Hâkimler ve Savcılar Yüksek kurulu'nun(HSYK) Yargıtay ve Danıştay'a yaptığı üyelik seçimlerini "deprem" olarak değerlendiren YARGI-SEN, İdari Yargı Kararnamesi'ni "artçı deprem" olarak nitelendirdi.

YARGI-SEN, HSYK'nın bazı hakim ve savcıların talebi dışında, eş ve çocukların okul durumu ile olumsuz hava koşulları göz ardı edilerek atamalar yaptığını belirtti. Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere büyük illerdeki Bölge İdare Mahkemesi Başkanlıkları'nın değiştirildiğine dikkat çeken YARGI-SEN, İdare Mahkemesi Başkanlıkları'nda da görev ve unvan değişikliği sonucunu doğuracak değişiklikler gerçekleştirildiğini ifade etti.

Kararnameyle, mahkemelerin bağımsızlığı, hâkimlik ve savcılık teminatına yönelik Anayasa'nın ilgili maddeleri görmezlikten gelindiğine dikkat çeken YARGI-SEN, şu değerlendirmede bulundu:

"Mevcut uygulama ile aynı zamanda "Ailenin Korunması' başlıklı Anayasa'nın 41. maddesi gözardı edilerek anılan maddede öngörülen, "ailenin birliği ile huzur ve refahının sağlanması yönünden gerekli tedbirlerin alınması' yükümlülüğünün hiçbir şekilde nazara alınmamıştır. Talep dışı ve olumsuz hava koşullarının yaşandığı bir dönemde yapılan atamalar ile tam tersi bir düşünce ile hareket edildiği gözlenmiştir."

-MESLEKTAŞLARIMIZ CEZALANDIRILDI-

HSYK seçimlerinde Bakanlık listesinden aday olmayıp, seçime giren bir kısım hakim ve savcının adeta cezalandırıldığını savunan YARGI-SEN, "Bakanlık destekli meslektaşlarımız ise ödüllendirilmiştir. Somut örnekte, HSYK yedek üyesi olan bir meslektaşımızın önceki kararnamede İdare Mahkemesi Başkanlığına, bu kararnamede de Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına atandığı izlenmiştir" dedi.

HSYK'nın "Demokratik meşruiyetini halkından alan Kurulumuz, hiç kimsenin veya hiçbir kurumun HSYK'sı değil, bağımsız ve tarafsız hâkim ve savcılarımızın Kuruludur" şeklindeki açıklamasını anımsatan YARGI-SEN, bu açıklamanın siyasi bir gönderme niteliğinde olduğunu vurguladı. YARGI-SEN, şu değerlendirmede bulundu:
"Üzülerek gözlenmektedir ki, HSYK tarafından, kurulduğundan buyana gerekçesiz ve mensupları arasında ayrışmaya neden olan tasarruflarda bulunulmakta, uygulamaların meslektaşlar ve kamuoyunda onay alamaması nedeniyle açıklamalar yapılmak zorunda kalınmaktadır. Arzu edilen ise, yaptığı işlemleri savunmak zorunda kalmayan, verdiği kararları hukuk devleti ilkelerine uygun olan, mensupları arasındaki çalışma barışını, birlik ve dayanışmayı sağlayan kararlar alan ve bunlara uygun hareket eden HSYK'ya sahip olunmasıdır."
YARGI-SEN, hiçbir gücün yargıç ve savcıları mazlum durumuna düşürmemesini, hak ve hakkaniyetten uzak uygulamaların muhatabı kılınmamasını istedi.



ANKA