İSTANBUL

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişiminde Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal etmeye çalışan ve 1 kişinin ölümü, 15 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle haklarında dava açılan 18'i tutuklu 58 sanık, yarın hakim karşısına çıkacak.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve infaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki salonda görülecek duruşmada, 18'i tutuklu 58 sanığın yargılanmasına başlanacak.

Sanıklar hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet talep edildi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ile "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Tüm sanıkların, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianame kapsamında ayrıca, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün işgal girişiminin planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle Kurmay Albay Yusuf Sarı'ya, "tehdit", "kasten öldürmeye azmettirme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" suçlarından bir kez müebbet ve 54 yıldan 94 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.

İddianamede, sanıklardan Kadir Yıldız'a, olay sırasında Ümit Yolcu'nun ölümüne ve 7 kişinin de yaralanmasına sebep olduğu gerekçesiyle "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" suçlarından da bir kez müebbet ile 52 yıldan 86 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.

Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesinde 15 Temmuz 2016'da terör örgütü FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimine ilişkin eylemlerin, 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında görev yapan subay, astsubay ve erler tarafından yapıldığı anlatıldı.

Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün, yaklaşık 5 bin polis memuru, envanterinde kayıtlı TOMA, panzer ve Shortland gibi zırhlı araçları, silah ve mühimmat kaynakları olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğünün en güçlü birimlerinden biri olduğu vurgulanan iddianamede, "Darbeci askerler tarafından kendilerine karşı oluşabilecek en önemli tehdit 'polis mukavemeti' olarak düşünülmüş olmalı ki İstanbul Emniyet Teşkilatının üç ana yerleşkesinden biri olan ve personel olarak yoğun olması açısından ilk işgal girişiminde bulunulan yerleşke, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesi olmuştur. " ifadelerine yer verildi.

"Bayrampaşa'dan bir polis bile çıkmayacak"

İddianamede, FETÖ üyelerince oluşturulan "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubunda, grubu oluşturan Binbaşı Murat Çelebioğlu'nun, darbe gecesi saat 22.28.50'de "kadir yb.im Bayrampaşa hallolunca haber verin, Ankara'dan haber bekliyorlar", saat 22.57.33'te "Bayrampaşa'dan bir tane bile polis çıkmayacak" şeklinde mesajlar gönderdiği anlatılarak, darbe girişiminin talimatlarını Ankara'dan gelerek ileten ve İstanbul ayağındaki planlamalar için görevlendirmeler yapan Kurmay Albay Muzaffer Düzenli'nin aynı grupta, 15 Temmuz saat 22.58.35'te "Bayrampaşa'dan kesinlikle polis çıkmayacak" şeklinde mesaj yolladığı kaydedildi.

Darbe girişiminde bulunan FETÖ üyelerinin, polisi kendilerine karşı en büyük güç olarak gördükleri için aynı zamanlarda İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesini de işgal kapsamına almış olmaları nedeniyle Bayrampaşa Çevik Kuvvet'ten polislerin çıkmasını engelleyerek İstanbul genelinde polislerce kendilerine karşı gösterilecek mukavemetin önüne geçmeye çalıştıklarına yer verilen iddianamede, bu kapsamda "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubunda saat 22.56.56'da "Bayrampaşa'dan polis göndermek istiyorlarmış, tıkayın" şeklindeki mesajın da bu kanıyı doğrular nitelikte olduğuna işaret edildi.

İddianamede, kışladan saat 21.30'da çıkış yapan sanıkların, saat 22.20 itibarıyla Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesine vardığı belirtilerek, sanıklardan Kurmay Yarbay Kadir Yıldız'ın Çevik Kuvvet B kapısı önünde nöbet tutan tanık polis memurları Samet Durnabaş ile Oktay Çolak'a hitaben "Hayırlı olsun ihtilal oldu, Hulusi Akar'ı da aldık, Cumhurbaşkanı tutuklandı. Hükümet düştü. Herkes silahlarını bıraksın, teslim olsun. Dışarı çıkmak isteyen silahlarını teslim edip çıkabilir." dediği kaydedildi.

Sanıklardan Yusuf Sarı ve Kadir Yıldız'ın, Çevik Kuvvet Yerleşkesinde verdikleri emirler sonucunda diğer sanıklarca Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü Yerleşkesinin girişleri kuşatıldıktan sonra, saat 00.22'de birkaç vatandaşın gelerek sanıklarla tartışmaya başladığı anlatıldı.

Vatandaşların saat 00.31'den itibaren kalabalık şekilde Çevik Kuvvet Yerleşkesine geldiğine vurgu yapılan iddianamede, şöyle devam edildi:

"Darbe girişimini engellemeye gelen vatandaşlarımız, sanıklara kışlaya dönmelerini söyleyerek ikna etmeye çalışmışlardır. Vatandaşlarımızın yoğun bir şekilde zırhlı araçların yanına gelmesi üzerine sanık Üsteğmen Burak Koç, Kurmay Yarbay Kadir Yıldız'ı arayarak vatandaşların geldiğini, çok kalabalık olduğunu söyleyerek gelmesini istemiştir. Kadir Yıldız da bahse konu yere geldiğinde ZMA aracının üzerine çıkarak megafonla vatandaşlarımıza hitaben 'Vatandaşlarımız, sıkıyönetim ilan edildi, evinize gidin' şeklinde söylemde bulunmuştur. Bu söylem üzerine vatandaşlarımız tepkilerini artırınca Kadir Yıldız, sanık askerlere havaya ateş açmanın serbest olduğunu söylemiştir. Kadir Yıldız, bu sırada sanık er Telat Yasin Özen'in piyade tüfeğini alarak havaya 4-5 el ateş etmiştir. Bu sırada vatandaşlarımız zırhlı aracın üzerine çıkarak Kadir Yıldız'ın kullandığı tüfeği almak istedikleri sırada yaşanan boğuşma sırasında Kadir Yıldız piyade tüfeği ile ateş ederek maktul Ümit Yolcu'nun ölümüne, müşteki Ahmet Daylan'ın başından, müşteki Mehmet Yazıcı'nın da omzundan yaralanmasına neden olmuştur."

Vatandaşlarca piyade tüfeği alındıktan sonra Kadir Yıldız'ın tabancasını çıkartarak rastgele ateş açmaya başladığı belirtilen iddianamede, bu atışlar sonucunda müştekiler Kahraman Bat, Mehmet Ayar ve Salih Ersin'in yaralandığı anlatıldı.

"Gerekirse şehadet şerbetini burada içeceğiz"

İddianamede, bazı müştekileri de dipçikle ve tanktan atarak yaralayan Kadir Yıldız'ın, yanında bulunan sanık er Telat Yasin Özen'e, "Gerekirse şehadet şerbetini burada içeceğiz, teslim olmak yok." dediği aktarıldı.

Kadir Yıldız'ın, vatandaşların yardımıyla emniyet güçlerince gözaltına alınmak istendiği sırada direnmeye devam ettiği vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Kadir Yıldız, vatandaşlarımızın fedakarca mücadelesi ve emniyet güçlerimizin kararlılığı sonucunda polislerce teslim alınmıştır. Sanık Üsteğmen Kurtuluş Kara, vatandaşlarımızın kalabalık bir grup olarak olay yerine gelmesi üzerine sanık Uzman Çavuş Burak Şengül'e halkın tanka çıkmasını engellemesini emretmiş, kendisi de piyade tüfeğinin dipçiği ile halkı engellemeye çalışmıştır. Ayrıca sanık er Emre Kahraman'a tankın namlusunu doldurma emrini vermiş ancak bu emir yerine getirilmemiştir."

İddianamede, Çevik Kuvvetin diğer bir noktasında sanık Kurmay Albay Yusuf Sarı ile yer alan sanık Astsubay Mehmet Ali Çelikkaya'nın, vatandaşların gelmesi üzerine sanık erlere "Korkmayın bordo bereliler gelip sizi kurtaracak, üçerli gruplar halinde toplan, halkın üzerine doğru uygun adım marş" şeklinde emir verdiği ifade edilerek, şunlar anlatıldı:

"Sanık Mehmet Ali Çelikkaya ayrıca sanık er İsmail Akkılıç'ın ifadesinde de belirtildiği üzere, atışın serbest olduğunu söylemiş ve sanık erlerin ateş etmemesi üzerine sanık erlere silah doğrultmuştur. Sanık Yusuf Sarı gözaltına alındığı sırada Çevik Kuvvette komiser olan müşteki Emre Tafan'a hitaben 'Bizi bırakın sabaha çok şey değişecek, hepinizle hesaplaşacağız, bu iş burada bitmedi, sabaha karşı göreceksiniz, telefonumu bana verin, ben sizin komutanınızım, artık bana tabisiniz, daha fazla kan dökülmesin, darbe yaptık size, duymuyor musunuz beni' şeklinde söylemde bulunmuştur."

İddianamede, söz konusu askerlerin zor durumda kalmaları üzerine kışladan çıkış yapan destek ekibinin, yaklaşık 100 metre ilerledikten sonra vatandaşların darbe girişimini engellemek için yolları kapatmış olması nedeniyle kışlaya dönüş yapmak zorunda kaldığı belirtildi.

"Avrupa yakasındaki darbe girişiminin üst seviyedeki planlayıcılarından"

İddianamede, sanık Yusuf Sarı'nın İstanbul Avrupa yakasında gerçekleştirilen darbe girişiminin üst seviyede planlayıcılarından olduğuna işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Başından itibaren darbe bilinci ile hareket etmiş ve faaliyetleri bu doğrultuda yönlendirmiştir. Saat 00.33'te 'Yurtta Sulh' isimli WhatsApp grubundan yazdığı '66. Tugay Komutanlığını devraldım, çekilmiyoruz. Allah yardımcımız olsun' şeklindeki mesaj da son ana kadar darbe girişimi kastı ve kararlılığın bir göstergesidir. Bu itibar ile sanığın TSK hiyerarşik yapısı içerisinde hareket etmeyen, Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırmayı amaçlayan, bu amaç doğrultusunda devletin çeşitli kamu kurum ve kuruşlarına sızarak kendi amaç ve hedefleri doğrultusunda kamu gücünü kullanan ve FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü bünyesinde hareket eden bir grubun önceden yapılan planlaması çerçevesinde, sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' olarak adlandırılan illegal oluşumun içerisinde yer alarak sevk ve idaresinde bulunan sanıklarla darbe girişimini gerçekleştirmiştir."

Muhabir: Murat Paksoy

Kaynak: AA