KURMAYLARA TALİMAT VERDİ AKP hükümetinin, üzerinde mutabakata varılan protokolleri imzalamayınca görüşmelerden çekildiğini açıklamasının ardından yaklaşık 60 gündür kendisinden haber alınamayan Öcalan'a uygulanan tecridin bizzat Erdoğan'ın talimatı ile yürütüldüğü anlaşılıyor. Zira AKP çevrelerinde edinilen bilgilere göre, 27 Temmuz'dan bu yana avukatları ile görüşmesi, ”hava muhalefeti, vapur arızası” gibi gerekçelerle engellenen Öcalan'a, uygulanan yasadışı tecridin ”yasal” bir mevzuata kavuşturulması için Erdoğan tarafından hukukçu kurmaylarına talimat verildi.

ÖCALAN DAVALARI İNCELENİYOR Erdoğan'ın, AKP'li hukukçulara talimat vermesinin ardından, Öcalan'a uygulanan yasadışı görüşme yasağının, hukuki alt yapısını oluşturmak için yapılabilecek, ”idari ve yasal düzenlemelerin neler olabileceği” konusunda çalışma başlatıldı. Hukukçularca yasal mevzuata ilişkin yapılan ilk çalışmada, Öcalan’ın avukatlarıyla haftalık görüşmelerini, “hükümlü” sıfatıyla değil, Türkiye’nin farklı yerel mahkemelerindeki devam eden bazı davaları ve yargıdaki bazı dosyaları ile ilgili olarak gerçekleştirdiği iddiası ortaya atıldı. Bu çerçevede Öcalan’ın yargıdaki dosyaları ve sürmekte olan davaları da araştırılmaya başlandı.

ÖCALAN’A MAHSUS BİR DÜZENLEME ARAYIŞI Öcalan'ın düşüncelerinin avukatları aracılığı ile kamuoyuna yansımasından rahatsız olan Erdoğan, avukat görüşmelerinin bu bağlamda sınırlandırılması için de bir çalışma istiyor. Bu yöndeki bir çalışmanın, tüm tutuklu ve hükümlülerin avukat görüşmelerini etkileyecek kapsamda değil, sadece Öcalan'a mahsus bir düzenleme biçiminde yapılması bekleniyor. Erdoğan, atılacak adımların uluslararası sözleşmeler ve AB çevrelerinde tepkilere neden olmayacak bir şekilde formüle edilmesine de özellikle istiyor.

AKP'nin hukukçu kurmayları da Öcalan’la ilgili formül arayışının netleştirilmesi ve oluşacak karara göre TBMM’nin açılmasının ardından harekete geçmeyi bekliyor.

AKP MYK’DA KONUŞULDU AKP ve özellikle Başbakan Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen Sabah Gazetesi'nin yan kuruluşu Takvim Gazetesi, 19 Eylül günü yapılan AKP, MKYK toplantısının hemen ardından 21:07'de internet sayfasına girdiği, ‘’Öcalan avukatı aracılığıyla talimat veriyor” başlıklı haberde hükümetin bu girişiminin bu toplantıda ele alındığını duyuruyordu. Gazete haberiyle AKP'nin ve Başbakan Erdoğan'ın gizli ajandası için nabız yoklar gibiydi.

Öncelikli olarak, ”Başbakan Erdoğan'ın, toplantıda, ”terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonların sürdürüleceğini belirtirken, "görüşmeler de devam edecek" mesajı verdiği” söyleniyor haberde.

DEMOKRATİK HAK, YASAL BOŞLUK OLDU Ardından haber şöyle devam ediyor: ”Başbakan Erdoğan, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın uzun süredir avukatlarıyla görüştürülmediğini hatırlatarak, bunun devam edeceğini söyledi. Öcalan'ın avukatları aracılığı ile terör örgütüne talimat verdiğini kaydeden Erdoğan'ın, "Eskiden bu görüşmelere kısıtlama getirildiğinde dünya kamuoyunda daha çok tepki alınırdı; ancak bu konuda artık onlar da Türkiye'nin tutumuna destek veriyor" dediği öğrenildi. Öcalan'ın yasal boşluktan yararlanarak avukatları aracılığı ile terör örgütü PKK'ya talimat verdiğini dile getiren Erdoğan, yasal boşlukların giderileceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, BDP'nin eleştirilerine neden olan KCK operasyonlarına da değindi. Erdoğan, bazı insanların devletin kaynaklarını terör örgütüne aktardığını hatırlatarak, "Eğer bir kişi, devletin paralarını, terör örgütüne aktarıyorsa ve bu tespit ediliyorsa bunun bir cezası olacaktır ve bunlar da onun hesabını vereceklerdir" dedi.”

Diğer gazetelerde yer almayan bu haberin AKP Genel Merkezi veya Başbakan Erdoğan tarafından yalanlanmaması dikkat çekiyor. Habere, Öcalan'a uygulanan tecridin bizzat Başbakan Erdoğan tarafından yönetildiğini doğruluyor. Yine Kürdistan genelinde ve Batı illerinde Kürt siyasetçilerine yönelik tutuklama kampanyasının da hukuki değil, AKP'nin isteği doğrultusunda uygulanan siyasal bir karar olduğu Başbakan tarafından bizzat ikrar ediliyor. AKP yönetimi ve başbakanın sessizliği, "sükut ikrardandır" sözünü akla getiriyor.

ORTAMI GERGİNLEŞTİRİR AKP ve Başbakan en kısa zamanda bir açıklama yapmakla yükümlüdür. Aksi, Kürt halkının son derece hassas olduğu bu iki konuda da infiale neden olabilir. İmralı Adası'nda tutulan Öcalan'ın siyasi iktidarın tasarrufu ile tecrit altına alınması uluslararası hukukun hiçe sayılmasının yanı sıra Kürt halkının hassasiyetlerini de dikkate almama anlamına gelir. Kürdistan'da hiç bir inandırıcılığı kalmayan AKP'nın bu tür ayak oyunlarıyla Kürtleri dize getirme çabaları sonuç alıcı olmaktan çok uzak. Bu yaklaşım, son derece gergin olan ilişkilerin daha da gerilmesi ve ardından gelecek derin kırılmaların zeminini hazırlamaktan başka bir şeye hizmet etmez.

[email protected]

ANF NEWS AGENCY