Taraf

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’daki ASKİ Spor Salonu’nda düzenlenen AKP Genel Merkez Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi’ndeki konuşmasında, Doğu’ya ve Güneydoğu’ya tarihte görülmemiş yatırımlar yaptıklarını belirtti. Erdoğan, “Bu meselenin çözüm yoluna girmesinden sadece terör örgütü, sadece onun siyasi uzantıları rahatsız değil. Bu meselenin çözülüyor olmasından, bazı ülkeler rahatsız, bazı çevreler rahatsız, bazı odaklar rahatsız. Sadece silah tüccarları değil, terör örgütünü bir taşeron olarak kullanan, terör örgütüne ihale veren ülkeler, çevreler, Türkiye düşmanları bundan rahatsız” dedi.

“Ameliyata izin vermeyiz”

Afyon’dan yola çıkarken attıkları dört başlığın “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’’ olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, millet kavramının bir etnik yapıyı ifade etmediğini söyledi. Millet içerisinde çok değişik etnik unsurlar olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Nitekim, ilk Meclis’te Gazi Mustafa Kemal’in de ifadesi ilginçtir. Meclis’i göstererek ‘Buradaki bu mevcudunuz, Anasır-ı İslamiye’yi teşkil etmektedir’ diyordu. Yani ‘İslami unsurları oluşturuyor’ diyordu. Bakınız nereden nereye geldik. Şimdi millet kavramını değişik yerlere çekiyorlar. Çekmeyin. Bu millet tek millet. Bunun için de bu ülkede ne kadar etnik unsur varsa bu tek milletin içindeki yerini alıyor. Bu vatan bizim vatanımız. Bu vatanın içerisinde ameliyata, operasyona müsaade etmeyiz. Kimse öyle boş hülyalar peşinde koşmasın. O tür hesaplar peşinde koşmasın. O hesaplar kusura bakmayın çok kısa yoldan geri döner.”

AKP’nin özellikle Güneydoğu ve Doğu’daki teşkilatlarına seslenen Erdoğan, “Ev ev dolaşacaksınız, ev ev dolaşacağız ve bütün bu yapılanları, bütün kardeşlerimize anlatacağız. BDP’nin, PKK’nın oy deposu olmaktan oraları çıkaracağız, hep beraber” ifadelerini kullandı.

“Yatıp-kalkıp Uludere diyorsunuz”

Başbakan Erdoğan, konuşmasında kürtaj ve sezeryan ile Uludere meselesine de değinerek, şu ifadeleri kullandı: “Dün (önceki gün) uluslararası, Birleşmiş Milletler’in bir toplantısında bir ifade kullandım, yine kullanıyorum. Ben sezaryenle doğuma karşı olan bir Başbakanım ve bunların planlı yapıldığından, özellikle planlı yapıldığını biliyorum. Bunun bu ülke nüfusunun artmaması için atılan adımlar olduğunu biliyorum. Bunun bir taraftan da kendilerine mali kaynak teşkil etmesi için atılan adımlar olduğunu biliyorum ve bununla bu ülkenin nüfusu bir yerde donduruluyor. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum ve bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelere, medya mensuplarına da sesleniyorum; yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere’dir diyorum. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin doğumdan sonra öldürmekten ne farkı var? Soruyorum size. Bunun mücadelesini hep birlikte vermeye mecburuz.

“Milletimize karşı sinsi planlar yapılıyor”

Bunun, bu milleti dünya sahnesinden silmek için sinsice bir plan olduğunu biliyoruz. Bu milletin çoğalması için asla bu oyunlara prim vermemeliyiz. Biz, siyasi rant peşinde değiliz. Bizim tek hesabımız var, bu millet muhasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacak, çıkmalıdır. Bunun için de genç, dinamik nüfusa ihtiyacımız var. Bir süredir PKK’nın özellikle güvenlik güçlerini ve AKP’yi hedef aldığını belirten Başbakan Erdoğan, “Neden AK Parti, neden AK Parti teşkilatı, mensupları, AK Parti politikaları hedef alınıyor. Bu sorunun cevabı çok ama çok basit, çünkü AK Parti bu meseleye yüreğini koydu, gövdesini koydu onun için.’’

“Kürt sorunu bitmiştir”

Kürt meselesine de değinen Erdoğan, Diyarbakır’da 2005 yılında yaptığı bir konuşmada meseleyi çözeceklerine dair millete söz verdiklerini anımsatarak, şöyle konuştu: “İnkâr, ret ve asimilasyon politikalarını reddettiğimizi açık açık belirttik. Bizim kitabımızda Kürt kardeşlerimizi inkâr yok, onları reddetmek yok, bizim kitabımızda Kürt kardeşimizi asimile etme gibi bir anlayış yok. Biz Kürdü’yle, Türkü’yle, Laz’ıyla, Çerkes’iyle, Gürcü’süyle, Abaza’sıyla, Roman’ıyla, Boşnağı’yla, Arnavut’uyla bu ülkede biriz beraberiz ve biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Zaten bunları rahatsız eden bu. Hiç bir zaman PKK sorunu ile Kürt sorununu birbirine karıştırmayın. PKK sorunu başka bir olay. Onun için ben artık diyorum ki; Kürt sorunu bitmiştir, artık benim Kürt vatandaşlarımın sorunları vardır. O sorunu da biz zaten her geçen gün bitiriyoruz, onun için ortaya bir proje koyduk, bu projenin adı da Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’dir. Bu topraklar üzerinde ne terör örgütünün ne de onun uzantılarının, sempatizanlarının, kuklalarının operasyon yapmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Çözümden vazgeçmeyecek, çözüm için mücadeleden bir adım bile geri adım atmayacağız.”