Gazete, Türkiye’nin bu yıl bazı bağımsız kurumları devlet dairelerinin denetimi altına aldığını, hükümetin, Türk Bilimler Akademisi üyelerini tayin etmek için kendisine yeni yetkiler verip, özelleştirmede olası bir başlangıç aracı olarak kullanmak amacıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası üzerindeki kontrolünü de artttırdığına dikkat çekti.

Gazetenin Türkiye muhabiri Daniel Dombey imzalı haberde, Ankara’nın salı günü yeni internet filtrelerini yürürlüğe soktuğunu ve hükümetin bu filtrelerin çocukları zararlı içeriklere karşı koruyacağını iddia ettiği de belirtildi.

Financial Times, devletin her bir durum için farklı gerekçeler gösterdiğini belirtti ama eleştirenlerin ve hatta bazı sempatizanların bile bu gelişmeler nedeniyle alarma geçtiklerini ifade etti.

Bilgi Üniversitesi Profesörü Soli Özel’in, Recep Tayyip Erdoğan hükümetini “yaşamın her alanında yetkiyi baştan sona tekeline alıyor” şeklindeki eleştirisine yer veren gazete, Özel’in, “Politikacılar aslında gerçek doğlarına geri dönerek bu kurumların ellerinde ne kadar özerklik kaldıysa onları da bertaraf ediyor” şeklindeki sözlerine de yer veriyor.

Financial Times, bazı iktidar destekçilerinin bu tür kurumların bağımsızlığının devamlılık açısından iktidarda zayıf koalisyon olduğu zamanlarda önemli olduğunu, ama güçlü, meşru ve popüler hükümetler iktidardayken buna gerek olmadığını söylediklerini belirtiyor.

Bu argümanın herkesi ikna etmediğini de vurgulayan gazete, ABD eski ulusal güvenlik danışmanı olan ve şimdi ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin Türkiye’deki özel görev komitesine eş başkanlık yapan Stephen Hadley’nin, “Eğer güçlü bir hükümetiniz varsa, işte asıl o zaman bir kontrol mekanizması olarak sivil topluma ihtiyacınız vardır, özellikle de iktidarda bu kadar uzun süre bulunmuş bir hükümetiniz varsa” şeklindeki sözlerine yer veriyor.