Adalet Bakanlığı, hakkında dava açılan veya mahkûmiyet kararı verilen 36 kişiden sadece 4'ünün basın yoluyla işlenen suçlar arasında sayılabilecek olan 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçundan cezaevinde olduğunu bildirdi.

"Cezaevlerinde 70 kadar gazeteci var" şeklinde sadece rakamsal olarak değil, işlenen ya da işlendiği iddia edilen suçların gazetecilik faaliyeti kapsamında olup olmadığına da bakılması gerektiği ifade edildi.

Konuya ilişkin bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bir süredir basın yayın organlarında yer alan bazı haber ve yorumlarda "70 kadar gazetecinin yazdıkları yazılar sebebiyle tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunduğu" iddiasının sürekli tekrarlanması ve bu yanlış bilgiye dayanılarak "Türkiye'de, son dönemde basın özgürlüğünün kısıtlandığı" eleştirilerinin artması nedeniyle açıklamaya gerek görüldüğü belirtildi.

Cezaevlerindeki basın mensubu tutuklu ve hükümlü sayısı konusunda, bazı sivil toplum kuruluşlarınca sağlıklı verilere dayanmayan çeşitli rakamlar verildiğinin dile getirildiği açıklamada, "Bunlar arasında medyada en çok Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından yapılan açıklamaların yer alması nedeniyle, sendikadan, tutuklu ve hükümlü olduğu iddia edilen gazetecilere ilişkin listenin bakanlığımıza gönderilmesi istenmiştir. Sendika tarafından, 2 Ağustos 2011 tarihinde gönderilen 72 kişilik listede yer alan tutuklu ve hükümlülerin, hangi nedenle cezaevinde oldukları Bakanlığımızca tek tek incelenmiştir. Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın listesinde tutuklu ve hükümlü olduğu belirtilen 72 isimden 3'ünün cezaevlerinde kaydına rastlanmamış, 6'sının ise tahliye edildiği tespit edilmiştir. Listede yer alan isimlerin 63'ü halen cezaevindedir. Bu 63 isimden 36'sı hakkında dava açılmış ve bunların 18'iyle ilgili mahkumiyet kararları verilmiştir. 27 kişi hakkında ise soruşturmalar devam etmektedir. Cezaevlerindeki 63 kişiden 18'inin basın kartı varken, 45 kişinin ise basın kartı yoktur." denildi.

32 KİŞİNİN GAZETECİLİK FAALİYETİYLE İLGİSİ YOK

Hakkında dava açılan veya mahkumiyet kararı verilen 36 kişiden sadece 4'ünün basın yoluyla işlenen suçlar arasında sayılabilecek olan 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçundan dolayı cezaevinde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, diğer 32 tutuklu ve hükümlünün cezaevinde bulunmalarının gazetecilik faaliyetiyle bir ilgisinin bulunmadığı vurgulandı.

Haklarındaki soruşturmalar devam eden 27 kişiyle ilgili olarak soruşturmaların gizli yürütülmesi nedeniyle, bu kişilerin hangi suç ve eylemlerden dolayı tutuklandıklarının iddianame hazırlandığında açık bir şekilde görülebileceği ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

"Soruşturması devam eden 27 ismin tamamının 'silahlı terör örgütü üyeliği' gibi gazetecilik faaliyetiyle ilgisi olmayan suçlardan dolayı cezaevinde bulundukları görülmektedir. Sonuç olarak cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü 63 kişiden 59'u basın yoluyla işledikleri iddia olunan suçlardan yani yazdıkları yazılardan ve gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil, basınla ilgisi olmayan suçlardan dolayı tutuklanmış veya mahkum olmuştur. Bu nedenle tutuklu ve hükümlü gazeteciler konusunun, 'cezaevlerinde 70 kadar gazeteci var' şeklinde sadece rakamsal olarak değil, işlenen ya da işlendiği iddia edilen suçların gazetecilik faaliyeti kapsamında olup olmadığı çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Gazetecilik faaliyetiyle ilgisi olmayan iddialara dayalı tutuklama ve mahkumiyet kararlarının, basın özgürlüğünün ihlali olarak yorumlanması mümkün değildir. Ayrıca, bağımsız yargı organlarınca açılan soruşturma ve davalar ile yapılan tutuklamalar ve verilen mahkumiyet kararlarının, Hükümetin "basına baskı yaptığı" şeklinde değerlendirilmesi de doğru bir yaklaşım değildir. Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün daha ileriye taşınması için son yıllarda önemli yasal düzenlemeler yapılmıştır ve bu yöndeki çalışmalar özgürlükçü bir anlayışla sürdürülmektedir."

CİHAN