İSTANBUL

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşgun Çakar ve ana dava dosyası sanıkları Ogün Samast, Erhan Tuncel ile jandarma görevlileri, gazeteciler Ekrem Dumanlı ve Ercan Gün'ün de aralarında bulunduğu 25'i tutuklu 10'u firari 85 sanıklı davanın görülmesine devam ediliyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde, dosyaların birleştirilmesinin ardından görülen beşinci duruşmaya, bu davanın yanı sıra FETÖ/PDY'ye yönelik diğer davalarda da tutuklu bulunan Ramazan Akyürek, gazeteci Ercan Gün ile jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar katıldı.

Firari sanıklar Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan, Faruk Mercan, avukat Halil İbrahim Koca, eski emniyet müdürü Coşgun Çakar ve Ahmet İskender'in ise gelmediği duruşmada, tutuksuz 4 sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu.

Duruşma, yoklama yapılmasının ardından celse arası mahkemeye gelen evrakların okunmasıyla başladı.

Duruşma, dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli tutuklu sanık Birol Ustaoğlu'nun savunmasının alınmasıyla devam ediyor.

Davanın geçmişi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin açılan davaya bakan dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanığın yargılandığı dosyada 17 Ocak 2012'de verdiği kararla tutuklu sanık Yasin Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmekten 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraatını kararlaştırmıştı.

Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de toplam 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırmış, bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatına hükmetmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, "örgüt" yönünden verilen beraat kararını bozmuş, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına hükmetmişti.

"Kasten öldürmeye azmettirme'' ve "Orhan Pamuk'u tehdit" suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan daire, Yasin Hayal hakkında ''silahlı terör örgütü kurma, yöneticisi olma'' suçundan verilen beraat kararını ise ''suç örgütü kurma ve yönetme'' suçundan mahkumiyet gerektiği için bozmuştu. Sanıklardan Erhan Tuncel'in ''patlayıcı madde imal etme'' suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, ''kasten öldürmeye azmettirme'' suçundan beraat hükmünü ise sanığın Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu.

"Silahlı terör örgütü yöneticisi olma'' suçundan beraat kararı da ''suç örgütü üyesi olma'' suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulan Tuncel hakkında, Trabzon'da 24 Ekim 2004'te McDonalds'ın bombalanması olayında, ''genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, mala zarar verme ve 6 ayrı kasten yaralama'' suçlarından verilen mahkumiyet kararı da bozulmuş, bu eyleminin ''6 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs'' suçunu oluşturacağına karar verilmişti.

Yargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanmış ancak Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine dava dosyası İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.

Kamu görevlilerine ilişkin davanın iddianamesinden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından cinayete ilişkin kamu görevlilerine yönelik yürütülen soruşturma sonucunda 9 Aralık 2015'te hazırlanan iddianamede, Ramazan Akyürek ile Coşgun Çakar'ın "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı örgüt kurmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından da 23 yıldan 44'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Sanıklardan Ali Fuat Yılmazer'in "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı örgüt kurma, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından 19 yıldan 32 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma" suçlarından 15 yıl 6 aydan 22'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan ikişer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve eski Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu'nun "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, görevi kötüye kullanma ve resmi belgeyi yok etme" suçlarından 18 yıl 6 aydan 29 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Cinayetin işlendiği dönemde İstihbarat Daire Başkanlığında görevli komiser Yılmaz Angın, İstihbarat Daire Başkanlığı C Büro Şube Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Tamer Bülent Demirel ve Osman Gülbel, Trabzon'da polis memurluğu yapan Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, komiser yardımcısı Özkan Mumcu, Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı görevini yürüten Ercan Demir ve Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü yapan Faruk Sarı hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen iddianamede, bu sanıklar hakkında ayrıca ''silahlı örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma'' suçlarından çeşitli hapis cezaları isteniyor.

İddianamede, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığında görevli Şube Müdürü Yunus Yazar, eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı Ali Poyraz, o dönem komiser olan Hamdi Egbatan, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan, Ömer Faruk Kartın, polis memuru Mehmet Uçar ve dönemin mülkiye müfettişi Şükrü Yıldız'ın ise "silahlı örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.

Bu mahkemenin heyeti, "Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı" gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade etmişti.

Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki davayı birleştirip, davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar vermişti.

Cinayette FETÖ ve jandarma izi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca devam edilen Dink cinayeti soruşturmasında elde edilen yeni deliller doğrultusunda bir kısım jandarma görevlileri ile söz konusu cinayetin FETÖ tarafından işlendiği iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma 24 Nisan 2017'de tamamlandı.

Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün, Faruk Mercan, Muammer Ay, avukat Halil İbrahim Koca ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız, İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi yüzbaşı Muharrem Demirkale ile cinayet döneminde İstanbul ve Trabzon'da çalışan jandarma görevlileri Yavuz Karakaya, Ecevit Emir, Ali Barış Sevindik, Eyüp Temel, Metehan Kadir Yıldırım, Veysel Şahin, Önder Araz, Osman Kırçalı, Ergün Yorulmaz, Atilla Güçlüoğlu, Birol Ustaoğlu, Metin Balta, Murat Bayrak, Yüksel Avan, Volkan Şahin, Ünsal Gürel, Şeref Ateş, Okan Şimşek, Hüseyin Yılmaz, Gazi Günay, Cevat Eser, Adnan Acar, Rahmi Özer, Mustafa Küçük, Musa Yıldırım, Mikdat Özbek, Emre Cingöz, Yusuf Bozca, Abdullah Dinç, Bekir Yokuş, Hacı Şefik Şimşek, Niyazi Malkoç, Resül Kütükoğlu, Ahmet Faruk Aydoğdu ''şüpheli'' sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede, ayrıca bir yayınevinin sahibi olan Adem Sarıgöl ile cinayet döneminde çeşitli rütbelerde görevli polisler Tevfik Cantürk, Ahmet Çetiner, Metin Balta, Yakup Kurtaran ve Metin Canbay da şüpheli olarak bulunuyor.

Cinayet davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince iddianame kabul edilmiş ve dava dosyalarının birleştirilmesine karar verilmişti. Mahkeme heyeti, firari sanık Fetullah Gülen'in yurt dışında bulunması ve kendisine ulaşılamaması nedeniyle gıyaben tutuklanmasına, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz'ün de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında da yakalama kararı çıkarılmasına hükmetmişti.

İddianamede, şüpheli Fetullah Gülen'in, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürme suçuna iştirak" suçundan müebbet, "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan da 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Şüpheliler eski savcı Zekeriya Öz ve gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Faruk Mercan, Ekrem Dumanlı ile eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz ve diğer jandarma görevlilerinin de bulunduğu 40 şüphelinin, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "kasten öldürme suçuna iştirak" suçundan da müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, bu şüphelilerin ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörüldü.

İddianamede diğer şüphelilerden Ercan Gün, Adem Sarıgöl, Muammer Ay, Ahmet Çetiner, Atilla Güçlüoğlu, Birol Ustaoğlu, Metin Balta, Murat Bayrak, Yakup Kurtaran ve Yüksel Avan’ın da, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Kaynak: AA