Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ve SDP lideri Rıdvan Turanın da aralarında bulunduğu 22 sanık hakkındaki “Devrimci Karargâh örgütüne üye olmak ve yardım etmek” suçundan düzenlenen iddianame kabul edildi. Hanefi Avcı’nın 52, eşi Şenay Avcı’nın da ruhsat süreleri dolmuş silahlar nedeniyle 12 yıla kadar hapsi istendi. İfadesi alınan polisler Avcı’nın makam odasında bulunduğu iddia edilen kasetleri görmediklerini söyledi. Dava 13 Nisan’da başlayacak.

Avcı’ya 52, eşine 12 yıl

İstanbul Haber Servisi- Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turanın da aralarında bulunduğu 14ü tutuklu 22 sanık hakkındaki Devrimci Karargâh örgütüne üye olmak ve yardım etmek suçundan düzenlenen iddianame, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede Avcının “gizliliğin ihlali, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, terör örgütü mensuplarına bilerek ve isteyerek yardım etmek, terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstemek suçlarından 23 yıldan 52 yıla kadar hapsi istendi. Hanefi Avcının eşi Şenay Avcı da örgütsel irtibatı olmasa da adına kayıtlı, ruhsat süreleri dolmuş silahlar nedeniyle 7.5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak. Sanıklar 13 Nisanda hâkim karşısına çıkacak.

Hanefi Avcı, Rıdvan Turan, SDP Genel Başkan Yardımcıları Günay Kubilay ve Ecevit Piroğlu, MYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu, Toplumsal Özgürlük Platformu sözcüleri Oğuzhan Kayserilioğlu ve Tuncay Yılmaz, SDP üyeleri Özgür Cafer Kalafat, İbrahim Turgut, Bilim ve Gelecek Dergisi Editörü Osman Baha Okar, Toplumsal Özgürlük okuru Semih Aydın, RED Dergisi yazarı Hakan Soytemiz, eski TKPli Kemal Hamzaoğlu, Kurtuluş davası sanığı Necdet Kılıç ile 8 tutuksuz sanık hakkında düzenlenen iddianame kabul edildi. Devrimci Karargâh ana davasının görüldüğü İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmeyen iddianameyi, savcı Kadir Altınışık hazırladı. Savcı, Kılıçın da aralarında bulunduğu 20 sanık için de 7.5 yıl ile 38 yıl arasında değişen hapis cezası istedi. Mahkeme, örgütle ilgili detaylı bilgi için İçişleri Bakanlığı, MİT, Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığına yazı yazılmasına hükmetti.

Avcının, Haliçte Yaşayan Simonlar adlı kitabının 500. sayfasında, hakkında teknik takip yapılan şüpheli Necdet Kılıça yönelik takibin deşifre edildiği belirtildi. İddianamede, Avcının Kılıçla irtibata geçerek, polisçe yapılan takiplerden kurtulması konusunda yardım ettiği, Kılıç hakkındaki gizli dinleme kararını usulsüz elde ettiği ifade edildi. Avcının telefonla da Kılıça Savcılığa dilekçe vermen gerekiyor. Dinleme ile ilgili yeni bir karara ulaştım. Dinleme harici de takip yapıyorlar. Takibi yapanlar normal polis değil, cemaatin adamları dediği ileri sürüldü.

İddianamede Avcının kitabında, Ergenekon ve Balyoz gibi önemli soruşturmalarda görev alan savcı, hâkim veya tanıkları etkilemek amacıyla yazılmış bölümlerin olduğu ifade edildi. Ergenekon soruşturmasını eleştiren bölümlere dikkat çekilerek, soruşturmanın doğruluğu hakkında şüpheler meydana getirilmeye çalışılmıştır. ‘İstihbarat Daire Başkanlığında cemaatin özel cihazları ve kanunsuz dinleme materyalleri mevcuttur denilerek başkanlığı kanunsuz dinlemeler yapmakla itham edilmiştirdenildi.

Kasetleri görmedik

Avcının makam odasında bulunan 24 teyp kasetinde, 2000 yılından önce yapıldığı değerlendirilen toplam 225 adet telefon dinlemesinin olduğu, 4 kasetin çözümünün devam ettiği belirtildi. İzinsiz dinleme sonucu oluşturulan kayıtların, örgütsel amaçlı kullanılma şüphesi üzerine soruşturulduğu belirtilerek kaset dış kapları üzerindeki altı parmak izinin ise karşılaştırmaya elverişsiz olduğu kaydedildi. Kasetlerin bulunduğu siyah renkli laptop çantayla birlikte çıkan iki adet naylon poşetin üzerinden, 65 adet vücut izi elde edildiği, izlerle ilgili incelemenin sürdüğü belirtildi. Avcının bu kasetleri kabul etmemesi üzerine, ifadeleri alınan Avcının şoförlüğünü yapan polis memuru Muharrem Karagür dahil 11 polis, siyah renkli laptop çantasını daha önce görmediklerini söyledi. Polis memuru İlker Yıldırım ve Özel Kalem Büro Amir Vekili Nazmi Ayhan da Avcının ayrılmasının ardından odasındaki eşyaları topladıklarını, kolileyip listelediklerini, söz konusu dizüstü bilgisayar çantasını görmediklerini ifade etti.

Avcının Eskişehirdeki evinde, başkaları adına düzenlenen, üzerlerinde Hanefi Avcının fotoğrafının bulunduğu, çeşitli kimlikler bulunduğu belirtildi. Bu belgelerin Avcıya herhangi bir görev ve resmi amaçla verilmediği, Avcının belgeleri sahte olarak kullandığı kaydedildi.

Cumhuriyet