FETÖ ile mücadelede bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı çalışma Polis Akademesi tarafından yayımlandı. Yeni Nesil Terör: FETÖ Analizi başlıklı çalıştay raporunda, FETÖ temizliğinde Almaya'da uygulanan model tavsiye edildi. Örgütle nasıl mücadele edildiği ve bundan sonra neler yapılması gerektiği de ezber bozan önerilerle aktarıldı

HİLAL ÖZTÜRK

Polis Akademisi "Yeni Nesil Terör: FETÖ Analizi" başlıklı bir çalıştay raporu yayımladı. FETÖ ile mücadelede dikkat çekici tespitler yapılan raporda, ezber bozan öneriler sunuldu. Raporun en dikkat çeken önerisi ise FETÖ'yle mücadelede Almanya'nın uyguladığı model oldu. Kripto FETÖ'cülerin tespit edilmesi için sosyolog ve psikologlar tarafından yapılacak çalışmalarla "Sosyal İnceleme Raporu" hazırlanması gerektiği belirtildi. FETÖ ile mücadelede en etkili çalışmaları yürüten savcı ve hakimler ile Polis Akademisi öğretim görevlisi, akademisyen, maliyeci ve müsteşarların katılımıyla yapılan tam günlük çalıştayın, kitap haline getirilen raporunda, FETÖ ile mücadelenin nasıl yapıldığı, nelerin eksik kaldığı ve aslında yapılması gerekenler ayrıntılarıyla aktarıldı. İşte FETÖ konusunda bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı ve ezber bozan çalışmadaki o bölümler: "Hukuki mücadelenin yürütülmesiyle ilgili en önemli konu FETÖ üyelerinin tespit edilmesi. Örneğin, Almanya ayrılıkçıları tespit etmede zorluk yaşamaya başlayınca yasada bir değişiklik yapılmış ve 'Sosyal İnceleme Raporu' adında bir rapor oluşturulmasına karar verilmişti. Bu sosyal inceleme raporunun içerisinde psikolog ve sosyologların ilgili kişinin arkadaşlarıyla yaptığı görüşmeler, okuduğu okul, çevresince nasıl tanındığı, tuttuğu takım, zaman geçirdiği yerler, okuduğu gazete, kitap ve köşe yazarları, çocuklarının eğitim gördüğü yerler gibi bilgiler bulunuyordu. Bu bilgiler ışığında ilgili kişinin ayrılıkçı olup olmadığına dair bir kanaat oluşturulmuştu. Bu rapor teknik olarak sosyolog ve psikologlar tarafından düzenlenmiş ve uzmanlar bu raporu imzalamıştı. Raporun sonucunda kişinin ayrılıkçı olduğunun belirlenmesi halinde cezai işlem uygulanmıştı. Kripto olarak adlandırılan ve hakkında hiçbir delil bulunamayan kişilerin hayatı sosyologlar ve psikologlar aracılığıyla dakika dakika incelenmiş ve bu raporlar hazırlanmıştı. Bizim mevzuatımızda böyle bir uygulama yer almıyor. Bu nedenle birtakım kriterler geliştirildi. Bunlar; Bylock, Bank Asya, Sendika üyelikleri ve KPSS gibi kriterler. Bu kriterlerin geliştirilip yasal mevzuata sokulması ve yine bu kriterlerin Sosyal İnceleme Raporu'nda yer almasının sağlanması gerekiyor. Cezalandırmaların yapılabilmesi için yasalarda da değişiklikler yapılmalı."

DEVLETİN FETÖ HAFIZASI OLUŞTURULSUN

Raporda bundan sonra nasıl bir mücadele yapılması gerektiği konusunda da şu kritik öneriler sıralandı:

* Örgütle yapılan mücadelede elde edilen bilgilerin tek bir havuzda toplanması büyük önem taşıyor. Bu nedenle mücadeleyi koordine edecek bir merkezin kurulması gerekiyor. Bu yolla FETÖ'yle mücadele konusunda bir devlet hafızasının da oluşması mümkün hale gelecek. FETÖ ile mücadele mimarisinin oluşması gerekiyor. Böylelikle örgüte yönelik mücadelenin daha planlı ve programlı şekilde sürdürülmesi sağlanabilecek.

* FETÖ ile mücadele konusunda belirlenen stratejiyi uygulayacak inançlı insanlara ve güçlü mekanizmalara ihtiyaç duyuluyor.

* Vakıf ve derneklerin daha sıkı denetlenmesi gerekiyor. Cezalar yetersiz olduğu için bunların artırılmaları gerekiyor.

* FETÖ'yle mücadelede ihtisaslaşmış kolluk kuvvetine ihtiyaç var. Bu kolluk kuvvetinin terör konusunda bilgili olması, organize suçlar personeli gibi analiz yapabilmesi, mali suçlardan anlaması ve kendi istihbarat birimine sahip olması gerekmektedir.

MASAK MALİYE BAKANLIĞI'NDAN ÇIKARILMALI

* Örgüte karşı yürütülen mücadele sürecinde MASAK'ın pozisyonu ve hazırladığı raporlar çok önemli. Ne var ki, birtakım sıkıntılar ve eksiklikler de yaşanıyor. Bu nedenle MASAK mevzuatının geliştirilmesi ve değiştirilmesi gerekiyor. MASAK'ın, Maliye Bakanlığı bünyesinden çıkarılması bir seçenek olarak değerlendirilmeli. Zira bu kompozisyon içerisinde kendisinden beklenen katkının uzağında kalıyor. MASAK'ta çalışan kişiler vergi müfettişleri oldukları için mali suçlar konusunda arzulanan başarıyı yakalayamıyor. Mesleki kapasiteleri yetersiz kalabiliyor. MASAK'ın inceleme kriterleri, meselenin ruhunu tespit etme konusunda yeterli olamıyor.

* El konulan şirketlerin mevcut durumu gözden geçirilmelidir. Ve ülke genelinde pazarın da canlanmasına katkı sağlayacak olan el konulan şirketlerle ilgili satışlar yoluyla hızlı bir tasfiye sürecine girilmesi gerekiyor.

* FETÖ davalarında sanık sayısı oldukça fazla. Şu an için 500 bin kişinin cezaevine konulması imkanı yok. Büyük kısmı Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirlerde bulunan 500 bin kişinin yargılama imkanı da yok. Örgütün üst düzey yetkilileri belirlenerek, bu kişilerden başlayıp aşağı doğru inilmesi gerekiyor. Neredeyse 40 yıldır devletin içine sızmış bir yapıya bu denli hızlı karşı konulması oldukça önemli. Böyle bir ortamda hata olması ihtimali vardır ancak, bu hata oranlarını aza indirme yolları tespit edilmeli.

EKONOMİK MÜCADELE YAPILAMADI

Raporda dikkat çekici bir başka tespit ve eleştiri ise örgüte ekonomik anlamda ceza verme imkanının 15 Temmuz sonrası çıkarılan vergi ve sicil affıyla ortadan kaldırıldığı oldu: "Örgütün ekonomik işlerini yürüten alt kademelerdeki kişilerle mücadele edilmekle birlikte üst yapının faaliyetlerine devam ettiği görülüyor. Bürokrasi klasik yöntemlerle mücadeleyi sürdürdüğü için şirketlerde yapılan incelemelerden fazla bir şey elde edilememektedir. Koza İpek ile ilgili MASAK ve Maliye Bakanlığı'nın incelemeleri yandaş müfettişler nedeniyle sürüncemede kalmıştır, tam anlamıyla aydınlatılma yapılamamıştır. 15 Temmuz'dan bir ay sonra çıkan vergi affı ile FETÖ şirketlerinin geçmişe dönük 5 yıllık faaliyetlerinin üstü kapatıldı. Darbe girişimi olduktan sonra vergi affı 'vergi barışı' olarak çıkarıldı ve tam tespitler yapılmadan sicil affı ile FETÖ kuruluşlarının hepsi vergilerinden kurtulmuş oldu. Şu anda geriye dönük FETÖ yapılanması ile ilgili hiçbir şirkette ilgili vergi incelemesi yapılamamaktadır. Ekonomik anlamda bir ceza verme olanağı ortadan kalkmış oldu. Örgütün en büyük gelir kaynaklarının başında bağış ve yardımlar yer aldığı için bu konuda bir düzenleme yapılması önemlidir. Örgütün Türkiye'nin bir yıllık ihracat rakamı kadar geliri olduğu düşünüldüğünde vergi mevzuatı dahil tüm değişikliklerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Finansal, ticari, adli konuların tümünü kapsayacak bir kurul kurulmalıdır."

GİZLİ TANIK ÖRGÜT MÜESSESESİ

Gizli tanıklığın FETÖ'nün getirdiği bir müessese olduğu söylenebilir. Gizli tanıklık müessesesi ancak sıcak olayı ve fiili gören kişiye istinaden uygulanabilir, onun dışında tercih edilmemeli. Katı laiklik uygulamaları, din temelli toplulukların örgütlenmelerinin kapalı nitelikte olmasına neden olmuştur. Bu toplulukların sivil toplum kuruluşları gibi faaliyet göstermeleri beklenmiş, ancak bu yapılar sivil toplum örgütlenmesi niteliğinde de kalamadı. Dolayısıyla ilgili alanlarda devletin denetimi büyük önem arz etmektedir. Bu minvalde gerekirse bu yapılanmaların kontrolü adına Tekke ve Zaviyeler Kanunu yeniden gözden geçirilmeli. FETÖ soruşturmaları sonucunda kamu hizmetinden ihraç edilen kişilerin yakınlarının radikalleşmemeleri için bir kontrol mekanizmasının kurulması gerekiyor. Kamudan ilgili birkaç kurumu bu konuda çalışma yapmak üzere görevlendirmek gerekir.

1 DOLAR YAN DELİL SORULAR NET DELİL

Raporda FETÖ ile hukuki mücadelenin yürütülmesi sırasında, kamuoyunda yanlış bilinenler ve hiç bilinmeyenler de ayrıntılı olarak aktarıldı. Buna göre FETÖ soruşturmalarında yargının takip ettiği kriterler madde madde şöyle:

* Örgüt bağında milat 17/25 Aralık.

* Bank Asya'da kriter 2014 Nisan ayından sonra 4 bin TL ve üzeri para yatırıp en az iki ay tutulan hesap.

* ByLock kırmızı ve turuncu liste kesin delil.

* Dershane ve okullara çocuk göndermek delil değil, burada kritik yıl 2015.

* İsimsiz ihbar delil sayılmıyor.

* Dernek üyeliği kesin delil değil, örgüt üyeliği için etkin faaliyet gerekiyor.

* Sürekli yardım örgüt üyeliğine delil. Bağışın kişinin ekonomik büyüklüğü ile orantılı olup olmadığı önemseniyor.

* Yurtlarda kalmak tek başına delil değil.

* Digitürk aboneliğini kesmek örgüt delili.

* Otellerde yapılan toplantılara katılmak yan delil.

* Sınav sorularının ele geçirilmesi tek başına delil.

* 1 Dolar yan delil.

Karar