Eskişehir’de, anne-babasını soba zehirlenmesinde kaybeden ve yakını olmadığı için yetiştirme yurdunda kalan 17 yaşındaki S.K., yolda karşılaştığı birinden para istedi. Vermeyince darp ederek parasını aldı. S.K., ‘nitelikli yağma’ suçundan, tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Çocuğun verdiği ifade duruşmaya katılanları duygulandırırken, kurumların içler acısı halini gözler önüne serdi. S.K., yetiştirme yurtlarında kendilerine sadece yemek ve yatma imkânı sağlandığını, suç, kötü alışkanlık ve güzel ahlakla ilgili hiçbir eğitim verilmediğini anlattı. Yurtların bu halinin çocukları kötü alışkanlıklara ittiğini söyledi. Mahkeme, savcının tutuklanma talebini reddetti, genci serbest bıraktı. Heyet kararında, ‘gerçek sosyal devlet’ vurgusu yaparak, “Yetiştirme yurtlarında çocukların hayata güzel şekilde hazırlanması için 3 öğün yemek ve uyku ihtiyacının giderilmesi yetmez. Maddî, manevî değerler ile şefkat ve ilgi de önemli bir yer tutmaktadır. Bu hususta yetkililer harekete geçmeli.” ifadesine yer verdi. Mahkeme, kararın birer örneğini Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile parti başkanlarına gönderdi.

Küçük yaşta anne ve babasını soba zehirlenmesinde kaybedince yetiştirme yurduna verilen S.K., yolda karşılaştığı birinden para istedi. Vermeyince karşısındakini darp ederek parasını aldı. Yakalanıp adliyeye sevk edilen 17 yaşındaki çocuk, ‘nitelikli yağma’ suçundan hakim karşısına çıktı. Yetim olarak bir yurtta büyüyen gencin mahkemede anlattıkları, yetiştirme yurtlarının içinde bulunduğu durumu ortaya çıkardı. “Kaldığımız yurtta hırsızlığın kötü bir şey olduğunu kimse anlatmadı. Helal, haram ve kötü şeylerin cezai sonuçları konusunda da bize eğitim verilmedi.” diyen çocuk, sadece barınma imkânlarının sağlandığını ve hayat dersini ise herkesin kendi kendine öğrendiğini belirtti.

Kimsenin kendilerine sahip çıkmadığını aktaran S.K., “Ne yurt müdürü, ne oradakiler bize destek olmuyor. Ben küçükken annem ve babam soba gazından zehirlenip vefat etmiş. Gidebileceğim bir amcam, halam, dayım, teyzem hiç kimsem yok. Buna rağmen beni 18 yaşına gelince yurttan çıkaracaklar.” dedi. Yurttan çıkarılanların, hava iyi olduğunda parkta yattığını, kışın ise yurdun yanındaki bir metruk bir binada kaldığını aktaran S.K., “Eskişehir valisinin gelip bizimle ilgilendiğini hiç görmedim. Bu sorumuz için belediye başkanına bile çıkanlar var. Parasız kalınca arkadaşlarımız suç işleyebiliyor. Bazıları sıkıntıdan, sahipsizlikten bali çekiyor.” diye konuştu. Mahkeme heyeti, öksüz ve yetim çocuğu, bu ifadelerinin ardından serbest bıraktı.

Mahkeme, yetiştirme yurdunda barındırılan çocukların hayata sağlıklı şekilde hazırlanmasının sadece 3 öğün yemek ve uyku ihtiyacının giderilmesi ile sağlanamayacağını vurguladı. Maddi ve manevi değerler ile şefkat ve ilginin de çocukların sağlıklı yetişmesinde önemli yer tuttuğunu bildirdi. Ayrıca mahkeme, Anayasa’nın ‘sosyal devlet’ ilkesi gereği yetiştirme yurtlarındaki manevi değerler eğitimi eksikliğine de acilen çözüm bulunmasını istedi. Bu amaçla duruşma zaptının birer örneğinin Büyükşehir, Tepebaşı, Odunpazarı ve diğer ilçe belediyeleri ile kaymakamlıklara üst yazı ile gönderilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, yetim gencin, ifade tutanaklarının birer örneğini de Cumhurbaşkanlığı’na, TBMM’ye, ayrıca katkı ve destekleri olması için de  Meclis’te grubu bulunan parti başkanları ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na da gönderilmesine hükmetti. Soruşturma evrakı ise Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade edildi.





Zaman