DUVAR - Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre* 2014-2019 yılları arasında 'cumhurbaşkanına hakaret' suçu kapsamında 128 bin 872 kişiye soruşturma açıldı. Bu soruşturmaların 27 bin 717’si hakkında kamu davası açılmasına karar verilirken toplam 903 çocuğun yargılandığı davalarda 9 bin 556 kişi için mahkumiyet kararları verildi. Bu süreçte açılan soruşturmaların önemli bölümünü, sosyal medya hesapları üzerinden yapılan paylaşımlar oluşturdu.

Cumhurbaşkanı'nın sesi ile 'oltalama' girişimine dikkat! Cumhurbaşkanı'nın sesi ile 'oltalama' girişimine dikkat!

'BAŞININ BELAYA GİRECEĞİNİ' DÜŞÜNENLERİN ORANI YÜZDE 65

Son yıllarda cumhurbaşkanına hakaret suçu soruşturmalarında önceki yıllara kıyasla ciddi bir artış yaşanması, hukukçular tarafından ifade özgürlüğünün ihlali bağlamında eleştiriliyor. Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü’nün 2020 yılı Dijital Haber Raporu'na göre** Türkiye’de vatandaşların yüzde 57’si sosyal medya platformları, e-posta ya da mesajlaşma uygulamaları üzerinden haber paylaşıyor. Aynı kurumun 2018 Raporu’na göre*** Türkiye’deki katılımcıların yüzde 65’i, "sosyal medyada siyasi görüşlerini paylaşması halinde otorite ile başının belaya gireceğini" düşünüyor. Türkiye, bu oran ile raporda incelenen 37 ülke arasında birinci sırada bulunuyor.

Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü ,2018 yılı Dijital Haber Raporu

‘14 YAŞINDA ÇOCUĞU BİMER’E İHBAR ETTİLER’

14 yaşında bir müvekkilinin sosyal medya paylaşımı nedeniyle ceza aldığını söyleyen Avukat Ozan Can Özbalçık, “2018 yılında, erken seçim döneminde bir haberin ekran görüntüsünü, kilitli olan Instagram hesabından öykü olarak paylaşırken yanına da genele yönelik bazı ifadeler ekliyor. Olay tarihinde müvekkil 14 yaşında. Haber görüntüsünde de Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafı yer alıyor. Onu takip edenlerden birisi de o dönemin BİMER'ine isimsiz ihbarda bulunuyor ve hızlı bir arama tarama faaliyetinin sonunda emniyet birimlerince kim olduğu tespit ediliyor. Bakanlığın izniyle iddianame düzenlenerek yargılama yapılıyor” diye konuştu.

MİLENYUMDA DOĞMUŞ BİR ÇOCUK, İŞLEDİĞİ FİİLİN HUKUKİ ANLAMLARINI ALGILAYAMAZ’

Ozan Can Özbalçık

Davanın 2019 yılında açıldığını söyleyen Özbalçık, “Biz savunmalarımızda, ABD başkanına sosyal medyada doğrudan küfür edilebildiği ve basit hakaret suçunun birçok ülkede suç oluşturmadığı bir ortamda, milenyumda doğmuş 14 yaşındaki bir çocuğun, bu suç bakımından işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinden bahsedilemeyeceğini ve paylaşımın doğrudan Cumhurbaşkanı’na yönelmediğini açıkladık. Ama mahkeme tarafından 5 ay 25 gün hapis cezası verildi. Sonra ceza 3 bin 500 lira adli para cezasına çevrildi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi” ifadelerini kullandı.

‘HAKİMİN KARŞISINDA TEK BAŞINA KÜRSÜYE ÇIKMAKTAN ENDİŞELİYDİ’

Müvekkilinin karardan sonra konunun kapanması için olağanüstü kanun yolu başvurusunu dahi yapmadığını, bu nedenle bu haberde de isminin kullanılmasını istemediğini belirten Özbalçık, “Ailesiyle bir araya geldiğimiz dönemlerde de oldukça endişeliydi. Normal şartlarda okula gidip derslerini çalışan çocuğun sürekli stres içerisinde olduğunu, kendisini hapse göndereceklerini veya başkaca cezalar vereceklerini ve ömür boyu bunun peşinden geleceğini düşündüğünü iletti ailesi. Mahkemeye gidip sanık olarak hakimin karşısına tek başına kürsüye çıkmak konusunda da epey endişeliydi, her ne kadar kendisini teskin etsek de doğal olarak zorlu bir psikolojik dönem geçirdi” dedi.

‘SİYASİLERİ TİYE ALARAK ELEŞTİREBİLMELİYİZ’

Engin Korkmaz

Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yargılanan Gazeteci Engin Korkmaz, yaşanan olaylara gazetecilik refleksiyle baktığını ve o şekilde yorumladığını belirterek yargılanmasına neden olan paylaşımıyla ilgili, “15 Temmuz’dan birkaç gün sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halka sokağa çıkma çağrısında bulunmasıyla ilgili Gezi zamanı söylediklerini hatırlatarak bir tweet atmıştım. Biz gazeteciyiz, fikri takip denen bir şey var. Ayrıca siyasileri de biraz ti'ye alabilmeliyiz. Sonuçta her zaman ciddi olacağız diye bir kaidemiz de yok. Ti'ye alarak da eleştirebiliriz siyasileri. Nasıl olduysa bu benim attığım tweet, 'cumhurbaşkanına hakaret' sayıldı” şeklinde konuştu.

‘AYNI SAVCI, SOSYAL MEDYA HESAPLARIMI İNCELEYİP 1 YIL SONRA DAVA AÇTI’

2017 yılında tanımadığı birisi tarafından “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla şikayet edildiğini, ancak savcılık soruşturmasında suç unsuru bulamadıkları için dosyanın kapandığını söyleyen Korkmaz, “Sonra aynı savcı, beni sosyal medyada araştırmış ve bu tweet'imi görmüş. 1 yıl sonra, 2018’de, bu defa da cumhurbaşkanına hakaret suçundan dava açtı. Benim attığım tweet'ler 2016 yılında atılmıştı. 2019’da ilk duruşma görüldü, eylül ayındaki üçüncü duruşmada da savcı değişti. 15 Ocak Cuma günü dördüncü duruşmam görülecek, karar duruşması olmasını bekliyoruz” diyerek dava sürecini anlattı.

‘PAYLAŞIM YAPMADAN ÖNCE AVUKATIMA ATIYORUM’

Dava açıldığından beri kendisine sansür uygulamak zorunda kaldığını belirten Korkmaz, “Sosyal medyada ne paylaşırsam paylaşayım, önce avukatıma atıyorum. Avukatım gözden geçiriyor, ondan sonra paylaşıyorum. Bir gazetecinin ifade özgürlüğünün ne durumda olduğunu siz düşünün. Özgür irademle bir şey paylaşamıyorum. Benzer davalarda 1 buçuk yıl hapis cezası verip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş. Bana da bu karar verilirse bir nevi 5 sene boyunca sansüre uğramış olacağım. Ne paylaşım yapabileceğim ne iktidarı eleştirebileceğim” ifadelerini kullandı.

TEMYİZ DİLEKÇESİ YAZDI, 'CUMHURBAŞKANINA HAKARET'TEN YARGILANDI

Özgür Urfa

Müvekkillerini savunurken yazdığı temyiz dilekçesi nedeniyle cumhurbaşkanına hakaret suçundan yargılanan Avukat Özgür Urfa da yaşadıklarını şöyle aktardı: “2014 yerel seçimleri öncesinde dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ı seçim mitingi için gittiği Kırklareli'nde protesto eden iki kadın gözaltına alınmıştı. Haklarında kamu görevlisine hakaret ettikleri iddiasıyla dava açılmış ve yargılama sonunda para cezasına hükmedilmişti. İki kadının avukatlığını yaptığım sırada bahse konu ceza kararını temyiz etmiştim. Bu dilekçeyi vermemin öncesinde Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmişti”

‘SAVCI, BENİ ŞİKAYET EDEN ADALET BAKANLIĞI’NDAN BENİ YARGILAMAK İÇİN İZİN İSTEDİ’

Dilekçe içeriği nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatlarının disiplin soruşturması açılması için kendisini İstanbul Barosu’na şikayet ettiklerini ama sonuç alamadıklarını belirten Urfa, “Sonrasında Adalet Bakanlığı, temyiz dilekçesinde cumhurbaşkanına hakaret ettiğimi ileri sürerek hakkımda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Soruşturma savcısı, avukatlık kanunu uyarınca hakkımda soruşturma yürütmek ve dava açmak için beni şikayet eden Adalet Bakanlığı’ndan üç ayrı izin istedi ve hepsinde de izni aldı. Hakkımda açılan dava sonucunda İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi cumhurbaşkanına hakaret ettiğime kanaat getirerek 10 ay hapis cezasına hükmetti ve cezanın ertelenmemesine karar verdi. Dava dosyası, itirazımız sonucunda şu anda istinaf mahkemesi önünde incelemede” şeklinde konuştu.

* https://adlisicil.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/adalet-istatistikleri-yayin-arsivi