Gazeteci Hüseyin Gülerce 28 Şubat sürecinde Fetullah Gülen'in askeri muhik gösterdiğini tabir ederek, 'Zaman gazetesinin yayını baştan sona Fetullah Gülen'e ilişkin olmuştur. Manşetler aracısız şekilde onun kararıyla, onayıyla çıkıyordu' dedi.Gazeteci-Yazar Hüseyin Gülerce, AA muhabirine icra ettiği açıklamada, o devre Zaman gazetesinde fariza özne fevk dozaj yayıncıların ve yöneticilerin, kendisi de müdahale iktisap kılmak kıl payı askerin birlikte darbeye hazırlandıklarını sezdiğini söyledi.Ortamı yumuşatma yerine birlikte neşriyat politikası izlenmesinin istediğini, darbelerin aşırı dirilik yaktığından çevre kendisinin de vicdanen bu anlayışa ortaklık ettiğini tamlayan Gülerce, şu şekilde konuştu:''Ortamı yumuşatalım' niteleyerek Fetullah Gülen'in birtakımı göstergeç kanallarına çıkarak icra ettiği konuşmalar el erki anlayışı itibarıyla tarihe aşırı biçimsiz birlikte hamiş bırakmış oldu. Çünkü Fetullah Gülen, askerlerin yaptıklarının akıllıca bulunduğunu konuştu.

 28 Şubat'taki el erki dışı baskıları, uygulamaları askerin hakkı kabil gösterdi, alışılagelen kabil gösterdi, bu aşırı kusur birlikte şeydi. Bir darbeyi önleme yerine güzel davranmak, anca birlikte çizik strateji kılmak doğruydu, prensipleri vazgeçme kılmak ve demokrasiye dokunca hasretmek kıl payı bulunan müşterilerini muhik göstermeye idman Fetullah Gülen'in en iri yanlışıydı.28 Şubat'ta çıplak birlikte direnç vardı ve Fetullah Gülen'in çıkışları direnişi zayıflattı. Ben gazetede yayından değil idareden sorumluydum, umumi başmuallim olarak. Görünüşte neşriyat da umumi müdüre bağlıymış kabil gözüküyordu ama Zaman gazetesinin yayını baştan sona Fetullah Gülen'e ilişkin olmuştur. Manşetler aracısız şekilde onun kararıyla, onayıyla çıkıyordu. O dönemki manşetlerin bütünü Fetullah Gülen'in sonucu ve onayıyla atıldı. 28 Şubat sürecinde, gazetenin neşriyat politikasını baştan sona Fetullah Gülen belirledi.'

'Cemaate dokunca gelmesin, isterse Türkiye'ye dokunca gelsin anlayışı mevcut Fetullah Gülen'in'

Hüseyin Gülerce, Fetullah Gülen'in özlük hareketini yegâne akıllıca cereyan şekilde tanımladığını, diğerlerini isabetsiz, kusur gördüğünü vurguladı.Gülen'in özlük hareketini dayanak noktası iktisap kılmak düşüncesince değme şeyi yaptığını özetleyen Gülerce, şunları aktardı:'Kendi hareketini dayanak noktası iktisap kılmak düşüncesince yapmış oldu değme şeyi, kısaca cemaate dokunca gelmesin, isterse demokrasiye dokunca gelsin, isterse Türkiye'ye dokunca gelsin anlayışı mevcut Fetullah Gülen'in. Bugün de aynı; cemaate dokunca gelmesin, isterse Cumhurbaşkanına dokunca gelsin, isterse hükümet devrilsin, isterse Türkiye batsın, kâfi ki cereyan dokunca görmesin anlayışına sahip. Bunun sebebi; Fetullah Gülen kendisini peygamberlerin devamı gibi, bugünkü mümessili kabil görmüş olduğu için, sonuç konuşmasında var, yanındakileri de sahipler kabil görmüş olduğu düşüncesince en hakikatı o anabolizma ediyor, peygamberler yolundan o gidiyor sanıyor. 28 Şubat sürecinde hareketini dayanak noktası iktisap kılmak düşüncesince Erbakan'a erinç çıkması gerekiyordu, askerleri savunması gerekiyordu onu yaptı. Ergenekon, Balyoz davalarında da silahlı kuvvetler mensuplarına erinç en iri kumpasların kurulmasıyla ait yargılamalar oldu. Yani birbiriyle karşıt birlikte derinti şeyi var.'Gülerce, Gülen'e yaklaşan şahısların KCK operasyonlarını yaptığını fakat demincek HDP'ye dayanak noktası verdiğini, PKK'ya davranış koymadığını, 7 Haziran seçimleri sonrası Gülen'in CHP-HDP hükümeti istediğini laflarına ekledi.

Kaynak: AA