Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dershanelerin kapatılmasına yönelik düzenlemeyi de içeren “Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u onayladı. Kanun Resmi Gazete’de yayımlandı. Dershane temsilcileri ise konuyu, idari, Anayasa ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyarak, haklarını arayacaklarını söyledi. Dershanelerin 100 bin çalışanının olduğunu söyleyen temsilciler, “Eğitim kaçak hale gelecek ve bunları Milli Eğitim Bakanlığı kovalamaya başlayacak. Sürecin sonunda mahkeme kararlarını da bekleyeceğiz” diye konuştu.

Özel Dershaneler ve Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZ-DE-BİR) Başkanı Faruk Köprülü, Güven Dershane Sahipleri Derneği (GÜVENDER) Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı, Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) İkinci Başkanı İbrahim Taşel şu değerlendirmelerde bulundu:

Ana muhalefet Anayasa’ya başvuracak


ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü: Konunun buraya gelmesini beklemiyorduk ama yasal birtakım süreçleri başlattık. Ana muhalefet partisi ile görüşmeler yaptık. Onlar da yasayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi. İş hukukundan, idare hukukuna kadar bu alanda uzmanlara yasayı her açıdan incelettik. Bir rapor hazırlayacağız. Oluşacak mağduriyetler ve haklarımız bu çalışmada yer alacak. En kısa sürede bunu muhalefet partisine teslim edeceğiz ve mahkeme sürecini takip edeceğiz. Üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde hiçbir kurum dönüşüme uğramak istemediğini söyledi. Faaliyetlerimize dershane olarak devam edeceğiz. Eğer mahkemeden olumsuz yanıt çıkarsa konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceğiz. Sektörde 100 bin personelin mağdur olmasını da bekliyoruz. Dernek ise kapanmaz. Üyelerle birlikte içeriği değişir ve devam eder.

Kaçak eğitim ortaya çıkacak

GÜVENDER Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı: 100 bine yakın çalışan var. Bunlardan 6 yıldan fazla çalışma süresi olanların, ihtiyaca bağlı olarak Bakanlığa alınacağı söyleniyor. 10 bin alım olsa da mağdur sayısı 90 bin olacak. Öğrencilerin bu kurumlara ihtiyacı da var. Bunları karşılayacak inisiyatif de yok. Eğitim kaçak hale gelecek ve bunları Bakanlık kovalamaya başlayacak. 3.600 dershane var. Bunlar içinde açık lise seçeneğini kullanacaklar bulunuyor. En fazla 400-600 dershane bunu deneyecek. Dört yıl sonra okula dönüşme zorunluluğu riskine girmek istemeyenler olacağı için az oranda dönüşüm sağlanacak. KPSS kurslarına yönelenler de olacak ama sayısı 200’ü geçmez. Çünkü, öğrenci potansiyeli az. 40-50 kurum da özel okula dönüşebilir. Önemli bir kesim boşlukta kalacağı için mahkemeye başvuracak. Anayasa, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağız. Öğrenci ve velilerde gelecek yıldan itibaren eğitim haklarının ellerinden alındığı iddiasıyla hukuki haklarını arayabilirler. 

Eğitim faaliyetlerine devam edeceğiz

TÖDER Başkanı İbrahim Taşel:  Siyasi partiler daha önce konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini söylemişlerdi. Bu süreci bekleyeceğiz. Eğer başvuru olmazsa bizler bu işlemi başlatacağız. Üyelerimizle birlikte adımız ne olursa olsun çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu faaliyetler kurs, açık lise hangi yönde olursa olsun çıkacak yönetmeliklere göre planlama yaparak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sektörde ana eleman olarak 100 bin çalışan bulunuyor. Bakanlık bunların istihdam edileceğini açıkladı. Milli Eğitim’in çıkacak mağduriyeti önleyeceğini umuyoruz. Okullarımız da bulunuyor. Bunların içinden akademik liseye, KPSS, yabancı dil kursuna ve etüt merkezine dönüşebilecek olanlar var. Üyelerimiz de bekleme halinde. Hukuki süreçleri de takip edeceğiz. TÖDER ise sadece dershanelere yönelik bir  içeriği olmadığı için kapanmaz. Güçlü olarak, dönüşecek kurumların üyelerini de bünyesine katarak yoluna devam eder.