Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, bazı programlara katılmak için geldiği Konya'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ombudsmanlığın, Türk kültüründe yer aldığını, kurumun sulh yoluyla işlerin halledilmesi işlevini gördüğünü söyledi.
Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) vatandaşla devlet arasında köprü vazifesi gördüğünü anlatan Malkoç, KDK'nın 2010'daki Anayasa düzenlemesiyle kuruluşunun gerçekleştiğini anımsattı.
"Vatandaş, mahkemeye gitmeden önce KDK'ya gelecek"
Malkoç, KDK'nın kamu hizmetlerini etkin ve bağımsız şekilde denetleyen, şikayet mekanizması olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Yürütmenin her türlü eylem ve işlemlerini, tutum ve davranışlarını, insan haklarına dayalı adalet anlayışı açısından inceler. Yani kamuyu denetler. Belediyelerin yaptığı işlerde vatandaşlar açısından, eksik, kusur varsa ona bakar. Herhangi bir bakanlıktan, odalara ve üniversitelerdeki işleyişte eksiklik ve kusur olduğunda, vatandaşın hakkı zayi olduğuna inandığında, önce idareye başvuracak. Oradan olumsuz cevap alır veya 60 gün içinde cevap alamazsa KDK'ya gelecek. İdarenin, olumsuz veya hukuka uymayan davranışı olursa vatandaş, mahkemeye gitmeden önce KDK'ya gelecek."
"En çok kamu personelinden şikayet var"
KDK'ya üniversitelerden esnafa, barolara birçok kurumdan, farklı konularda şikayet alındığına değinen Malkoç, şunları kaydetti:
"Dört yılda 25 bin civarında başvuru aldık. Bu aslında fazla bir rakam değil. Yıl ortalaması 6 bin civarında ama bu yıl bunun artacağını düşünüyoruz. Çünkü sivil toplum kuruluşlarıyla çalışıyoruz, medyada daha çok görünür hale geliyoruz. Şehirleri daha fazla dolaşıyoruz. 'Başın düşerse dara, Kamu Denetçiliği Kurumunu ara' diyoruz. Ara ki yardımcı olalım. 2016'da Ocak-Şubat ayında başvuru sayısı 650 civarında. Bu yılın aynı döneminde bu sayı bin 300'ü geçti. En çok kamu personelinden şikayet var. Onun ardından Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu, SGK ve belediyeler geliyor. Aklınıza gelen her türlü kurumla ilgili müracaat var. Başvurular çok."
Kaynak: AA
