sene büyüme tahminine ilişkin attığı adım, gelecek pekala geri alınabilir. Eğer böyle bir durum olursa Hammond kendisini köşeye sıkıştırmış olacaktır. Böyle bir durumun gerçekleşmesi durumunda Hammond’ın vergileri artırması, büyük olasılıkla borçlanması gerekecektir.” ifadelerine yer verildi.

İngiltere’deki bütçe düzenlemeleri ana muhalefetteki İşçi Partisi’ni de karıştırdı. İşçi Partili Gölge Maliye Bakanı John McDonnell, iktidarın yaklaşık 32 milyon vatandaşı etkileyecek vergi indirimlerini destekler görünmesi kendi partisinde eleştirilere neden oldu.

İngiltere’nin bütçe planlamasına göre vergi ödenmeye başlanacak yıllık kazanç sınırı 11 bin 850’den, 12 bin 500’e çıkarıldı. Aynı zamanda üst gelir vergisi grubunda olanların yüzde 40 seviyesinde vergi ödemeye başladıkları limit ise yıllık 46 bin 350’den 50 bine yükseltildi.

Kaynak: AA