BİRLEŞMİŞ MİLLETLER - BETÜL YÜRÜK

Son 60 yıldaki iç savaşların yüzde 40'ından fazlasının arkasındaki nedenin doğal kaynaklar olduğu belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı'nın verilerine göre, son 60 yıl boyunca dünyada yaşanan iç çatışmaların en az yüzde 40'ının başlıca nedenini doğal kaynaklar üzerindeki mücadele oluşturuyor.

Küresel nüfusun çoğalması ve doğal kaynaklara artan taleple gelecek yıllarda doğal kaynaklara bağlı çatışmaların da artma ihtimalinin yüksekliğine dikkat çekiliyor.

Son 20 yılda yaşanan en az 18 çatışmanın doğal kaynakların istismar edilmesinden beslendiği ve yine 1990'dan bu yana Afrika'daki iç savaşların yüzde 75'inin kısmen doğal kaynaklardan elde edilen gelirlerle finanse edildiği belirtiliyor.

Liberya, Sierra Leone, Angola, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Kamboçya gibi ülkelerdeki iç savaşlar, altın, elmas gibi değerli madenler ve petrol odaklı oldu.

1970 ve 1980'li yıllarda ''Afrika mucizesi'' olarak görülen Batı Afrika ülkesi Fildişi Sahili'nde 2002'de ordudaki bir isyanla ülkenin kuzey ve güneyi arasında başlayan çatışmalarda elmas ve kakaodan elden edilen gelirler savaşı finanse etmek için kullanıldı.

Fildişi Sahili, dünyadaki kakao ihtiyacının yüzde 40'ını sağlıyor. Ülkedeki iç savaşın taraflarından ''Forces Nouvelles'', kakao ticaretinden alınan vergilerle yılda 30 milyon dolar gelir elde ederken, kakao sektörü ayrıca hükümet ve hükümetle bağlantılı milislerin askeri faaliyetlerini de finanse etti ve kakao gelirinden elde edilen 58 milyon dolar savaş için kullanıldı.

Değerli madenlerin ve kömürün yasa dışı yollarla çıkarılmasının şiddeti körüklediği Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde isyancılar ve suç grupları bir milyar dolara yakın gelir elde etti.

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde madenlerin çok sayıda silahlı grup ve milis tarafından sömürülmesi çatışmaların uzamasına neden olurken, su ve verimli topraklar gibi kıt kaynakların kontrolü Sudan ve Ortadoğu'da çatışmalara sebep oldu.

Dünyada su kıtlığının en fazla olduğu Ortadoğu ve Kuzey Afrika, dünya nüfusunun yüzde 5'ini, erişilebilir tatlı su kaynaklarınınsa yalnızca yüzde 1'ini barındırıyor.

Yarım asırdan uzun süredir silahlı çatışma ve sivil kargaşanın hakim olduğu Sudan'da çatışmaların çok farklı ve karmaşık nedenleri olsa da su kıtlığı ve verimli toprakların kaybı da önemli faktörler olarak görülüyor.

Pakistan ve Hindistan arasındaki İndus Nehri ve suyun kullanımı gerginliği 2000'li yılların başında iki ülkeyi savaşın eşiğine getirirken, Nil Havzası da suyun en az petrol kadar değerli olduğu Afrika'da Mısır, Etiyopya ve Sudan'ı zaman zaman karşıya getirdi.

Kaynak: AA