ANKARA - Barış Kılıç,Zafer Fatih Beyaz

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden daha önce tutuklanan savcı M.Ü, FETÖ'ye yönelik en kapsamlı soruşturmaları yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına önemli itiraflarda bulundu.

Cemaatle eniştesi vasıtasıyla tanıştığın ifade eden M.Ü, 2001'de Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanınca eniştesiyle kayıt için İstanbul'a gittiğini, eniştesinin kendisini Acıbadem yakınında bir cemaat evine yerleştirdiğini bildirdi.

Marmara Hukuk Fakültesinden 10 isim veren ve bunların halen FETÖ'ye müzahir olduğunu söyleyen M.Ü, "Dördüncü sınıfa geçtiğimizde, meslek seçiminden sorumlu bir abi gelerek, önce bizi tek tek mülakata aldı. Bu mülakatta hakim, savcı, avukatlık ve öğretim görevlisi gibi hangi mesleği seçmek istediğimizi sordu. Bizim dönemde, neredeyse hepimiz hakim, savcı olmak istediğimizi söylemiştik. Cemaatin önceliği kendi yapılarına hakim, savcı kazandırmaktı" dedi.

"Tedbir ve tedbire riayet"

Hakim adayı olarak başladıktan sonra cemaatin kendisi için Kurtuluş'ta ayarladığı evde, biri "ev abisi" olan iki kişiyle kalmaya başladığını ifade eden M.Ü, "Staja başladıktan sonra bize yavaş yavaş tedbir ve tedbire riayet etmemiz hususu anlatılmaya başlandı. Bu yapıda, ciddi bir hiyerarşi söz konusuydu. Evde kalan kişi sadece ev abisini tanır. Kıdemsiz birinin üst abileri tanıma şansı yoktur." dedi.

"Evlilikten sorumlu abi, vesikalık fotoğraf ve cv ister"

M.Ü, örgütte, "her şeyden sorumlu bir abi" bulunduğunu ifade ederek, "Evlilikten sorumlu abi evlendirmeyi düşündüğü erkeğe gelerek, erkekten vesikalık fotoğraf ve cv ister, devamında bu cv'yi ve fotoğrafı bir havuza atardı. Aynı işlemi bayanlar için de yapıyorlardı. Devamında evlilikten sorumlu abi kendince uygun gördüğü eş adaylarını birbiriyle tanıştırıyordu. Eğer taraflar birbirini beğenmişlerse ikinci görüşme yaptırılıyordu. Eğer ikinci görüşme de olumluysa, evlilikten sorumlu abi inisiyatifi artık eş adaylarının kendisine bırakıyordu." beyanında bulundu.

HSYK seçimlerine yönelik çalışmaları

Yaz kararnamesiyle Hakkari'ye atandığını bildiren M.Ü, burada bazı hakimlerin FETÖ'ye mensup olduğunu gördüğünü belirterek, şunları söyledi:

"2014 HSYK seçimleri öncesi eşimle izin alarak Serik'e giderek bağımsızlar lehine seçim çalışması yaptık. Beni ve eşimi Serik'e seçim çalışması yapmaya gönderen Hakkari'de bizden sorumlu, Van'da ikamet eden Yusuf isimli şahıstır. Hakkari'de bu örgüte müzahir hakimlerle Yusuf'u birkaç defa ziyaret ettik. Bize, oy isteyebileceğimiz kişilerin listesini çıkartarak, telefonla arayarak, yahut yüz yüze konuşarak ikna etmemizi ve bağımsızların listesine oy istememizi söylüyordu. Yusuf, bilgisayarına bizim verdiğimiz listeleri girerek tablo hazırlıyordu. Bylock isimli programı HSYK seçimleri sürecinde duydum. Van'a gittiğimiz bir kez sivil imam telefonlarımızı alarak Bylock programını yükledi ve bundan sonra buradan haberleşmemiz gerektiğini söyledi. Bu programın neredeyse hiç kullanmadım, çünkü bize 'bu programı silin' dediler. Programı sildikten sonra grup sorumluları programı kullandı. Eagle isimli programı daha önce hiç duymamıştım."

"Cezaevinde bizi ikna etmeye çalışıyorlardı"

M.Ü, tutuklanarak cezaevine konulduktan sonra avukat görüşüne çıkan tutukluların koğuşa gelerek kendilerine hitaben, "X koğuşunda yatan bir hakim rüyasında Hazreti Peygamber'i görmüş' dediklerini" anlatarak, "Cezaevinde olsak bile doğru yolda olduğumuz yolunda bizi ikna etmeye çalışıyorlardı." diye konuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya yardımcı olacak nitelikte bilgiler vermesi üzerine, "terör örgütü üyesi olmak" suçundan hakkında soruşturma yürütülen M.Ü'nün tahliyesini talep etti.

Kaynak: AA