İSTANBUL

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel'in alıkonulmasına ilişkin 5'i tutuklu 2'si firari 9 subay hakkında, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması başladı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Kurmay Binbaşı Cüneyt Aydoğan, Üsteğmen İbrahim Halil Tekatlı, Üsteğmen İsa Demirbilek, Yüzbaşı Semih Barbaros Üstün ve Kurmay Binbaşı Zafer Gümüş ile tutuksuz sanıklar Üsteğmen Orhan Arı ile Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran katıldı. Müşteki Mesut Özel'in de hazır bulunduğu duruşmaya, firari sanıklar Binbaşı Mustafa Köroğlu ve Kurmay Albay Uğur Yıldız ise katılmadı.

Duruşmada, sanıkların yoklaması ve kimlik tespitleri yapılıyor.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hikmet Pak ve Bülent Başer tarafından hazırlanan ve mahkemece kabul edilen 190 sayfalık iddianamede, tüm şüpheli askerler hakkında ''Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs eden ve cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' ve ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak'' suçlarından ise 11 yıl 6 aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

İddianamede, şüphelilerden Zafer Gümüş'ün darbe kalkışması öncesinde 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında gerçekleştirilen toplantılara iştirak ettiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olan tüm şüphelilerin, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri aktarılan iddianamede, darbe kalkışmasının bir parçası olarak, kalkışmaya iştirak etmeyecekleri ya da karşı faaliyette bulunacakları değerlendirilen üst rütbeli askerlerin ne şekilde etkisiz hale getirilecekleri ve nerede alıkonulacakları hususlarında kararlar alındığı belirtilerek, bu çerçevede darbe kalkışması faaliyetleri kapsamında Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral müşteki Mesut Özel'i derdest ederek konutundan almak ve 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine kapatmakla görevlendirdikleri kaydedildi.

Bu görevlendirmeye uygun hareket eden şüphelilerden Zafer Gümüş, Ertürk Murat Cansaran ve Orhan Arı'nın ellerinde uzun namlulu silahlarla 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine giderek orada faaliyet gösterdikleri, ceza ve tutukevi personeline baskı yaparak koğuş boşalttıkları anlatılan iddianamede, diğer şüpheliler tarafından derdest edilerek getirilen müştekiyi tutuklama müzekkeresi olmaksızın cezaevine kapattıkları vurgulandı.

İddianamede, diğer şüphelilerden Mustafa Köroğlu, İbrahim Halil Tekatlı, İsa Demirbilek ve Semih Barbaros Üstün'ün üzerilerinde silah bulunduğu halde müştekiyi cebir ve şiddet kullanarak konutundan derdest ettikleri, rütbesini söktükleri, ellerini kelepçeledikleri ve ağzını bantladıkları müştekiyi cezaevine götürerek, şüphelilerden Gümüş, Cansaran ve Arı ile birlikte müştekiyi zorla cezaevine kapattıkları ifade edildi.

Deniz Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı olan şüpheli Uğur Yıldız ve Deniz Harp Okulu Akdeniz Öğrenci Tabur Komutanı olan şüpheli Cüneyt Aydoğan'ın darbe kalkışmasına bilinçli olarak katıldıkları, birlik içinde görev alarak faaliyetlerde bulundukları, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri anlatılan iddianamede, müşteki Tümamiral Mesut Özel'in derdest edilerek 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine kapatılması görevini planladıkları ve organize ettikleri, diğer şüphelilere bu yönde emir ve talimat verdiklerinin anlaşıldığı kaydedildi.

İddianamede müşteki Tümamiral Mesut Özel'in de ifadesine yer verildi. Özel, olay günü saat 22.30'da okul nöbetçi amiri deniz Kurmay Binbaşı şüpheli Cüneyt Aydoğan'ın kendisini arayarak, ''Heyecanlı bir şekilde bizzat görmem gereken önemli bir mesaj olduğunu söyledi ve beni karargaha davet ederek, yanında deniz Binbaşı Mustafa Köroğlu var, o sizi aracıyla gelip alacak" dediğini, bunun bir alarm, tatbikat veya terör alarmı olduğunu düşündüğü söyledi.

Şüpheli binbaşı Köroğlu'nun eve gelerek, aracın arakasına kendisini davet ettiğini, söz konusu aracı da deniz Piyade Yüzbaşı Semih Barbaros Üstün'ün kullandığını anlatan müşteki Özel, şunları anlattı:

''Hareket ettikten kısa bir süre sonra araç karanlık bir yerde durdu. Mustafa Binbaşı bana 'Arkadaşlar binecek' dedi. Hemen kapılar açıldı ve deniz Üsteğmen İsa Demirbilek ve deniz Piyade Üsteğmen İbrahim Halil Tekatlı araca hızla bindiler. Beni çift taraflı sıkıştırdılar. Bu esnada zannediyorum ki Binbaşı Mustafa Köroğlu arkasına dönerek benim ağzımı bantladı. Aynı anda sağımda ve solumda bulunan üsteğmenler ellerimi plastik kelepçeyle kelepçelediler, başımı eğdiler. Daha sonra araç tekrar hareket etti. Bu sırada Binbaşı Mustafa Köroğlu elinde bulanan bir zarf veya kağıda bakarak bana hitaben 'Komutanım sıkıyönetim ilan edildi, TSK yönetime el koydu ve sizi güvenli bir yere götürme talimatı aldım' dedi. Bir müddet sonra Deniz Harp Okulundan dışarıya çıktık. Kapıdan çıkış esnasında nöbetçilerin görmemesi için başımı elleriyle iyice bastırdılar.''

Daha sonra cezaevine vardıklarını, araçtan önce Mustafa Binbaşı çıktı ve sonra kendisini çıkarttıklarını anlatan müşteki Özel, ''Cezaevi ekibi geldi fakat onlar şaşkın gibilerdi ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Sanıyorum 1. Ordu Harekat Merkezi ile görüşerek beni oraya tutuklu olarak alacaklarını öğrendiler. Önce beni getiren denizci üsteğmenler rütbelerimi, rozetlerimi söktüler. Pantolon kemerimi çıkardılar. Ağzımdaki bandı açtılar ve ben dedektörün diğer tarafına telefon ve diğer eşyalarım bıraktırılarak geçtim. Beni getirenler ayrıldılar.'' ifadelerini kullandı.

Muhabir: Muhammed Enes Can,Murat Kaya

Kaynak: AA