Merkez Osmangazi ilçesindeki birlikte anaokulunun müdürü bulunan Cavidan Ağın, AA muhabirine icra ettiği açıklamada, öğretmenliğe geçmiş şekilde 1989'da Adıyaman'da başladığını söyledi.

Öğretmenlik icra ettiği yıllarda başörtülü sarıklı sayısının baş döndürücü az bulunduğunu özetleyen Ağın, 'Adıyaman'a gittiğimde o senelerde başörtülü sarıklı gitmek kabil değildi. Oraya revan geçmiş başörtülü sarıklı olduğumu oradakiler söyledi. Hatta birtakımı meslektaşlarım, amirlerim, beni gördükleri devir 'Mücahide bacım' diyerek seslenme ederlerdi. O denli başörtüm dikkati çekiyordu' dedi.

'Devamlı edisyon altında tutuluyordum'

Çalışma şevkinin çabucak kırıldığını dile getiren Ağın, şöyleki bitmeme etti:

'Bir gündüz okulumuza müfettişler geldi. Benden kendileriyle başmuallim odasına gelmemi istediler. Odaya gittiğimde imzamın Arapça bulunduğunu tez ettiler. 'Siz, imzanızı Arapça atıyormuşsunuz' dediler. Ben de kendilerine 'Hayır, bu imza Arapça değil' dedim. Bu müfettişlerin okula gelip bu mazeretle beni başmuallim odasına çağırmaları, aylarca sürdü. Hakkımda anket açıldı. Bazen 3-4 denetmen gelip başmuallim odasında masayı hazırlayarak gelişigüzel seferinden ayrı ayrı açılardan sorular soruyorlardı. Annemin adını, babamın ismini sorarak ayrı ayrı sorular yöneltiyorlardı. Ben, onlara bu imzamın bekarlıkta da kullandığım imza olduğunu, nikah defterine de bu biçimde imza attığımı söyledim. Bana gelişigüzel defasına 'İmzanın Arapça olmadığını kanıtla' diyorlardı ısrarla. Devamlı edisyon altında tutuluyordum.'

'Memleketime gidip nikah defterine attığım imzayı getirdim'

İmzasının Arapça olmadığını tanıt geçirmek düşüncesince baş döndürücü teessürat çektiğine ayraç fail Ağın, şunları söyledi:

'Memleketime gidip nikah defterine attığım imzayı getirdim. Bana 'Ağır çekimle esasen yeniden adım adım at, tığ senin hareketlerini inceleyeceğiz' dediler. İmzamı onların istediği biçimde adım adım attım. Sonra ne olduysa içlerinden biri, 'Arkadaşlar hocanın imzası Arapça değil zira Arapça yazısı sağdan başlar, sola akla yatkın yazılır. Hoca hanım, soldan başlayıp sağa akla yatkın gidiyor' dedi. Beni aylarca bu yöntemlerle sıkıştırdılar. Bana DOĞRU yahut nahak olduğumu da söylemediler. Acaba kararı ne evet diyerek daim bekledim. Bana ne ukubet verecekler, ne olacak diye.'

Genç bulunduğu düşüncesince şişman korkular yaşadığını özetleyen Ağın, 'Derste öğrencilerimle beraberim, derse kendimi kaptırmışım ancak anide bazıları hapis geliyor denetmen olduklarını söyleyerek, sizi adisyona çekiyorlar. İçeride namazlık arıyorlar. Saatlerce, sınıfta salat kıldığımı söylüyorlardı. Bunun yansımaları, henüz sonraları hayatım üstünde negatif el yarattı' dedi.

'Dışlandım'

Ağın, dostlarının da namına arkasını döndüğünü belirterek 'Sanki şişman birlikte kusur işlemişim, çirkin birlikte şeyler yapmışım gibi. Arkadaş ilişkilerim latifçe olmadı. Yıllarca biberli çektim. Bir derinti oluyordu, beni götürmemeyi yeğleme ediyorlardı. Aralarında toplanıp birlikte bölgelere gidiyorlardı, bana söylemiyorlardı. Dışlandım' diyerek konuştu.

Kaynak: AA