İSTANBUL

Zorlu Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Yüngül, "Geçtiğimiz günlerde açılışını yaptığımız nikel-kobalt tesisini önümüzdeki yıllarda, mevcudun iki misli daha büyüterek, hem yeni nesil pillerin temel malzemesini yapacağız hem de önümüzdeki dönemlerde çok popüler olacak nano malzemelerin yatırımına da 2018 yılında başlayacağız." dedi.

Ömer Yüngül, Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde gerçekleştirilen "CEO Club; CEO Agenda 2018"deki konuşmasında, 2017 yılını "Brezilya dizisine" benzetti.

Her gün yeni gelişmelerin yaşandığını anımsatan Yüngül, 2017 yılında hem içeride hem dışarda, ekonomi ile, sürdürülebilirlikle ilgili endişe ve düşüncelerin olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Şimdi bir yaptığınız işi, aynı planladığınız şekilde götüremiyorsunuz. Eskiden daha uzun sürelerde değişiklik yapıyorduk, şimdi en önemli şey hıza adapte olabilmek. Her ülkede çok ciddi gizli korumacılık var. İhracatı artırmak, dış pazarlara açılmak, eskisine göre daha zor çünkü hep bir sır kalkanlar var. 1 sene önce yaptığınız stratejiyi çok dinamik tutmanız gerek. Rakamsal bazda bakıldığında hedeflerimizde çok büyük sapmalar olmadı. Dövizin istikrarlı olması en önemlisi."

Dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğunu dile getiren Yüngül, gençlerin dönüşümü daha hızlı takip etmesi adına yönetim kademelerinde bulunmalarının önemli olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Yüngül, değişim ve dönüşümün iyi yönetilmesi gerektiğinin altını çizerek, dijital dönüşümle birlikte her bir iş kapandığında 2,2 yeni işin geleceğini bildirdi.

Ömer Yüngül, gelecekte sürücüsüz bir arabanın birisini ezmesi durumunda suçlunun adam mı, yazılımcı mı, sensör mü olduğunun tartışılacağı dönemlerin yaşanacağını anlattı.

Dijital dönüşüm sürecinde geleceği, önde gelen bazı teknoloji şirketlerinin yönettiğine dikkati çeken Yüngül, mevcut planlarda artık bu şirketlerin stratejilerine göre değişiklik yapıldığını, insanların da bu teknoloji şirketlerine daha fazla itibar ettiğini söyledi.

"Önümüzdeki dönemde maden metalurjisine ağırlık vereceğiz"

Yüngül, gelecek dönemde maden metalurjisine ağırlık vereceklerini belirterek, "Geçtiğimiz günlerde açılışını yaptığımız nikel-kobalt tesisini önümüzdeki yıllarda, mevcutun iki misli daha büyüterek, hem yeni nesil pillerin temel malzemesini yapacağız hem de önümüzdeki dönemlerde çok popüler olacak nano malzemelerin yatırımına da 2018 yılında başlayacağız." bilgisini verdi.

Yeni nesil ürünlerin temel ham maddelerini üretmek istediklerini dile getiren Yüngül, mevcut iş kollarında da çalışmalarını devam ettireceklerini aktardı. Yüngül, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bence 2018'den sonra en büyük risk finansman olacak. Jeopolitik problemlere bazı yabancılar avantaj olarak bakıyor, buna katılmamak elde değil. Sular durulduğunda çok büyük bir iş potansiyeli olacak. Yüksek enflasyonu da önemli bir fonksiyon olarak görüyorum. Eğitim işi belki bugün hissedilmiyor ama 5-6 sene sonra daha fazla hissedilmeye başlayacak.

Bütün bunların yanında avantajlarımızı iyi ortaya koymamız lazım. Güçlü şirketler, güçlü kurumlar bu saydığımız problemleri daha kolay yöneteceklerdir. Özellikle uzakdoğu şirketlerinin burayı cazibe olarak görmesi ve hiç ummadığınız beraberliklerin olacağını göreceğiz. 2018'in 2017'den finansman olarak çok farklı olacağını düşünmüyorum, hatta büyüme trendiyle daha da iyi olacağını düşünüyorum ama riskleri iyi tanımlayabilirseniz ona göre gardınızı alabilirsiniz. Genel olarak 2018 yılından umutluyum."

"Türkiye ekonomisi için 2017 olumlu bir yıl"

Sabancı Holding CEO'su Mehmet Göçmen, Sabancı Grubu ve Türkiye ekonomisi için 2017'nin olumlu bir yıl olduğunu anımsatarak, "2017 yılının iyi yıllardan biri olduğunu söylemek gerek. Bu, ülke ekonomisinin daha kalıcı reformlara muhtaç olduğu fikrinden bizi uzaklaştırmamalı." dedi.

Türkiye'nin daha sürdürülebilir tedbirlere ihtiyacının olduğunu anımsatan Göçmen, genç nüfusun işsizlik sorunun çözülmesi gerektiğini, teknolojik gelişmelerle birlikte Türkiye'nin istihdam politikasının daha da önemli hale geldiğini dile getirdi.

Göçmen yaşanan değişim sürecinin iyi yönetilmesi gerektiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Değişimi sadece teknoloji olarak alırsak, doğrudur ama yetersizdir. Dünyadaki son gelişmeler ekonomilerde birtakım gelişmelerin değişmesine sebep oluyor. Tüm değişim içinde bakıldığında en zor yönetilecek olan insan kaynağı modellerindeki değişim. Bu değişim en çok önemsememiz gerekenlerden biri. Bugüne kadar bizim insan kaynağı modelleri genel anlamda, cezbet, geliştir, tutundur ve senden emekli olsun şeklindeydi. Şimdiki gençler 2 yıl ya da ondan daha kısa bir sürede aynı şirkette çalışana 'dinazor.' diyorlar.

Özgüvenleri ile hızlı yer değiştirme eğilimlerindeler. Yeni teknolojilerin yarattığı insan yetkinlik modeli bizim daha önce kullandıklarımızdan farklı olduğu için, bu insanlar şu an için azınlıkta. Dolayısıyla azınlıkta olan kaynakları doğru şekilde tesbit edip, bunları istihdam etmek gerek. İnsan ömrü de uzuyor, buna bağlı olarak kariyerler de uzuyor. İnsanların kariyerleri boyunca birkaç ke eğitilmek zorunda olduğu yeni bir döneme gidiyoruz. Yeni eğitim şekli buna hazır mı? Bu sorunu yönetmek, çok ciddi ve uzun vadeli politikalarla mümkün."

Göçmen, enerji portföylerinin müşteriye bakan yönünden çok memnun olduklarını dile getirdi.

Sağlam ve gelecekteki teknolojilerle daha fazla değer yaratacak bir portföyleri olduğuna işaret eden Göçmen, üretim tarafında olan sıkıntıların kısa vadede değil uzun vadede değerlendirilmesi gerektiğini, yatırımcının da o bilinçle hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Göçmen, "Geldiğimiz noktada 2018 ile beraber, ki yatırımları tamamlayalı daha 2 sene ancak oldu, temettü dağıtabilecek kapasiteye geldiğimizi görüyorum." dedi.

"2018 yılı Fenerbahçe-Galatasaray maçı gibi olacak, sonucu, nasıl oynanacağı belli"

Göçmen, Türkiye'de 2018'i 2017 yılının devamı şeklinde okumak gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Her türlü destek ve hızlı büyümenin 2018'e de taşınacağını söylemek lazım. 2016'nın üçüncü çeyreğindeki darbe teşebbüsünün etkisini 2017 yılı rakamlarını biraz deforme ettiğini de koymak lazım. 2018 yılı Fenerbahçe-Galatasaray maçı gibi olacak benim tabirimle, sonucu, nasıl oynanacağı belli. Biraz farklılaştıran husus, yüksek enflasyon, petrol fiyatlarındaki yükselişin kalıcı olmasından kaynaklanabilecek bazı durumlar, yüksek kur ve bunun yarattığı ortamın da daha iyi yönetilmesi gereken bir iç pazar ve 2018 kurgulamak gerek."

Göçmen, jeopolitik ortamın Türkiye'ye getireceği ilave kırılganlığa işaret ederek, küresel anlamdaki finans çevrelerinde yaşanabilecek bazı gelişmelerin yaratabileceği ilave kırılganlığın içinde Türkiye'nin başarı öyküsünün son iki unsurun nasıl yönetildiğine ve bunlardan ne kadar az etkileneceğine bağlı olduğunu söyledi.

Göçmen, Türkiye'nin 2018 yılında çevik, esnek ve değişik boyuttaki işbirliklerine açık olması gerektiğini dile getirerek, "Bizim açımızdan daha dengeli portföy yapısına ulaşmak için atacağımız adımlar ve bütün bu dengeli yapı içinde de bizi daha ileriye taşıyacak değişik stratejik opsiyonları değerlendirmek 2018'in ana noktaları. Kırılganlık ihtimali daha yüksek olmasına rağmen 2018'de bu seneden farklı bir ortam görmüyorum, bunu yönetebilme becerisinin Türkiye'de olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"Eğitim konusunda çok net adımlar atmamız gerekiyor"

Kibar Holding CEO'su Tamer Saka da, Türkiye'nin değişim dönüşümde en temel riskinin eğitimle ilgili sorunları aşamamak olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Maalesef vaktimizi sonucu olmayacak tartışmalarla geçirmek yerine, bu yapıya ciddi katkı sağlamamız lazım. Bundan 10 yıl sonra teknolojiler çok daha hızlı gelişecek, farklı noktalara gelecek, bunlara cevap veren kadroları şirketler bünyelerinde bulamayacak. Bugün bile bazı alanlarda eleman bulmakta zorlanıyoruz. Şu an bir iki pozisyon için yurtdışından kaynak getirmeye, ithalata başlamış durumdayız. Onları getirirsek, nasıl onlara uygun politikalar geliştiririz. Bu durum artacak, net şekilde gözüküyor. Eğitim konusunda çok net adımlar atmamız gerekiyor."

Değişimi şirket olarak ön plana koyduklarını belirten Saka, şu an ki ortamda varolma adına farklı düşünmek gerektiğinin altını çizdi.

Muhabir: Eda Fatma Topçu, Uğur Aslanhan

Kaynak: AA