Bozkır, Türkiye'de 1980'li yıllarda 50- 60'larda olan sivil toplum örgütü sayısının 108 bine ulaştığına dikkati çekerek, 'Sivil toplum örgütleri toplumun temel taşıdır' diye konuştu.Bugüne kadar 9 ilde yapılan ve 10'uncusu bugün Kayseri'de düzenlenen 'Türkiye'nin AB süreci' konulu sivil toplumla diyalog toplantısı için kente gelen Bakan Volkan Bozkır, Vali Orhan Düzgün'ü makamında ziyaret etti. 

Bakan Bozkır'ın ziyareti öncesi ruhsal sorunları olan M.G. adlı kişi, Valilik binası önünde bağırdı. Daha önce de benzer davranışlarda bulunan M.G., polis ekiplerince gözaltına alındı. Avrupa Bakanı Bozkır'a, Valilik ziyareti sırasında Hayriye Dabanoğlu İlkokulu'nun foklorik kıyafetli 2 öğrencisi, kırmızı güllerden oluşan bir buket verdi.

Vali Orhan Düzgün, Kayseri'nin ekonomi, ticaret, eğitim ve birçok alanda AB kriterlerine en uygun illerden biri olduğunu belirterek, Bakan Bozkır'a kentle ilgili kısa bir sunum yaptı. Kayseri'nin gerek tarihi, gerekse mutfağı gerekse iş dünyasına kazandırdığı değerlerle önemli bir kent olduğunun altını çizen bakan Volkan Bozkır, Kayseri'de Erciyes Teknopark adı altında 7.8 milyon Euro'luk katkıyla bir inovasyon merkezi oluşturulacağını, Kayserili mobilyacıların 9.6 milyon Euro'luk AB yardımı ile destekleneceğini müjdeledi.

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ DEMOKRAMİZİN TEMEL TAŞIDIR

Türkiye'de 1980'li yıllarda sayısı 50-60'larda olan sivil toplum örgütü sayısının 108 bine ulaştığına dikkati çeken bakan Bozkır, şunları söyledi:'Buraya gelişimiz iki amaçlıdır. Bir tanesi sivil toplum, diğeri AB projelerinin nasıl değerlendirileceği. Sivil toplum, bizim çok önem verdiğimiz bir yapıdır. Demokrasinin temel taşıdır. 

Maalesef Türkiye'de sivil toplumun gelişmesi uzun yıllar arzu ettiğimiz ölçüde olmamıştır. Ancak mukayeseli olarak baktığımızda seksenli yıllarda 50- 60 olan sivil toplum bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en üst rakamına çıkmış ve 108 binin üzerinde sivil toplum kuruluşu olan bir ülkede yaşıyoruz. Bununla iftihar ediyoruz. Demokrasimizin temel taşıdır.'Bakan Bozkır, AB projelerinin nasıl değerlendirebileceği ile ilgili de şöyle konuştu:'Arkadaşlarım bilgi paylaşacak. 

Çünkü bir proje eğitimi söz konusu. Projelerin belli bir formatta ve belli bir kaynağa yönelik olarak hazırlanması lazım. Önümüzdeki dönemde şimdiye kadar kullandığımız 4.7 milyar Euro'ya ilaveten 2020 yılına kadar kullanacağımız 4.5 milyar Euro'luk bir hibe katkısı var. AB ilişkileri yeni bir paradigma değişikliği ile yeni bir platformda güçlendirilmiş olarak devam ediyor. Sayın Başbakanımızın katıldığı 29 Kasım zirvesi ile yeni bir ilişki düzeyine ulaştık. 

Burada enerji alanında, ekonomi alanında, siyasi alanda üst düzey platformlarla bu ilişkiyi daha güçlendirecek kararlar alıyoruz. Müzakere sürecinde yeni bir fasıla geçtik. Bu sene daha fazla sayıda fasıl açma imkanına sahibiz. Gümrük Birliği'nin güncellemesi Türkiye'nin çok yararına bir gelişme olacaktır. Hali hazırda 150 milyar dolar ticaret hacmimiz olan bir başarılı ilişkiden bahsediyoruz. 13 bin 500 kalem mal mübadele ediliyor. 

İki taraftaki ithalat ve ihracatı da dengeli vaziyette Gümrük Birliği güncellendiği taktirde buna tarım hizmetleri, kamu alımları konuları da dahil edildiğinde bu sene başladığımız müzakerelerle bunu sonuçlandıracağız. Ticaret hacmimiz 300 milyar dolara çıkacak. Bu rakam bu günün ticaret ve ekonomide büyük sıkıntılar içinde olan dünya Ticaret bakımından çok önemli bir rakamdır.'

KATİ PİRİ'YE VERİLEN MESAJ YERİNİ BULDU

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, önceki gün, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri'nin beraberindeki Avrupa Parlementosu üyelerinden oluşan heyetle yaptığı Diyarbakır ziyareti ile ilgili sert açıklamalarının hatırlatılması üzerine, 'Mesaj yerini bulmuştur. Fazla bir şey söylemeye gerek yok' diye yanıtladı. 

Bozkır, bu konuda iki gün önce yaptığı açıklamada 'Bu heyetin, Ankara'ya uğrama ihtiyacı duymadan doğrudan Diyarbakır'da terör örgütü PKK ile mücadelemizin en yoğun olduğu yerlere gitmesi, PKK terör örgütünü açıkça destekleyen örgütlerle görüşmelerde bulunması manidardır. Bu ziyaretiyle PKK'nın algı yönetimi operasyonuna hizmet eden Kati Piri'nin, gittiği yerlerde PKK'nın kanalizasyonları, evlerin bodrum katlarını cephaneliğe çevirmesinden, güvenlik güçlerimize sürekli saldırı düzenlemesinden, bölgede sözde otonom yapılar kurmak için şehirleri yakıp yıkmasından, okullara, hastanelere, ve hatta ambulanslara saldırılarıyla masum sivilleri evlerini terk etmek zorunda bırakmasından hiç bahsetmemesi de ilginçtir. 

Kati Piri'nin ve beraberindeki heyetin, Ankara'daki terörist saldırıda 28 vatandaşımızın katledilmesinden hemen sonra cenaze töreninin ertesi günü, Sur'da 7 şehit verdiğimiz günü PKK destekçileriyle geçirmesi Türkiye'nin acısına ve can kayıplarına saygısızlıktır. Geçtiğimiz yıl, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Kararında 1915 olayları 'soykırım' olarak nitelendirildiği için raporu iade edilen ve Türkiye'nin bugün karşı karşıya olduğu en hayati meseleyi dahi anlayamamış olduğu aşikar olan Türkiye Raportörü Kati Piri, Türkiye'nin meseleleri hakkında tarafsızlığını yitirmiştir' demişti.

Bakan Bozkır, Gevher Nesibe Tıp Müzesi'nden, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından Selçuklu Müzesi'ne dönüştürülen, tarihi geçmişi 1206 yılına dayanan tarihi yapıyı ve içindeki akıl hastanesini gezdi. Bakan ardından Talas İlçesindeki Yaman Dede Konağı'nı ziyaret ederek, onuruna verilen yemeğe katıldı.

Kaynak: DHA