ARDAHAN

Ardahan'da inşaat alanındaki kazıda bulunan ve Rusya tarihinde "Kafkasya'nın fatihi" olarak tanınan Rus Tümgeneral Vasiliy Geyman olabileceğini belirtilen Rus subayın, vücudu ile kıyafetlerinin büyük bölümünün çürümemiş olmasında hava ile temasının kesilmesinin yanı sıra mezarının ateş tuğladan yapılmasının da etkisi olduğu belirtildi.

Karagöl Mahallesi'nde inşaat alanındaki kazıda bulunan, vücudu ile kıyafetlerinin büyük bölümünün çürümediği anlaşılan ve 1877-1878 Rus işgali dönemi sonrası hayatını kaybettiği düşünülen işgalci Rus subayın kimliğinin belirlenmesi amacıyla başlatılan çalışmalar sürüyor.

Kars Müzesine götürülerek muhafaza altına alınan cesedin Rus tarihinde "Kafkasya'nın fatihi" olarak tanınan Rus Tümgeneral Vasiliy Geyman'a ait olabileceği ancak bunun kimlik tespit çalışmalarının sonucunda netleşeceği belirtildi.

Ardahan Üniversitesi (ARÜ) İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mezarın ortaya çıkmasının ardından yurt içi ve yurt dışından akademisyenlerle görüştüğünü belirtti.

"Rus subayın kimliği DNA testleriyle belirlenecek"

Araştırmalar sonucu mezarın tipik Ortodoks inanca göre inşa edilmiş ancak daha çok Rumların tercih ettiği bir mezar tipi olduğunu gördüklerini aktaran Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rumlar mezarları odacık şeklinde yapıyorlar. Bunu aile mezarlığı olarak adlandırabiliyoruz. Bulunan tabutun üzerindeki haç işaretinde de haçın Ortodoks haçı olduğu, üzerindeki haçın yatay bir çizgisinin de cehennemden cennete geçişi simgelediği sanat tarihçileri tarafından paylaşılıyor. Kişi dönemin Rus Ordusunda görevli Rum asıllı bir general olabilir. Ortodoks inanca göre defnedilmiş ve Ortodoks haçı kullanılmış mezarında. Bu durum cesedi bulunan Rus subayın Vasiliy Gayman olma ihtimalini güçlendiriyor. Bu kişi eğer general rütbesine sahipse, üst düzey bir generalse, Kars'ta öldüğünü bildiğimiz Gayman olma ihtimali daha yüksek ama yine de bununla ilgili bilimsel bilgiler DNA testleriyle ortaya çıkacaktır."

Ateş tuğla çürümeyi engelledi

Küçük, cesedin büyük bir kısmı ile elbiselerinin çürümemesine de değinerek, "Cesedin bozulmamış, üzerinde saç ve sakalın muhafaza edilmiş olması hem mezarın yapılış tarzı hem de havayla temas etmemiş omasıyla alakalı. Bu, 130-140 yıl önceki bir savaş. Ateş tuğladan örülmüş kubbe tarzında örülmüş bir mezar örneği." diye konuştu.

Tabutun mezardan çıkarılmasında görevli Kars Müzesi personelinden bazı bilgiler elde ettiğini belirten Küçük, şu değerlendirmede bulundu:

"Tabutu mezardan alan arkadaşlar, sağlamlığı konusunda herhangi bir tereddüt yaşamadıklarını ancak yarım saat sonra tahtanın havayla teması sonrası simsiyah olup küllendiğini görmüşler. Bu, hava ile temassızlığın cesedin korunmasını uzun süre sağladığını söyleyebileceğimiz bir unsur. Tabii ona ilaçlama yapılma ihtimalini de söyleyebiliriz ama cesedin tabutun içindeki durumuna bakılırsa sanki öyle bir işleme tabi tutulmamış. Ortodokslar aile mezarlıklarını genellikle böyle inşa ediyorlarmış. Cesedin hava alması ateş tuğlalarla engellenmiş. Bu da tabuttaki cesedin uzun süre korunmasını sağlamış."

Muhabir: Fahrettin Gök

Kaynak: AA