ANKARA

İran Araştırmalar Merkezi (İRAM) Konferans Salonu'nda "Trump'ın Nükleer Anlaşma Kararı ve Olası İç ve Dış Yansımaları" başlıklı bir panel düzenlendi.

Moderatörlüğünü İRAM İç Politika Koordinatörü Dr. Serhan Afacan'ın yaptığı panele, İRAM Başkan Vekili Hakkı Uygur, İRAM Ekonomi Koordinatörü Prof. Dr. Murat Aslan, İRAM İç Politika Uzmanı Mehmet Koç konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. Aslan, İran'ın yaptırımlarla ciddi ekonomik kayıplar yaşadığını belirterek, "Şu anda 400-450 milyar dolar olan İran'ın milli geliri, yaptırımlara maruz kalmasaydı 2017'de 700 milyar dolar olması beklenirdi." ifadesini kullandı.

AB ülkelerinin ABD'ye rağmen İran ile ticari ilişkilerini sürdürmesinin zor olduğunu belirten Aslan, "Avrupa ülkelerinin İran ile ticaret hacmi yaklaşık 20 milyar avro ancak Avrupa'nın ABD ile ticaret hacmine bakıldığında bu rakam 400 milyar avro civarındadır. Bu nedenle Avrupa ülkelerinin ABD'yi karşısına alması mümkün görünmüyor." diye konuştu.

Aslan, orta ve küçük ölçekli şirketlerin yaptırımlara karşı daha güvenli olduğunu belirterek, "Avrupa ülkeleri, ABD'yi karşısına almamak için küçük ve orta ölçekli şirketleri İran ile ticaret için teşvik edecektir." değerlendirmesinde bulundu.

İRAM Başkan Vekili Dr. Hakkı Uygur ise Avrupa ülkelerinin ABD'ye karşı uzun yıllardır siyasi irade ortaya koyamadığını ifade ederek, "Önce ABD'nin anlaşmadan ayrılma kararının kabul edilemez olduğunu söyleyecekler ancak daha sonra yavaş yavaş ABD'nin şartlarını kabul edecekler." dedi.

İran'ın elinde ABD'ye karşılık vermek için kısıtlı imkanlar olduğunu belirten Uygur, "İran anlaşmayı korumaya çalışacak çünkü çekildiği takdirde her şeyini kaybedecek. Buna karşılık ABD'nin İran Merkez Bankası Başkanını yaptırım listesine ekleyerek İran'ı tahrik eden adımlar attığını görüyoruz." değerlendirmesine yer verdi.

"ABD ve İran arasında sıcak çatışma yaşanabilir"

Uygur, İran'ın Avrupa ile olan müzakereleri sürdüreceğini belirterek, "Trump'ın şartlarının asgari düzeyinin ne olduğunu belirlemeye çalışacaktır. Ortak bir nokta bulunamazsa ekonomik alanda İran'ın verecek cevabı yok ancak bölgesel politikalarıyla ABD'yi zorlayacak adımlar atabilir. Bu adımlar Afganistan, Irak ve Lübnan gibi etkili olduğu ülkelerde hükümetin kurulmasını engelleyerek istikrarsızlığı artırmak yoluyla ABD'ye baskı yapabilir. İran çıkış noktası olmadığını görürse ABD'nin bölgedeki varlığını hedef alabilir. Afganistan'dan Lübnan'a kadar bölgede ABD ve İran arasında sıcak çatışma yaşanabilir."

Türkiye'nin, ABD'nin anlaşmadan ayrılması konusunda AB ve Rusya ile paralel politika izlediğini belirten Uygur, "ABD dışındaki kişi ve kurumlara İran ile ticareti yasaklayan ikincil yaptırımların ciddi olarak uygulanması halinde Türkiye yaptırımlardan muaf tutulmayı isteyecektir. ABD'nin PKK ve FETÖ ile tutumunda bir değişiklik olması durumunda ise Türkiye bunu değerlendirecektir." değerlendirmesinde bulundu.

"İran anlaşmadan ayrılamıyor"

İRAM İç Politika Uzmanı Mehmet Koç da ABD'nin anlaşmadan ayrılmasından sonra İran'ın neden anlaşmadan ayrılamadığının üzerinde durdu.

Nükleer anlaşmanın tek taraflı imzalanmış bir anlaşma gibi göründüğü tespitinde bulunan Koç, "İran anlaşmadan ayrılırsa askıya alınmış tüm yaptırımlar otomatikman devreye girecek. Bu yüzden İran anlaşmadan ayrılamıyor." dedi.

Koç, Ruhani hükümetinin, ülke içinde ve bölgede sorunların uzlaşma yoluyla giderilmesi gerektiğini dile getirdiğini, muhafazakar kesimlerin ise uzlaşmayı rejimin bekasına tehdit olarak gördüğünü ifade etti.

Trump'ın anlaşmadan ayrılmasının bu kesimler için bir rahatlama getirdiğini ancak yaptırımların geri getirilmesi kararının ciddi tedirginliğe yol açtığını belirten Koç, "Parlamento, misilleme yasası olarak bilinen hükümeti en geç 4 ay içinde anlaşmanın ABD tarafından ihlaline cevap vermeye zorlayacak bir yasayı geçirdi. Trump'ın yaptırımları geri getirme süresi olan 180 günle zaman açısından paralellik gösteren bu yasa aslında Ruhani hükümetine müzakere için fırsat sunuyor." diye konuştu.

Muhabir: Ahmet Dursun

Kaynak: AA