ANKARA

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hakimevi'nde düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Programı"nda yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetin coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik ve öğretim düzeyine bakılmaksızın tüm dünyada ve kültürlerde yaygın olduğunu söyledi.

Aile içindeki bireylere karşı yöneltilen şiddet nedeniyle kişilerin fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel, ekonomik yönden büyük sıkıntılara maruz kaldığını belirten Gül, şöyle konuştu:

"Adaletin eşit bir şekilde dağıtılması ve kanun önünde eşitliğin korunması konusunda yükümlülüklerin yerine getirilmesi, yargı mensupları ve çalışanlarının yanı sıra tüm kurumların etkin ve iş birliği içerisinde çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Tüm dünyada yaygın bir şekilde artma eğilimi gösteren bu konuya karşı daha özel çalışmalar yaparak sorunun temeline inmek hepimizin temel görevi ve amacıdır. Şiddet mağduru kadınların adalete erişiminde hukuki, kurumsal, ekonomik ve sosyokültürel olmak üzere, olası engelleri ortadan kaldırmak ve sürekli iyileştirmeler yapmak temel politikamızdır. Bu engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik bugüne kadar ülkemizde ve dünyada gerek yasal gerekse maddi anlamda birtakım adımlar atılmıştır."

"Mağdura Yaklaşım Kılavuzu'nu hazırladık"

Bakan Gül, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne taraf olduğunu anımsatarak, "Ülkemizde bu konuda çok önemli kanunlar yürürlüğe konulmuştur. 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun, yine 2012 yılında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kabul edilmiştir. Söz konusu kanuna göre hiçbir belge ve delil, tanık vs. aranmaksızın, sadece şiddet mağduru kadının beyanı esas alınarak, doğrudan koruma tedbirleri uygulanmaktadır. Bu yönüyle de dünyadaki birçok mevzuatın ötesinde düzenleme ülkemizde yapıldı." ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde 2013 yılı sonunda Mağdur Hakları Daire Başkanlığı kurulduğunu anlatan Gül, buradaki temel amaçlarının başta suç mağduru kadınlar olmak üzere kırılgan gruba dahil mağdurlara ilişkin hak ve hizmetlerin geliştirilmesine ve uygulanmasına yönelik faaliyetlerin yürütülmesi olduğunu bildirdi.

Gül, Bakanlık olarak yaklaşık 6 aydır üzerinde çalıştıkları "Mağdur Hakları Kanun" teklifinin başta kadınlar olmak üzere, tüm mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmeyi ve bu süreçte mağdurların her yönüyle desteklenmesini amaçlayan bir çalışma olduğunu söyledi.

Kış lastiği zorunluluğu 1 Nisan'da bitiyor Kış lastiği zorunluluğu 1 Nisan'da bitiyor

Gül, şöyle devam etti:

"Yine başta kadınlar olmak üzere kırılgan gruba yönelik olarak adli hizmet sunan kişiler için suç mağdurlarına yaklaşımda dikkat etmeleri gereken rehber ilkeler ve davranış kurallarını içeren 'Mağdura Yaklaşım Kılavuzu' hazırlanmış ve adli mercilere dağıtılmıştır. Adli Süreçte Mağdur Kadınlar Araştırma Raporu hazırlanmıştır. İkincil mağduriyetinin önlenmesi amacıyla 49 ilde 60 adet adli görüşme odası kurulmuştur. Adli görüşme odalarında suç mağduru kadınların da ifade ve beyanlarının alınması suretiyle maruz kaldıkları suçun takibi sürecindeki olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi hedeflenmiştir."

"3 bin 461 hakim ve savcı adayına eğitim verildi"

Bakanlığın yakında kamuoyuna açıklayacağı Stratejik Plan/Yargı Reformu Belgesi'nde kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair birtakım ilke ve projelerin belirlendiğini ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede kadına yönelik şiddet eylemlerine ilişkin soruşturmaların etkinliğinin artırılması, suç mağduru kadınlar ile çocukların uzmanlar eşliğinde ifadelerinin alındığı adli görüşme odalarının ülke geneline yaygınlaştırılması, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un uygulamasından kaynaklanan sorunların giderilmesine yönelik çalışmalara hız verilmesi temel amaç olarak belirlenmiştir. Bunun yanında Ceza İnfaz Kurumlarında kadına yönelik şiddetin önlenmesi bağlamında yürüttüğümüz hem üniversitelerle hem sivil toplum kuruluşlarıyla çok önemli çalışmaları yürütmekteyiz."

Aile içi şiddet ve özellikle kadına yönelik şiddet konusunda hakimlere, Cumhuriyet savcılarına ve adaylarına verilen meslek öncesi/meslek içi eğitimleri önemsediklerini vurgulayan Gül, "Bu yıl içinde 3 bin 461 hakim ve Cumhuriyet savcısı adayımıza eğitim verildi. 2019 yılı içinde bin 850 hakim ve Cumhuriyet savcısı adayımıza eğitim vermeyi planlıyoruz. Meslek içi eğitim faaliyetleri kapsamında da bu alanda çalışan hakim ve Cumhuriyet savcılarına 6284 Sayılı Kanun Uygulamaları bağlamında eğitimler verilmeye devam edilmektedir." bilgilerini verdi.

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında bakanlık ve kurumların koordinasyonun son derece önemli olduğunu dile getiren Gül, şunları kaydetti:

"Kişileri suç işlemeye iten psikolojik, ekonomik ve toplumsal nedenlerin üzerine gitmeden, yani kişileri şiddete yönelten unsurları tespit ederek bunlarla mücadele etmeden, sadece tedbir kararlarıyla ve cezaların artırılması yoluyla bu suçların tam anlamıyla önüne geçebilmemiz mümkün değil. Bu noktada Bakanlıklarımıza ve dahi sivil toplum kuruluşlarımıza büyük görevler düşmektedir. Bugün dahil olmak üzere yapılan tüm bu çalışmalarla uygulamadaki aksaklıkları giderme ve kadına yönelik şiddete sıfır toleransı sağlayacak en güzel ortamı hep beraber teşekkül ettireceğimize inanıyorum."

Bakan Gül, daha sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile "Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi Toplantısı"na katıldı.

Muhabir: Özcan Yıldırım

Kaynak: AA