SEÇİM BİTTİ, DÜĞMEYE BASILDI Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yaklaşık 3 yıldır yürüttüğü Deniz Feneri e.V. soruşturmasında harekete geçerek “asıl failler” olarak gösterilen RTÜK Üyesi Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ile kanalın yöneticileri İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Erdoğan Kara’yı gözaltına aldırdı. 6 saat ifade veren Kara’ya Kanal 7’nin bilgisayarlarından çıkan Deniz Feneri e.V.’nin gayri resmi muhasebe kaydı soruldu. ■
FENER’İN DÖRT AYAĞI Dosyada önemli belgeler yer alıyor. Bu belgeler ışığında, Türkiye’deki bazı şirketlere para transferi yapıldığı tespit edilirken sahte makbuz sorgusundan da önemli deliller çıktı. Soruşturmanın omurgasını bağış paralarıyla alınan geminin Türkiye’de elden çıkarılması oluşturuyor. Soruşturmanın önemli ayaklarından birisi de hem Türkiye’de hem Almanya’da şüphelilerden alınan ifadeler oldu. AYKUT KÜÇÜKKAYA’nın haberi ■
HER AŞAMASI TARTIŞMALI Almanya’nın 2 yılda soruşturma başlatıp yargılamayı tamamladığı olayın Türkiye’deki her aşaması tartışma yarattı. Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in tepkisi “Falan ülkede, falan dernek yöneticileri suiistimal yapmış. Bunun sorumlusu da sizsiniz diyorlar. Bana ne ya” oldu. Kamuoyunun yoğun baskısı sonucu savcılık, davanın Türkiye’deki bağlantıları hakkında 9 Eylül 2008’de soruşturma başlattı.
Deniz Feneri e.V. soruşturmasının her aşaması tartışma yarattı
Üç yıl sonra operasyon
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya’da “yüzyılın bağış yolsuzluğu” olarak adlandırılan Deniz Feneri e.V davasının “asıl sorumluları” olarak gösterilen Zahid Akman ve Zekeriya Karaman Türkiye’deki soruşturmanın başlamasından tam 2 yıl 10 ay sonra gözaltına alındı. Almanya’nın 1.5 yılda soruşturma başlatıp yargılamayı tamamladığı olayın Türkiye’deki her aşaması tartışma yarattı. Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, “bana ne ya” dediği bağış yolsuzluğunda Türkiye’ye getirilen 17 milyon Avro’nun akıbeti bilinmiyor.
Türkiye’de 3 yılı bulan soruşturmanın öyküsü şöyle: Alman savcılığı 25 Nisan 2007’de Kanal 7’nin Almanya’daki kuruluşu Euro 7 ile aynı binada bulunan Deniz Feneri e.V’nin Frankfurt’taki bürosuna baskın düzenledi. Euro 7’nin genel müdürü ve Deniz Feneri e.V’nin kurucu başkanı Mehmet Gürhan ile hem Euro 7’nin hem Deniz Feneri e.V’nin muhasebecisi Firdevsi Ermiş gözaltına alındı. 20 Ağustos 2007’de Deniz Feneri e.V’nin son başkanı Mehmet Taşkan gözaltına alındı. Yaklaşık 1 yılda yapılan yargılama 17 Eylül 2008’de sona ererken, mahkeme Mehmet Gürhan’a 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan’a 2 yıl 9 ay, Firdevs Ermiş’e ise 1 yıl 10 ay hapis cezası verdi. Savcı Lötz ise duruşmada “asıl faillerin Türkiye’de” olduğunu vurgularken, Zekeriya Karaman ve Zahid Akman’ı işaret etti. Deniz Feneri e.V’nin 2002-2007 arasında gurbetçilerden yaklaşık 42 milyon Avro yardım topladığı belirlenirken, 17 milyon Avro’sunun nakit olarak kuryelerle Türkiye’ye gönderildiği tespit edildi. Paraların taşınmasında Akman ve Karaman’ın kuryelik yaptığı iddia edildi.
Türkiye önce izledi
Almanya’daki dava karara doğru giderken Türkiye’de muhalefet, savcıların harekete geçmesini istedi.
Kamuoyunun yoğun baskısı ve İşçi Partisi’nin suç duyurusu üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Almanya’daki davanın Türkiye’deki bağlantıları hakkında 9 Eylül 2008’de soruşturma başlattı. Bu arada 6 Kasım 2008’de Yargıtay Başsavcılığı, AKP’nin Deniz Feneri Derneği’nden para yardımı aldığı yönündeki iddialar üzerine inceleme başlattı.
Dosya aylar sonra geldi
Tüm Türkiye’nin merakla beklediği dosya ancak 24 Şubat 2009’da savcıların eline ulaştı. Dosyanın Türkçe’ye çevirisi ise ancak 21 Mayıs 2009’da tamamlanabildi. Savcılık, Haziran 2009’da Karaman ve Akman ile Kanal 7’nin üst yönetiminin de aralarında bulunduğu 18 kişinin mal varlığına mahkeme kararıyla tedbir koydurdu. MASAK’tan istenen raporda Akman ve Karaman’ın hesaplarında bazı para hareketleri şüpheli bulundu. 3 Ocak 2011 ise soruşturmayı yürüten 3 Cumhuriyet savcısı, delil toplama ve ifade almak için Almanya’ya gitti. Yaklaşık 3 yılı bulan sürecin sonunda, şimdi iddianame hazırlanması beklenecek.
Almanya’daki davada Gürhan, Ermiş ve Taşkan hapis cezası almıştı. Gürhan hâlâ Almanya’da hapis yatıyor.