ŞANLIURFA - RAUF MALTAŞ

Türkiye'deki Suriyelilerin ilk durağı olan ve sınırın karşısındaki Tel Abyad ile aynı ismi taşıyan Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde 7 yıldır misafir edilen Suriyeliler, yaşadıkları acı dolu yılların Türkiye'nin desteğiyle sona ermesini bekliyor.

Türkiye ile Suriye sınırında asırlardır devam eden akrabalık bağları, komşuluk ve coğrafi yakınlığın en bariz örneği, Fırat'ın doğusuna yönelik askeri harekat konusunda gözlerin çevrildiği Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde yaşanıyor.

Kara gün dostu Türkiye'nin yaklaşık 7 yıldır misafir ettiği Suriyelilerin ayak bastığı ilk Türk topraklarının başında Akçakale geliyor. Yaklaşık 100 bin nüfuslu Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi, sınırın diğer yakasında aynı ismi taşıyan Suriye'nin Rakka kentinin Tel Abyad ilçesinden gelen 100 bin civarında Suriyeliye ev sahipliği yapıyor.

Misafirperverliğin en güzel örneklerinden birisinin yıllardır sergilendiği Akçakale'de her iki ülke vatandaşı sevinçli ve hüzünlü günlerini birlikte geçiriyor.

Düğünlerden cenaze törenlerine kadar sık sık her toplumsal konuda birlikte hareket eden iki ülkenin halkı arasındaki dostluğun temelini özellikle akrabalık ve komşuluk bağları teşkil ediyor. Ensar ve muhacir anlayışının eşsiz örneklerinin sergilendiği Akçakale'nin ismi, Türkiye'nin Suriyeliler konusundaki devlet politikasına olan sadakatin simgelerinden biri olarak ön plana çıkıyor.

"Bu bölge akrabalarla doludur"

Akçakale Belediye Başkanı Abdülhakim Ayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'deki iç karışıklık başladığından bu yana ilçeye yaklaşık 1 milyon Suriyeli'nin ayak bastığını söyledi.

Manisa Merkez Atıksu Arıtma Tesisinde DEÜ öğrencileri ağırlandı Manisa Merkez Atıksu Arıtma Tesisinde DEÜ öğrencileri ağırlandı

Savaştan kaçanların Türkiye'nin değişik kentlerinin yanı sıra Avrupa ülkelerine de Akçakale ilçesi üzerinden geçiş yaptığını anlatan Ayhan, şu anda ise ilçe nüfusu kadar olan 100 bin civarında Suriyeliye ev sahipliği yaptıklarını ifade etti.

"Suni bir sınır çizgisi"

Suriyelilerle 7 yıldır ilçede en ufak bir problemin dahi yaşanmadığına dikkati çeken Ayhan, şöyle devam etti:

"Yaklaşık 100 yıl önce Türkiye ile Suriye arasında suni bir sınır çizildiğini herkes biliyor. Bir kardeş bu tarafta diğer kardeş öbür tarafta kaldı. Sınırın o tarafının da bu tarafının da ismi aynıdır. Akçakale'nin ismi Arapça Tel Abyad'dır yine Tel Abyad'ın ismi de Türkçe Akçakale'dir. Demografik yapı da yine her iki yer için aynıdır. Bizim Akçakele'de yüzde 85 Arap yaşar, Tel Abyad da aynı oranda Arap nüfusuna sahiptir. Diğer tarafta Aynularab'da (Kobani) yüzde 90 Kürt nüfus yaşıyorsa sınırın hemen bu tarafındaki Suruç'ta da aynı oranda Kürt yaşıyor. Sınır hattı boyunca hep bu bölgede, ilçeler, köyler karşılıklı akrabalarla doludur. Bundan dolayı Akçakaleliler karşı tarafı iyi biliyor hem de Tel Abyadlılar bu tarafı çok iyi biliyor. Savaştan önce taziyelere buradan oraya gidiliyor, oradan buraya geliyorlardı. Sevinçli ve hüzünlü günlerde birbirimizi ziyaret ediyorduk. Şimdi aynı şeyleri ilçemizde ağırladığımız Suriyelilerle halkımız burada birlikte yapmaya devam ediyor."

"Karşılıklı faydalanıldı"

Akçakaleli emekli nüfus müdürü 70 yaşındaki Ubeyd Altun da ilçesinde bulunan Suriyelilerden memnun olduğunu dile getirdi.

İlçe halkının ve Suriyelilerin birbirinden karşılıklı istifade ettiğini belirten Altun, burada bulunan Suriyelilerin yüzde 80'inin birbirine akraba olduğunu ifade etti.

Savaş sürecinde her iki halkın da ilişkilerinin iyi yürüdüğünü anlatan Altun, "Onların bize faydası oldu, Türkiye'nin de onlara faydası oldu. Savaşın başındaki Akçakale ile şimdiki Akçakale arasında büyük fark var. Yeni binalar yapıldı, esnafın durumu alışveriş dolayısıyla daha iyi oldu, boş evler kiraya verildi. Daha önce kiralık evlerde çok oturan yoktu, şimdi evlerin tamamı dolu. Suriyeliler gidince buradaki evler de boş kalacak, hatta bazı arkadaşlarımız sırf kiraya vermek için bile ilçede ev yaptı. Burada çiftçilik yapan, tarlada çalışan ve hayvanlara bakan Suriyeliler var. Suriyelilerden bu şekilde çok faydalanıldı." diye konuştu.

"Suriye'ye geçmiş olsuna gideceğiz"

Ali Ekin ise Suriyelilerin ilçeye gelmesinden sonra hayatlarında olumsuz bir değişimin olmadığını söyledi.

Savaştan önce de komşu ve dost olarak gördükleri Suriyelilere aynı bakış açısıyla bakmaya devam ettiklerini aktaran Ekin, "Herhangi bir sıkıntı yaşamadık güzel bir misafirperverlik yaptığımızı düşünüyoruz. İnşallah yakın bir zamanda da kendi topraklarına kavuşurlar. Daha önceden birbirimize çok gidip geliyorduk. Onlar bize gelir, biz onlara giderdik, çok akrabamız var. İnşallah Suriyeliler vatanlarına dönünce biz de onlara geçmiş olsun ziyaretine gideriz. Ortak temennimiz PYD/PKK'nın bir an önce ait olmadığı topraklardan temizlenmesidir." şeklinde konuştu.

"Sanki gurbette değiliz"

Suriyeli Hasen Hamel de Tel Abyad'dan 4 yıl önce terör örgütü PYD/PKK zulmü nedeniyle kaçarak Türkiye'ye geldiğini ifade etti.

Vatanından uzakta olmasına rağmen Akçakale'de kendisine kol kanat gerildiğini vurgulayan Hamel, "Gurbete rağmen burada güzel bir hayat yaşıyorum. Güzel bir hayatı, kardeş gibi yaşıyoruz. Beraber alışveriş yapıyoruz sanki gurbette değil gibiyiz. Türkler bize şimdiye kadar çok iyi baktılar ve bize çok yardımları dokundu. Bu süreçte kapılarını açtılar, ev, iş ve aş verdiler. Daha önce de Akçakale'ye gelip gidiyorduk ama şimdi iyice bir aile gibi yaşıyor her şeyi beraber yapıyoruz." dedi.

"Herkes vatanına dönmek istiyor"

Ahmet Eldeyni ise evinin sadece birkaç yüz metre ileride terör örgütü PYD/PKK'nın işgali altında olduğunu söyledi.

Türkiye ile tarih boyunca hem ekonomik hem de sosyal anlamda güzel ilişkilerinin bulunduğunu bildiren Eldeyni, "Yaklaşık 5 yıldır Türkiye'deyim burada bize kimse mülteci gibi bakmadı. Herkes bize yardımcı olmak için çalıştı. Hava soğuk olunca odun verdiler, aç olunca ekmek verdiler, hiçbir şeyimizi çok şükür eksik etmediler. Ama artık herkes kendi vatanına dönmek istiyor. Çünkü herkes evinde daha rahat oluyor. Herkes Türkiye'den yardım bekliyor ki eski günlere geri dönülsün." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA