ERZURUM

Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) sözde "serrehberi ve Erzurum bölge akademisyen imamı" ve "örgütün yöneticilerinden olduğu" öne sürülen Kamil Servi'nin 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Kamil Servi, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Sanık avukatları Gündüz Güneş ile Erhan Çiftçi ile bazı tanıklar da duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmada, kimlik tespiti sonrası savunmasına geçilen sanık Servi, eğitim hayatı boyunca örgütün dershanelerine gitmediğini, yurtlarında kalmadığını söyledi.

Üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre iş aradığını ardından 2 yıl sürücü kursunda çalışıp Erzurum'daki Aziziye Kolejinde memur olarak çalışmaya başladığını anlatan Servi, "İddianamede suç tarihi olarak 2016 olarak belirtiliyor ama ben o zaman İzmir'deydim. Aynı yıl içerisinde örgütle ilişkili olduğu gerekçesiyle eşim Herdem Kızıldağ Servi gözaltına alınarak Erzurum'a getirildi." dedi.

Servi, eşinin gözaltına alınması üzerine kendisinin de Erzurum'a gelip eşinin tutulduğu İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne (KOM) gittiğini söyleyerek, burada kendisinin de gözaltına alındığını anlattı.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Servi, "İddianamede aleyhimde olan hususları ve tanık beyanlarını kabul etmiyorum. İddianamede örgüt tanımına rastlayamadım. 'Serrehber' ne demek onu dahi bilmiyorum. Sadece Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı KOM tarafından hazırlanan örgütsel şemada sıralamada serrehberin 11. sırada olduğu ve ev imamının altında olduğu belirtiliyor." dedi.

Servi, akademisyenlerin imamı ya da serrehber olmadığını, yüksek lisans yapmak için 3 yıldır yurt dışına çıktığını belirterek, "İddia edildiği gibi serrehber olsaydım Türkiye'de istediğim yerde yüksek lisans yapabilirdim." diye konuştu.

"ByLock" programını da telefonuna indirip kullanmadığını öne süren Servi, "Bunu nasıl ispat edeceğimi bilmiyorum. Eşim 22 gün boyunca gözaltında kalmış ve bence zor şartlar altında şifreli program kullandığımı söylemişse de ayrıntılı olarak anlatamamıştır." ifadesini kullandı.

ByLock programının wi-fi üzerinden kullanıldığının kendilerine söylendiğini öne süren Servi, şöyle devam etti:

"Wi-fi şifresini komşularımıza ve evimize gelen misafirlere bazen veriyorduk. Ben kesinlikle bu programı kullanmadım. 2014 yılında Bank Asya'ya hiç para yatırmadım. Aziziye Kolejinde çalıştığım için indirim yapılması ve tam gün okul okul bulamadığım için 2 çocuğumu koleje yazdırdım. Çocukların okul taksiti için bankaya para yatırdım. Bankada kolejde çalıştığım için hesap açtırdım. 2015 yılında bankaya 45 bin lira yatırdığım zaman banka TMSF'ye devredilmişti."

- Tanık Coşkun: "Servi sohbet abisiydi. Ayrıca cemaatin üniversite sorumlusuydu"

Tanıklardan Atatürk Üniversitesi (AÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Çoşkun ise 2014 yılı başlarında cemaat toplantılarına gittiğinde Servi'yi gördüğünü belirterek, "Sanık Kamil Servi sohbet abisiydi. Ayrıca cemaatin üniversite sorumlusuydu. Toplantılarda Kur'an-ı Kerim, cevşen, Risale-i Nur ve Fetullah Gülen kitapları okunurdu." dedi.

Çoşkun, sanık Kamil Servi'yi "Kemal" olarak tanıdığını belirterek, "Sanık kendisini bize Kemal olarak tanıtmıştı. Hakkında başka detaylı bilgimiz yoktu. 2014 yılında ByLock programını indirmemizi söylemişti. Ben programı indirdikten sonra sanık telefonumu alarak kendisini ekledi. Bu program üzerinden sanıkla ve Abdullah isimli şahısla görüştüm. Görüşme içerikleri, toplantının yapılacağı yer ile zamanla ilgiliydi ya da dini içerikli paylaşımlardı. Bank Asya'nın zor döneme girmesiyle bankaya para yatırmamız konusunda bizleri yönlendiriyordu. Ayrıca cemaatin gazete ve dergilerine abone olmamız konusunda söylemlerde bulunuyordu."

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı da sanığın "Silahlı terör örgütünü yönetmek" suçundan cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme heyeti, Servi'nin tutukluluk halinin devamına karar verip, sanık avukatlarının savunmalarını hazırlayabilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık Kamil Servi'nin 17-25 Aralık'tan sonra kendi isteğiyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli mesajlaşma programı ByLock programını kullandığı belirtiliyor.

Soruşturma çerçevesinde gizli tanıkların da beyanlarının alındığı aktarılan iddianamede, Servi'nin 2015'de örgütün sözde "Erzurum bölge akademisyen imamlığını" ve FETÖ elebaşı Fethllah Gülen grubunda üniversite hazırlık dershanelerinin başındaki abilerden olan, örgütte hiyerarşik olarak rehberlerin üstünde yer alan ve "baş rehber" anlamına geldiği belirtilen örgütün sözde "Erzurum serrehberliği"ni yaptığı ileri sürülüyor.

İddianamede, Servi'nin, örgütün finans kaynağı Asya Katılım Bankası'na düzenli olarak para transferi yaptığı, örgütle ilişkili şirketlerde ve dernekte sigorta kaydının bulunduğu ve delilleri ayrıntılı olarak belirtilen eylemlerde bulunmak suretiyle üzerine atılı "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yöneticiliğini yapma" suçunu işlediğinin anlaşıldığı vurgulanan iddianamede, Servi'nin söz konusu suçtan 15'ten 22,5 yıla kadar hapsi isteniyor.

Muhabir: Muhammet Mutaf

Kaynak: AA