Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 13 sanık yargı karşısına çıktı

‘Biz geleceğiz merak etmeyin’

HÜLYA KESKİN

Ergenekon soruşturması kapsamında Odatvde yapılan aramalar sonrasında, gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçının da aralarında bulunduğu 12si tutuklu 13 sanık, 9 aylık bekleyişin ardından hâkim karşısına çıktı. Mahkeme sanık avukatlarının reddi hâkim taleplerinin 17. Ağır Ceza Mahkemesinin değerlendirmesi için duruşmayı erteledi. Reddi hâkim istemi hakkında 9 gün içinde karar verilmesi gerekiyor. Kararın açıklanmasının ardından Şık, izleyicilere dönerek Biz geleceğiz, hiç merak etmeyin dedi. Bu sözler, alkışlarla destek gördü. Çok sayıda gazeteci ve sanık yakınları, Çağlayan Adliyesinin Avrupanın en büyük adalet sarayı olmasına karşın salonun küçük olması nedeniyle duruşma salonuna alınmadı.

Çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayı çevresinde ve adliye binasına giriş çıkışlarda yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşma, Çağlayandaki İstanbul Adliyesinde Odatv davası 58 izleyici kapasitesine sahip büyük salonda başladı. Duruşma başlamasına karşın çok sayıda gazeteci ve hatta sanık yakını içeri alınmadı. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, TGS Başkanı Ercan İpekçi, gazeteciler Ruşen Çakır, Ruhat Mengi ile yabancı basın mensupları da duruşmayı izlemeye gelenler arasında yer aldı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıkların tümü ile tutuksuz sanıklar Ahmet Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleli katıldı. Mahkeme Heyeti Başkanı Resul Çakır, sanıklardan Soner Yalçın, Doğan Yurdakul, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Sait Çakır ve Coşkun Muslukun avukatları aracılığıyla dilekçe vererek reddi hâkim telebinde bulunduğunu belirtti. Duruşmada daha sonra sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini istedi. Bu arada cezaevinde 12 Kasımda rahatsızlanarak hayatını kaybettiği açıklanan davanın sanıklarından Kâşif Kozinoğlunun avukatı, müvekkilinin hayatını kaybetmesine ilişkin belge ile davadan çekildiklerine dair yazıyı mahkemeye sundu.

Öğleden sonraki oturuma ise sanık yakınları ve güvenlik görevlileri arasında yaşanan tartışmanın ardından, salon dışında bekleyen tüm izleyiciler alındı. Avukatlar taleplerini mahkemeye iletmek istedi ancak mahkeme başkanı bunu reddetti. Bu sırada tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Yalçın Küçük, ayağa kalkarak duruma itiraz etti. Küçük, mahkemenin yargılamada usul yanlışları yaptığını, önce sanıklara daha sonra avukatlara söz verilmesi gerektiğini belirterek, Ben mahkemede konuştuğum zaman genelde heyet, Yargıtaya terfi ediyor. Yıllarca bu tür mahkemelerde çok yargılandım dedi. Küçük, Türkiyede cezaevine giren ilk gazeteci Şık ve Şener değil diye tepki gösterdi. Küçük ayrıca, Kozinoğlunun kendisine bazı belgeler verdiğini ve savunmasını kendisinin yapmasını istediğini iddia etti.

‘Fiziksel esaret geçicidir’

Tutuklu sanıklardan Soner Yalçın, avukatı aracılığıyla gazetecilere dağıttığı yazıda, Onurumla girdiğim cezaevinden, utançla çıkmaya hiç niyetim yok. Burada, düşünce özgürlüğünü sonuna kadar savunacağım ifadelerine yer verdi. 3 sayfalık yazısında, Yalçın,Zor olan ruhsal esarettir. Fiziksel tutsaklık geçicidir dedi.

Duruşmayı izleyen CHP Milletvekili Cihaner de gazetecilerin yasal hakkı olan faaliyetlerin terör suçu kapsamında değerlendirilmesinin yanlış olduğunu vurgulayarak, Bu cesur insanların tutuklu olduğu ülkede özgürlüğümden utanıyorum diye konuştu.

Mahkeme ise reddi hâkim talebinin bir üst mahkeme olan İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilmesine hükmetti. Mahkeme heyeti, duruşmayı 26 Aralık 2011 tarihine erteledi.

Cumhuriyet