Mersin Üniversitesi’nde, bir TV’de programa katıldığı gerekçesiyle ceza verilen Prof. Dr. Onur Bilge Kula için AİHM’den 17 yıl sonra karar çıktı. Kararda Kula’nın akademik özgürlüğünü kullandığı vurgulandı.

Ertuğrul Günay’ın Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Prof. Dr. Onur Bilge Kula , Mersin Üniversitesi’nde görev yaparken, 31 Mart 2001’de, “Avrupa Birliği’nin Kültürel Yapısı ve Türkiye’deki Geleneksel Yapı – Kimliklerin ve Davranış Biçimlerinin Karşılaştırılması – Muhtemel Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu bir televizyon yayınına katılması için davet edildi. İstanbul’daki bir televizyon kanalında gerçekleştirilen programa katılmadan önce Kula, üniversitenin çeviri bölümünün başkanını konuyla ilgili olarak bilgilendirdi. Başkan, fakültenin dekanına bir mektup göndererek, “Kula’nın uzmanlık alanı ile televizyon programı arasında bir bağ olduğu konusunda kuşkuları olduğunu” aktardı. Birkaç gün sonra fakültenin dekanı da “Kula’nın bu yayına katılmasını uygun bulmadı.” Ancak Kula, yayına katıldı. Ayrıca 14 Nisan 2001 tarihinde, bir başka televizyon yayınına da katıldı. Bunun üzerine, “üniversitenin izni olmadan iki kez İstanbul’daki yayınlara katıldığı” gerekçesiyle Kula hakkında disiplin soruşturması açıldı. Dönemin fakülte dekanı Kula’nın “maaşının 8’de biri oranında kesilmesi cezası” verdi. Bu ceza, üniversitenin rektörlüğü nezdinde yapılan girişimler sonucu ‘kınama’ olarak gerçekleşti. Kula, kararın iptali için çeşitli davalar açtı. Ancak idari yargılamalar sonucu açtığı davalar reddedildi. Kula da kararı AİHM’ye taşıdı.

‘Özel yaşama saygı ilkesi çiğnendi’

Kula’nın başvurusuna AİHM’den tam 17 yıl sonra yanıt geldi. Durumu inceleyen AİHM’nin kararında, “Kula hakkında herhangi bir maddeye atıf yapılmadan ceza verildiği ve bu cezanın özel yaşama saygı ilkesini çiğnediğine” vurgu yapıldı. Kula’nın, “televizyon programlarına neden katılmaması gerektiği konusu üniversite yönetimince yeterince açıklığa kavuşturulmadığına” dikkat çekilen kararda, “Bu durum, Kula’nın ifade özgürlüğü hakkı çerçevesinde müdahalenin gerçekleştiğini göstermektedir” denildi. Kula hakkında verilen kararın “hiçbir somut gerekçeye dayanmadığına” da atıfta bulunulan kararda, Kula için 1500 Avro manevi tazminat ödenmesi gerektiğine de hükmedildiği belirtildi. Kararın üniversitelerde görev yapan diğer akademik personel için de “düşünce özgürlüğü kapsamında emsal olabileceği” değerlendiriliyor. (Cumhuriyet)