Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 2008'deki bir protesto gösterisinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "katil Erdoğan, münafık Erdoğan" sloganı atan 6 kişi hakkında, "kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla açılan davada verilen beraat kararını bozdu.
 
Yargıtay ilamında, "dava konusu sözlerin incitici, küçük düşürücü ve mağdurun (Erdoğan) toplum içindeki saygınlığını zedeleyici mahiyette olduğu" ifade edilerek, sanıkların beraat etmesinin bozmayı gerektirdiği kaydedildi.
 
Van ve Hakkari'de yaşanan olayları protesto etmek amacıyla 24 Mart 2008'de Mersin'de yaptıkları açıklama sırasında "katil Erdoğan, münafık Erdoğan" sloganı attığı bildirilen 6 kişi hakkında "kamu görevlisine hakaret" suçundan dava açıldı.
 
Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Aydın Mengüllüoğlu, yargılama sonucunda sanıkların tümü hakkında beraat kararı verdi.
 
Gerekçeli kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüne ilişkin maddelerine dikkat çekildi. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) çeşitli politikacılar hakkında söylenen çeşitli sözleri "abartılı bulmadığına", "kabul edilebilir eleştiri" olarak değerlendirdiğine ilişkin üç kararı örnek gösterildi.
 
Kararda, "sanıkların eylemlerinin, AİHM kararları çerçevesinde değerlendirildiğinde suç niteliği taşımadığı ve demokratik tepkinin dışa vurumu olduğu" ifade edildi. Ancak, kararın hüküm kısmında, "sanıkların üzerine atılı 'Görevli memura görevinden dolayı hakaret' suçunun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması" nedeniyle sanıklar hakkında beraat kararı verildiği bildirildi.
 
Karar Yargıtay'dan döndü
 
Başbakan Erdoğan'ın avukatlarının temyiz başvurusunu değerlendiren Yargıtay 2. Ceza Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozdu.
 
Yargıtay ilamında, "sanıkların söylediği sabit olan 'Katil Erdoğan, münafık Erdoğan' sözlerinin incitici, küçük düşürücü ve mağdurun toplum içindeki saygınlığını zedeleyici mahiyette olması nedeniyle hakaret vasfı taşıdığı gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle beraat kararı verildiği" kaydedildi.
 
Bu kabule göre, hükmün gerekçe kısmında, "sanıkların eylemlerinin suç niteliği taşımaması nedeniyle beraat kararı verildiğinden bahsedildiği", buna karşın kısa kararda beraate gerekçe olarak, "suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmamasının gösterilerek, çelişkiye düşültüğüne" dikkat çekilen ilamda, bu sebeplerle yerel mahkemenin kararının bozulduğu bildirildi.



AA