ANKARA - ZUHAL DEMİRCİ/ESRA ÇETİN

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden Türkiye'de okumak için gelen öğrenciler, kurdukları ithalat-ihracat ve danışmanlık şirketiyle iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesine katkı sağlıyor. Aynı zamanda, kendi tasarladıkları ayakkabı ve botları satarak gelir elde eden girişimci öğrenciler, ithalat-ihracat faaliyetlerini büyüterek Ankara'daki lüks bir iş merkezinde ofis açtı.

Gazi Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Gedeon Kabongo Mpolesha, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Maliye Bölümü öğrencisi Christian Tshita Kabongo ve Atılım Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu Daniel Kalonji Mutombo'nun 3 ay önce kurduğu şirket, ithalat-ihracat ve danışmanlık faaliyetleri yürütüyor.

İşe ayakkabı tasarımıyla başlayan Kongolu öğrenciler, İstanbul'daki bir ayakkabı üreticisinden temin ettikleri botlara kendi markalarını bastırdıktan sonra botların üstüne özgün tasarımlar yapıyor. Öğrenciler, tasarladıkları botları en büyük sipariş kaynakları olan sosyal medyadan satışa sunuyor. Önce Ankara'dan, daha sonra başka şehirlerden sipariş almaya başlayan Kongolu öğrenciler, hedef kitlelerine göre botlara farklı figürler işliyor.

Sahip oldukları girişimci zihniyet sayesinde işlerini büyüten Kongolu öğrenciler, asıl hedefleri olan daha profesyonel alanlara yönelme düşüncesini hayata geçirmek için eyleme geçti. Öğrenciler, Afrika ülkeleri ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin gelişimini göz önünde bulundurarak ithalat ve ihracat yapmaya başladı.

Girişimci öğrencilerden Mpolesha, şirketi kurmadan önce sadece para kazanmak amacıyla çok sayıda işle uğraştıklarını anlattı. Mpolesha, ithalat-ihracat fikrinin nasıl ortaya çıktığına ilişkin, "Türkiye ile Kongo arasında nasıl bir şey yapabiliriz diye düşünürken ekonomik ve ticari anlamda bir girişimde bulunmaya karar verdik ve bu işe başladık." dedi.

Ayrıca danışmanlık faaliyetleri yaparak Türk iş adamları ve yatırımcılarına Kongo’da önde gelen sektörler hakkında bilgi veren öğrenciler, yatırımcılara ülkelerindeki fırsatları anlatıyor.

Mpolesha, "Kongo'da neye ihtiyaç olduğunun analizini yapıp ona göre sipariş veriyoruz ve Kongo'ya ihraç ediyoruz. Kongo'da yağ ya da gıda malzemeleri gibi daha basit ihtiyaçlarımız var. Türkiye'ye ise daha çok tropikal meyve ya da devlet projesi dahilinde madencilikle ilgili malzemeleri getiriyoruz." diye konuştu.

İki ülke arasında en çok tarım ve gıda sektöründe ithalat-ihracat yaptıklarını belirten Mpolesha, "Türkiye - Kongo arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerde bir köprü görevi görüyoruz." dedi.

İş adamları ve yatırımcılara destek

Kongo'daki yakın ilişkileri sayesinde devlet yetkilileriyle görüşerek Türkiye'deki iş adamlarına ülkedeki fırsatlar hakkında yardımcı olan öğrenciler, bu sayede iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesine katkı sağlıyor.

Yatırımcıların şirketin internet sitesinden ya da katıldıkları konferanslar aracılığıyla kendileriyle iletişime geçtiğini aktaran Mpolesha, "İş adamları Kongo'dan istediği bir ürün varsa bize söylüyor ve biz de temin etmeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Kongo'daki yerel yetkililerle çalıştıklarını anlatan Mpolesha, ayrıca ülkede yatırım yapacak kişilerin vize işlemleri konusunda da yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Kazan-kazan felsefesinden yola çıktılar

Sadece para kazanmak için bu işi yapmadıklarının altını çizen Kongolu öğrenciler, hem Türkiye hem de ülkeleri için uzun soluklu işler yapmak istediklerini dile getirdi.

Türkiye'deki her şirket gibi vergilerini ödediklerini söyleyen öğrenciler, "Vergimizi ödediğimizde Türk ekonomisine bir katkımız oluyor. Aynı zamanda Kongo ekonomisine de katkı sağlamış oluyoruz. Yaptığımız iş küçük olsa bile faydalı olduğumuzu düşünüyoruz." dedi.

Öğrenci olarak bu işi yapmanın kolay olmadığını söyleyen Mpolesha, "Önceden yabancılar olarak şirket kurmamız kolay değildi. Şimdi Türkiye'de kanunlar değişince rahatlıkla kurabiliyoruz." ifadesini kullandı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne (TİM) üye olduklarının da altını çizen Mpolesha, Türkiye’de böyle bir işi yaptıklarından dolayı övgü aldıklarını anlattı.

Mpolesha, "Türkiye'ye okumak için geldim. Sadece okuyup dönseydim bu benim için yeterli olmayacaktı. Bizler de 'kazan-kazan' felsefesinden yola çıkarak hem Türkiye hem de Kongo için bir şeyler yaptık." dedi.

Kaynak: AA