HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu. Kapatılan radyo ve televizyon arasında Zarok (Çocuk) TV'nin de bulunduğunu anımsatan Demirtaş, AK Parti dönemindeki asimilasyon hızının Cumhuriyet tarihindekinin 10 katı olduğunu ileri sürdü. Demirtaş, "Ne acıdır ki bunu İslam adına yapıyorlar. 14 yıldır, 'Biz Müslüman bir partiyiz' diye iktidara gelip bu memleketi yönetenler yapıyorlar. Hırsızlığın en büyüğü bunlarda, adiliğin en büyüğü bunlarda, yalanın en büyüğü bunlarda, iftiranın en büyüğü bunlarda, işkence, infaz her şey bunlarda. Bunun dinle, İslam'la ne alakası var. Türkiye toplumu yüzde 50 oy veriyormuş... Kusura bakmasınlar, haysiyetsizlik yüzde 50 ediyorsa, kusura bakmasınlar. Yüzde 99 da etse, bilsek yüzde 99 oy alacağız, haysiyetsizlik yapmayız biz." diye konuştu.

"PARLAMENTODA İKİ PARTİ VAR: HDP VE DİĞERLERİ"
Selahattin Demirtaş, parlamentoda dört değil iki siyasi parti olduğunu savunarak şöyle konuştu: "Televizyonu, radyoyu, gazeteyi kapatabilirsin, parlamentoyu kapatabilirsin, yüreklerimize, beyinlerimize kelepçe vuramazsın. Alttan gelen o seli durduramazsın. Hiçbir baraj bu selin önünde duramaz, duramayacak. Bu düzende yıkılıp gidecek. Parlamentoda iki parti var. HDP ve diğerleri var. Bir araya gelmiş milliyetçi, Türkçü, ulusalcı, ne kadar dinci, mezhepçi anlayış varsa ittifak kurmuşlar, adını da 'Yenikapı ruhu' diye bir şey koymuşlar; bildiğiniz faşizmin ruhunu sokaklarda, parlamentoda dalgalandırarak oradan bir yeni Türkiye icat edeceklermiş."

"DARBEDEN; MİT'TEN, ENİŞTEDEN ÖNCE HABERİ VARDI"
Hükümetin darbeyle mücadele etmek yerine darbeye karşı direnenlerle mücadele ettiğini ileri süren Demirtaş şunları söyledi: "Darbe ile mücadele ediyoruz adı altında, bizlerle, darbeye karşı direnen demokrasi güçleriyle mücadele ediyorlar. Defalarca 'bunların siyasi ayağı nerede' diye sorduk. Darbe olsaydı, kim bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı olacaktı? Niye bunları açıklamıyorsun. Bank Asya'dan havale yapmış memuru işten atıyorsun. AKP'nin içinde kaç tane darbeyi haber alan veya darbenin içinde olan milletvekili var? Niye açıklamıyorsunuz? 'Darbeyi eniştemden öğrendim' diyor, külliyen yalan. Darbeden; senden, benden, eniştenden, MİT'ten önce haberi vardı. Darbenin istihbaratını alacaksın, tedbirini alacaksın, 225 insan yaşamını yitirecek, sırf sen kendi iktidarını sağlamlaştır diye darbe tehdidini önleme yerine harekete geçmelerini bekleyeceksin. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük kumpaslarından biriyle, darbe içinde darbeyle karşı karşıyayız. Darbecilerin isim isim, günler öncesinden listelerin elinizde olduğunu herkes biliyor artık. Bir darbe gerçeği var. Darbe bir senaryo değil hakikat ama buna karşı alınan tedbir büyük bir senaryodur. Büyük bir operasyon ve bu operasyona muhalefet partileri de dahil olmuştur. O yüzden sarayda, Yenikapı'da biz yokuz, onlar var."

"SOKAK MEŞRUDUR, ZULME KARŞI DİRENİŞ MEŞRUDUR"
Selahattin Demirtaş, OHAL ve KHK'larla ülkenin yönetilemeyeceğini, Meclis'in açık olduğunu, halkın iradesi Meclis'i ayaklar altına aldırmayacaklarını bildirdi. KHK'lar ile temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığını savunan Demirtaş şunları kaydetti: "Böyle bir ortamda miting, yürüyüş mü olur? Halk buna rağmen canını ortaya koyarak, elinden geldiğince direniş ortaya koyuyor. Efendim, Demirtaş, sokağa çağırmış. Tekrar çağırıyorum. Sokak meşrudur. Zulme karşı direniş meşrudur. Sana meşrudur da bize meşru değil mi? 15 Temmuz darbesine karşı sokağa çıkana meşrudur da kayyuma karşı, vekil tutuklanırsa sokağa çıkacaklar gayri meşru mudur? Herkesin iradesi saygındır, halk demokratik tepkisini her yerde barışçıl çerçevede gösterme hakkına, hukukuna sahiptir. Bunlar, 'sokak tehlikelidir' falan diyecekler. Kanmayın bunlara. Sokak, demokrasinin en meşru alanlarından birisidir. Sokak meşrudur. Zulme karşı direnmek isteyen herkes için sokak, gösteri meşrudur"

Kaynak: DHA