Aydınlık yazarı Söylemez, Erdoğan'ın İskandinav ülkeleri ile ilgili sözlerine karşı çıktı.

Aydınlık gazetesi yazarı Ufuk Söylemez, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “tutturmuşlar bir EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar), İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı” sözlerini “İskandinav ülkeleri değil, Başkancı ekonomiler batıyor!” başlıklı yazısıyla eleştirdi.

“İskandinav ülkelerinin sosyal güvenlik sistemleri yüzünden battığını dünyada ilk kez T. Erdoğan’dan öğrenmiş olduk iyi mi?” diyen Erdoğan’a karşı çıkan Söylemez, “İskandinav ülkelerinde sosyal güvenlik sistemi öyle gelişmiş ki, bu ülkelerde tüm vatandaşlar için ‘Temel Vatandaşlık Geliri’ adı altında herkese, her ay maaş ödemesi bile gündeme gelmiş vaziyette” ifadelerini kullandı.

Ufuk Söylemez’in konuyla ilgili yazısı şöyle:

“T. Erdoğan’ın, ‘faiz sebep-enflasyon sonuçtur’ ve emir-komuta ile faizler indirilirse enflasyon düşer şeklinde özetlenebilecek, ekonomi literatürüne geçecek görüşlerine geçen gün bir yenisi daha eklenmiş görünüyor.

Hafta sonunda İstanbul’da bir toplu açılış töreninde konuşan T. Erdoğan, bu sefer de ‘tutturmuşlar bir EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar), İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı’ dedi. Böylece İskandinav ülkelerinin sosyal güvenlik sistemleri yüzünden battığını dünyada ilk kez T. Erdoğan’dan öğrenmiş olduk iyi mi?

Hâlbuki İskandinav ülkelerinde, yani İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya’da, bugün itibariyle kişi başına düşen milli gelir ortalama 60 bin doların üzerinde. Türkiye’de ise, bu sene 8,900 dolar olması bekleniyor ne yazık ki.

İskandinav ülkelerinde sosyal güvenlik sistemi öyle gelişmiş ki, bu ülkelerde tüm vatandaşlar için ‘Temel Vatandaşlık Geliri’ adı altında herkese, her ay maaş ödemesi bile gündeme gelmiş vaziyette.

Söz konusu ülkelerde, hâlihazırda ekonomik refah ve kalkınmanın yanı sıra, gelişmiş demokratik-hukuk devleti tüm kurum ve kurallarıyla işliyor ve hayata geçiyor.

Bu 4 İskandinav ülkesinde, Ekim 2019 ayı itibariyle enflasyon oranı ortalama %1,1, işsizlik oranı ise, ortalama %5,3 civarında. Türkiye’de ise, çift haneli enflasyon, çift haneli işsizlik ve çift haneli faizlerle, ekonomik resesyon yaşanıyor maalesef.

Bu sebeple, T. Erdoğan’ın bu açıklaması oldukça şaşırtıcı ve ekonomik realiteye de uygun değil açıkçası.

*

Ama gelin ekonomisi batan, insanları yoksullaşan, yolsuzlukların ayyuka çıktığı, baskıcı-anti demokratik ülkelere bakalım.

Son günlerde, büyük toplumsal olaylar yaşayan halkın sokaklara döküldüğü ekonomi-politik krizle boğuşan ülkeler Irak, Lübnan, Bolivya, Şili, Arjantin, Venezüella ve son olarak İran. Bu ülkelerden Müslümanların yaşadığı Irak ve Lübnan’da etnik ve mezhep kavgalarının emperyalizm tarafından kışkırtılmasıyla birlikte temelde ekonomik çöküşün, fakirliğin, işsizliğin olduğu aşikâr. İran’da da ABD ekonomik sorunları ve zamları kullanmak suretiyle sokağa dökülen halkı kışkırtıyor. Bütün bu ülkelerde siyasi kavgalar ve bölünmenin ötesinde, emperyalizmin zayıf ekonomileri manüple etmesinin de etkisiyle, fakirlik-yoksulluk-işsizlik cenderesindeki halkın, sokağa döküldüğünü, geniş katılımlı protestolar yaptığını, toplumsal bir kaos yaşandığını da üzüntü ile izliyoruz.

Bu ülkelerde yaşanan toplumsal olaylarda ve kaosta, ‘her ülkenin kendine özgü birçok’ nedeni olduğu bir gerçek olmakla birlikte, temelde hepsinin anti-demokratik, baskıcı, otoriter, tek adam ve Başkancı rejimler olduğu görünüyor.

*

Başkancı ve otoriter rejimlerin, ülkelerine refah, kalkınma, iş ve aş getiremediklerini, halkın giderek yoksullaşmasına, işsizliğin ve enflasyonun artmasına mani olamadıklarını, gelir dağılımının bozulmasına, zengin-fakir uçurumunun artmasına engel olamadıklarını, kırılgan ve zayıf ekonomi politik ortamın emperyalizmin provokasyonları için de ister-istemez uygun zemin oluşturduğunu görüyoruz.

Demek ki neymiş?

Vali Aygöl müjdeyi verdi!  Yenipazar’a yeni bir gölet daha Vali Aygöl müjdeyi verdi!  Yenipazar’a yeni bir gölet daha

İskandinav ülkelerinin değil, Başkancı otoriter tek adam rejimlerinin ekonomik ve sosyal batışları ve kaosa sürüklenmesi mevzubahismiş!

Bunları bilmek, yazmak ve konuşmak için, ‘allame-i cihan’ olmaya da gerek yok esasında.

Ülke ve dünya sorunlarını takip eden, sorumluluk sahibi her yurttaş, bu bilgilere açık kaynaklardan ve istatistiklerden kolaylıkla erişebilir ve teyit edebilir.

T. Erdoğan, İskandinav ülkelerinin battığını söyleyeceğine, Başkancı ve otoriter rejimlerin ekonomilerinin çöktüğünü ve/veya emperyalizm tarafından kolaylıkla çökertilebildiğini söylese çok daha gerçekçi olurdu bizce…”

Odatv.com