Eş zamanlı yayınla üç salonda yaklaşık bin katılımcı ile gerçekleşen; dünya ekonomilerinin son durumu, merkez bankalarının bu süreçte oynadıkları roller, negatif faizin etkileri, Türkiye ekonomisinin son durumu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) politikaları, iç piyasaların seyri ve 2017 yılına bakış gibi birçok konunun masaya yatırıldığı zirveye ABD seçimleri damga vurdu.

BloombergHT’den Güzem Yılmaz’ın moderatörlüğünde iki panel olarak düzenlenen zirvenin konukları arasında Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Sadi Uzunoğlu, Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Ege Yazgan, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Burak Arzova, Tamek CFO’su Arda Tunca, Azimut Portföy Genel Müdürü Murat Salar, TEB Yatırım Stratejisti Işık Ökte, Finans Yatırım Menkul Değerler Yatırım Danışmanlığı Müdürü Serdar Pazı ve NoorCM Yurtiçi Piyasalar Satış Müdürü Mert Yılmaz yer aldı.

Oturumların başlamasına kısa bir süre kala Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak seçilmesinin ilanı, zirvede yoğun bir şekilde ABD seçim sonucunun Türkiye Ekonomisi üzerindeki etkilerinin konuşulmasına olanak sağladı. Tüm katılımcıların para ve sermaye piyasaları ile ilgili olarak kafalarındaki soruların cevaplandırıldığı zirvede gazeteci ve Bloomberg HT Ekonomisti Aslı Şafak, bir imza günü düzenleyerek katılımcılarla bir araya geldi. Zirveye ev sahipliği yapan Nişantaşı Üniversitesi Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Levent Uysal, Noor CM'le işbirliği çerçevesinde başlatılan projenin ilk zirvesini gerçekleştirdiklerini ve böyle faydalı bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor olmanın öğrenciler açısından çok değerli olduğunu vurguladı.

Konuşmacılara katılımlarından dolayı teşekkür eden Uysal, "Çok değerli konuklarımız, akademisyenlerimiz ve sektör temsilcilerimiz buradalar. Türkiye'de ve dünyada yaşanan son gelişmeler ışığında küresel ekonominin seyrini tartışacaklar ve 2017 beklentilerini masaya yatıracaklar. Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada bu yıl ekonomiyi etkileyecek büyük kaoslar yaşandı. Uzmanlarımız bugün tüm bunların kısa ve uzun vadede yaratacağı sonuçları değerlendirerek çözüm yollarını konuşacaklar. Katılımları için şimdiden hepsine teşekkür ediyorum" dedi.

Zirvede konuşan Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu da şunları söyledi: “Uluslararası tahminlerde 2017 yılına ait birkaç öngörü var. Bunlardan bir kısmı siyasi özellikli; terörizm, siyasal istikrarsızlıklar, Suriye, Irak meseleleri gibi. Hepsi bizim gündemimizde ve ekonomiyi de dolaylı yoldan etkiliyor. Ekonomi ve politikayı birbirinden ayırmak çok mümkün değil. Ama onun ötesinde bir takım beklentiler vardı. Amerikan seçimlerini gördük. Sonuçları bir kısmı için çok şaşırtıcı bir kısmı için değil. Uluslararası konjonktürel bir gelişme olduğunu değerlendirenler var. Ama ne olursa olsun 2017 yılına ait şöyle bir beklenti vardı; eğer daha korumacı bir başkan gelirse uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi konusunda bir takım problemler yaşanacağı fikri vardı. Trump bunlardan biri. Clinton'da bile bu sürecin tersine işleyeceği öngörülüyordu. Dolayısıyla bu öngörülerden bir tanesi gerçekleştirilmiş gibi gözüküyor. Daha korumacı bir başkanın gelmesi aslında uluslararası ekonomik yönetişim açısından bir meydan okuma olarak algılanıyordu. "

"AVRUPA'DA DA BENZER BİR POLİTİKACI PROFİLİ ORTAYA ÇIKABİLİR"

Tüm bu gelişmelerden sonra Avrupa'da 2017 yılında gerçekleştirilecek seçimlerde de benzer bir politikacı profilinin ortaya çıkabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Hatipoğlu sözlerini şöyle noktaladı:

"Şimdi bunun devamı olarak başka bir şey daha olabilir . Avrupa'da 2017 yılında gerçekleştirilecek seçimlerde de benzer bir politikacı profili ortaya çıkabilir. Bunun da uluslararası ekonomiye yansıması çok farklı olacaktır. Bir başka önemli nokta ise Birleşik Krallığın AB'den çıkış süreci. Hala Euro krizini konuşuyoruz. AB'den çıkan bir Birleşik Krallıktan bahsediyoruz, daha bunun da nasıl olacağını bilmiyoruz. Genel olarak Avrupa Birliği bağlamında çok ciddi ekonomik sonuçları olacaktır. Dolayısıyla öngörülen 2017 yılının çok da parlak bir tabloyla bizi karşılamayacağı. Bu yüzden de bu zirvenin tüm bunları hem 2017 arifesinde tartışmak açısından hem de konularında uzman akademisyenlerin, uygulayıcıların, özel sektör temsilcilerinin ele alması açısından önemli ve zamanlama açısından çok manidar bir zirve olduğunu düşünüyorum."

"AMERİKA'DA BİR DEVLET POLİTİKASI VAR VE SEÇİM ÖNCESİ SÖYLENENLERİN SEÇİM SONRASINDA HAYATA GEÇİRİLEBİLECEĞİNİ SANMIYORUM"

Donald Trump'ın başkanlık yarışını kazanmasını değerlendiren NoorCM Yurtiçi Piyasalar Satış Müdürü Mert Yılmaz ise "Dünyanın büyük bir kısmı için sürpriz oldu çünkü son anketlerde Clinton 3-4 puan önde gibi gözüküyordu. Ama ben özellikle Brüksel'de yaşanan patlama sonrasında güvenlik kaygılarının artmasıyla beraber tüm dünyada Trump'ın seçilme ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyordum. Neticede seçildi. Kişisel fikrim; iki adaydan gerek güvenlik sebebiyle gerekse diğer ilişkiler sebebiyle Türkiye için Trump'ın seçilmesinin daha iyi olduğudur. Şu anda piyasalarda oluşan yükselişleri çok referans almamak lazım çünkü bu bir iç şok, sonrasında mutlaka sindirilecektir. Genel anlamda dünyada aşırı sağın hakim olduğu yeni bir düzen kuruluyor diyebiliriz. Sadece Amerika'da değil dünyanın çeşitli yerlerinde de bu şekilde. Bu yüzden gelişmeleri takip etmek lazım. Ama seçim öncesi söylenenlerin seçim sonrasında hayata geçirilebileceğini çok düşünmüyorum açıkçası. Çünkü neticede Amerika'da belli bir devlet politikası var ve oradan çok fazla zikzak çizmek ve farklı noktalara geçmenin çok kolay olmayacağını düşünüyorum. Umarım bütün dünya için ve insanlık için doğru bir tercih olmuştur bunu da zaman içerisinde göreceğiz. Çünkü benzer bir yanılsamayı özellikle Müslüman alemi Barack Obama başkan seçildiğinde de büyük bir coşku ile yaşamıştık ama öyle olmadığını gördük."

TÜRKİYE, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE DÜZENLİ YÜZDE 5'LER YAKALAMAK ZORUNDA

15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimin ekonomik etkilerine değinen Yılmaz sözlerini şöyle noktaladı: "Türkiye'nin şu anda elinden kaybetmemesi gereken en önemli varlığı büyüme rakamı. Gerçi bu rakam Türkiye'nin potansiyelini taşır mı taşımaz mı tartışmalarına bakıldığında mevcut seviyelerin yansıttığını söylemek çok gerçekçi olmaz. Türkiye sürdürülebilir ve düzenli yüzde 5'ler yakalamak zorunda ama maalesef bu sene darbe girişimi, öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler sebebiyle yüzde 3'ler düzeyinde bir büyümeyle kapatacağız ama ümit ediyorum ki yeni yıl herkes için daha iyi olur. Neticede yapılması gereken bir takım hareketler var. Hükümet bunlar için gerekli adımları atıyor. Tabi bunların bir zaman maliyeti var. Ümit ediyorum ki 2017, Türkiye için daha iyi bir yıl olacaktır.

Kaynak: DHA