ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin iddianamede, örgütün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası için hazırladığı sözde "sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesi"nde, stajının ardından askeri hakimliğe ataması hiç yapılmamış hakimler ve genç rütbedeki askeri hakimlerin yer aldığı belirtildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 33 kişi hakkında hazırladığı iddianame mahkemeye gönderildi.

İddianamede ifadelerine yer verilen tanık Askeri Adalet İşleri ve Kanunlar Genel Müdür Yardımcısı olarak görevli Askeri Hakim Kıdemli Albay Taner Güçlü, o süreçte kendisi gibi Milli Savunma Bakanlığı emrine alınmış askeri hakimlerin bir nevi açığa alındığını, bunlara işten el çektirildiğini belirtti.

"Tecrübeli askeri hakimler çoğunlukla görevden uzaklaştırıldı"

Güçlü, Türkiye tarihindeki geçmiş sıkıyönetim mahkemeleri uygulamaları düşünüldüğünde, hep kıdemli ve tecrübeli askeri hakimlerin sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirildiğini, 15 Temmuz'da hayata geçirilmek üzere hazırlanan sözde "sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesi"nin ise buna aykırı, tam tersi bir uygulamayla oluşturulduğunu kaydetti.

Daha staj sonrası askeri hakimliğe ataması hiç yapılmamış askeri hakimlerin ve yine çok genç rütbedeki personelin bazı sıkıyönetim mahkeme ve savcılıklarına "sıkıyönetim mahkemesi başkanı, başsavcısı ya da adli müşaviri" yapıldığını ifade eden Güçlü, kendisi gibi tecrübeli askeri hakimlerin çoğunlukla görevden uzaklaştırıldığını dile getirdi.

Güçlü, 15 Temmuz öncesinde askeri yargı içerisinde Fetullahçı yapılanmaya iltisaklı olduğu yönünde haklarında birtakım haberler çıkan, kıdemli durumdaki askeri hakimlerin bazılarının da özel görevlendirmeyle sıkıyönetim mahkemelerine atandığını veya mevcut kritik görevlerine devam ettiğini aktardı.

"Mağdur edilmiş askeri hakimler Milli Savunma Bakanlığı emrine alındı"

Kendisi gibi geçmişte Fetullahçı yapılanma tarafından bazı kumpas davaları ve idari uygulamalarla mağdur edilmiş askeri hakimlerin de yine Milli Savunma Bakanlığı emrine alındığını belirten Güçlü, tüm bu tespitler sonucunda bu listeyi hazırlayanların ayrıntılı bir çalışma sonucunda kendilerinden olan, fikir veya eylem birliği içinde olduğunu değerlendirdikleri kişileri bu listede görevlendirdiklerini ifade etti.

Mesleki safahat içerisinde kendisine göre normal dışı, özel niyetle yapılan atamaların olduğunu aktaran Güçlü, İzmir'de Güney Deniz Saha Komutanlığı başsavcısı iken Ocak 2010 tarihinden itibaren özelinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığında, soruşturmanın gidişatına göre geldiği nokta itibarıyla ise genelinde TSK'daki Fetullahçı yapılanmaya yönelik iddialara ilişkin bir soruşturma yürütmeye başladığını anlattı.

Güçlü, soruşturma başladıktan çok kısa bir süre sonra Fetullahçı yapılanma tarafından tehdit edildiğini, söz konusu soruşturmayı yürütmesinin engellenmesi ve meslekten tasfiye edilmesinin sağlanması niyetiyle İzmir Askeri Casusluk davasına şüpheli yapılmak suretiyle dahil edildiğini kaydetti.

Taner Güçlü, İzmir Askeri Casusluk kumpas davasında, TSK içinde yasa dışı büyük boyutta bir yapılanma olduğunu, bu yapılanmanın amacının TSK'yı ele geçirmek ve belki de ülke yönetimini ele geçirmek olduğunu, bunun mutlaka çok geniş bir kapsamda soruşturulması gerektiğini söylediğinin altını çizdi.

Tanık Burak Özcan ise ifadesinde, Eskişehir Muharip Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı emrinde görevli iken Aralık 2016 atamasıyla İzmir Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesine atandığını belirtti.

Özcan, Milli Savunma Bakanlığı emrine alınmasının sebebinin terör örgütü FETÖ/PDY mensubu olmadığından kaynaklandığını değerlendirdiğini anlattı.

Kendisinin Diyarbakır'da görev yaptığı dönemde, Hava Hakim Binbaşı Özgür Tüfekçi, Hava Hakim Yüzbaşı Mehmet Burak Kızıltan, Hava Hakim Üsteğmen Regaip Ciba, Hava Hakim Üsteğmen Emrah Gül, Hava Hakim Üsteğmen Hamit Erdem Şahan, Hava Hakim Üsteğmen Şerafettin Aydemir, Hava Hakim Üsteğmen Emrullah Dolgun ile birlikte çalıştığını, ayrıca Eskişehir Askeri Mahkemesinde görevli iken TSK'dan ihraç edilen Hava Hakim Üsteğmen Fatih Bağlan, Hava Haki Üsteğmen Yunus Emre Keskin ve Hava Hakim Üsteğmen Cevher Eren ile görev yaptığını, ismini saydığı ve TSK'dan ilişiği kesilen kişilerin meslek bilgilerinin zayıf olduğu kanaatinde olduğunu ancak istedikleri tayin yerlerine atamalarının yapıldığını ve haklarında herhangi bir soruşturma yapılmadığını kaydetti.

Muhabir: Mümin Altaş

Kaynak: AA