İSTANBUL - Sefa Mutlu

Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Reşat Fidan, "O dönemde başörtülü eşlerin ve 16 yaşından büyük kız çocuklarının dörder tane fotoğraflarını istediler. Fotoğrafları aldıktan sonra bu kişileri fişlediler. Eşlerinin başlarını açmaları için baskı yaptılar." dedi.

AA muhabirinin sorularını cevaplayan Fidan, 28 Şubat sonrası yaşananları, ASDER'in kuruluş ve çalışmalarını anlattı.

Derneğin 2000'de kurulduğu bilgisini veren Fidan, söz konusu tarihten önce de bir araya gelmeye çalıştıklarını söyledi.

Prof. Dr. Ahmet Alper'in başkanlığında 2 yıl Ankara'da çalışmalar yaptıklarını anlatan Fidan, sonrasında genel merkezin İstanbul'a alındığını kaydetti.

O dönemde zorluklar yaşandığını dile getiren Fidan, "İnsanlar bir araya gelmekten bile korkuyorlardı. Takip ediliyorlardı. Bir araya gelenler hakkında işlemler yapılıyordu. İnsanların çalışmaya ihtiyaçları vardı. Fakat hem kamuda hem de özel sektörde onların işe alınmaması için gayret sarf ediliyordu. İnsanlar çaresizdi. Özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan belediye başkanıyken insanlara kapıları açtı." diye konuştu.

Fidan, 28 Şubat süresinde mağduriyet yaşayanların hikayelerini anımsadıkça hüzünlendiğini belirterek, çok büyük sıkıntılar yaşandığını dile getirdi.

Kurulma aşamasından sonra bazı insanların derneğe gelmekten bile çekindiğini aktaran Fidan, şöyle devam etti:

"Gelen arkadaşlara iş bulma konusunda yardımcı olmaya çalıştık. Yardımlaşarak ilk sıkıntıları gidermeye gayret ettik. Şu anki konumuyla beraber derneğimizin binin üzerinde üyesi ve 4 şehirde şubesi var. 33 ilde de temsilciliğimiz bulunuyor. Derneğin genel başkanlığını iki dönem şu an Cumhurbaşkanımızın başdanışmanı olan Adnan Tanrıverdi yürüttü. İki dönemdir de Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu görevi üstlenmiş bulunuyor."

O süreçte mağduriyetlerin giderilmesi için anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu anımsatan Fidan, birçok sivil toplum kuruluşuyla bir araya gelerek çalışmalar yapıldığını söyledi.

Fidan, 2011 Mart ayında 6191 sayılı yasanın yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, şöyl konuştu:

"Bu yasadan bin 545 kişi yararlandı. Silahlı kuvvetler içerisinde herhangi bir mahkemeye verilmeyen, savcı tarafından ifadesi alınmayan kişiler sabah işe geldiklerinde 'İşinize son verildi.' dediler. Burada iki faktör vardı. Biri eşinin başörtülü olması. O dönemde başörtülü eşlerin ve 16 yaşından büyük kız çocuklarının dörder tane fotoğraflarını istediler. Fotoğrafları aldıktan sonra bu kişileri fişlediler. Eşlerinin başlarını açmaları için baskı yaptılar. Bunu yapanları kazanmış oldular. Fakat işin garip yanı bunu yapanlar FETÖ'nün elemanlarıydı. Bunlar silahlı kuvvetlerde kaldılar. İnancını yaşamak isteyenleri de attılar. Bahsettiğim bin 545 kişi YAŞ'la ayrılanlar. Askeri öğrenciler, emekliliğe zorlanan ve kararnameyle atılanlara bakılınca yaklaşık 10 bin kişiyi tasfiye ettiler. Daha doğrusu kendilerine hukuksuz bir şekilde emir verdiklerinde yapmayacak kişileri, darbe yapacakları zaman buna karşı çıkacak insanları tasfiye ettiler."

Söz konusu bin 545 kişinin yasal düzenlemelerle bazı özlük haklarını elde ettiğini aktaran Fidan, diğer kategorideki kişilerden 3 bin 64'üne "Kararlar yargıya açık" denilerek ret kararı verildiğini söyledi.

Reşat Fidan, bin 545 kişiden emsalleri emekli olanların TSK emeklisi gibi işlem gördüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

"Emsalleri emekli olmayanlar ise kamu kurum ve kuruluşlarında araştırmacı kadrosunda emsallerinin şartlarıyla atanmış oldu. Geriye dönük zararları verilmedi. Tazminat veya geriye dönük maaşlarının verilmesi söz konusu olmadı. Şahsi tabancaları, yeşil pasaportları ve ayrıldığı tarihteki rütbesi üzerinden kimlik kartları verildi. Giderilemeyen haklar konusunda derneğin çalışmaları devam ediyor. TSK'ya dönüş, OYAK'la ilgili haklar gibi kayıplar telafi edilmedi."

Derneğin mağdur askerler için kurulduğunu aktaran Fidan, zaman içinde insan hakları derneği haline geldiklerini ve diğer 28 Şubat mağdurlarına da yardımcı olmaya çalıştıklarını belirtti.

Fidan, 28 Şubat döneminden beri tutukluğu devam edenlerin olduğunu anlatarak, bu kişilerin de yeniden yargılanması gerektiğini söyledi.

Kaynak: AA