ANKARA

28 Şubat dönemine ilişkin aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de bulunduğu 103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebren düşürmeye, devirmeye iştirak" suçundan yargılandığı davaya, sanıkların esas hakkındaki savunmalarının alınması ile devam edildi.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve sanıklar, müştekiler ile tarafların avukatlarının katıldığı duruşmada savunmasını yapan emekli Tümgeneral Ayhan Cansevgisi, üzerine atılı suçu kabul etmediğini, 28 Şubat yargılamasının Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının Türk ordusuna kurduğu bir kumpas olduğunu öne sürdü.

Batı Çalışma Grubunun (BÇG) kurulmasının görüşüldüğü ve Çevik Bir başkanlığında 7 Nisan 1997'de gerçekleştirilen toplantıya katıldığı yönündeki suçlamayı kabul etmeyen Cansevgisi, toplantıya katılanların isimlerinin yer aldığı tutanağın sonradan üretilerek FETÖ'den yargılanan firari Tamer Tatar tarafından savcılığa ulaştırıldığını savundu.

Genelkurmay'da 2 Temmuz 1997'de gerçekleştirilen özel toplantıya katıldığı iddiasını da kabul etmeyen Cansevgisi, bu iddianın herhangi bir dayanağının olmadığını, söz konusu toplantıya katılanlara ilişkin listenin üretme olduğunu, listede bulunan bazı kişilerin o dönem yurt dışında görevli bulunduğunu savundu. Cansevgisi, bu toplantının düzenlendiği tarihte 54. Hükümetin fiilen sona erdiğini, dolayısıyla hükümeti devirme suçunu işlemelerinin mümkün olmadığını öne sürdü.

"Bu soruşturmayı yürüten eski savcı Mustafa Bilgili ve diğer birçok görevlinin FETÖ mensubu oldukları iddiasıyla açığa alınması, bu soruşturmanın kurgu olduğunu gösteriyor." diyen Cansevgisi, beraatini talep etti.

"Yürütme üzerinde dayatma söz konusu değil"

Sanıklardan Emekli Orgeneral Orhan Yöney, 7 Nisan 1997'de düzenlenen toplantıyı hatırlayamadığını söyledi. Toplantıda söylediği iddia edilen sözlerin kesinlikle kendisine ait olmadığını öne süren Yöney, 15 yıl sonra ortaya çıkan bu tutanağın gerçek olmadığını öne sürdü.

Sanıklardan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Çörekçi de Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevinden Ağustos 1997'de emekli olduğunu, 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısına anayasa gereği katıldığını, bu durumun ve toplantıda alınan kararların altında imzasının bulunmasının suç sayılamayacağını söyledi.

MGK üyelerinin anayasayla belirlendiğini ifade eden Çörekçi, MGK kararlarının bakanlar kuruluna bildirilmesinin ve bakanlar kurulunun kararları öncelikli değerlendirmesinin o dönem yürürlükte olan yasalara uygun olduğunu, bu nedenle yürütme üzerinde bir dayatmadan söz edilemeyeceğini öne sürdü.

Hava Kuvvetleri Komutanı olarak katıldığı MGK toplantısında gündemin belirlenmesinde hiçbir etki ve katkısının olmadığını savunan Çörekçi, gündemlerin başbakan ve genelkurmay başkanı tarafından tavsiye edilerek cumhurbaşkanı tarafından belirlendiğini kaydetti.

28 Şubat'ta MGK üyelerinin hiçbirinin gündemdeki herhangi bir maddeye veya alınan kararlara itiraz etmediğini dile getiren Çörekçi, 28 Şubat'taki MGK'dan birkaç ay sonra emekliye ayrıldığını, katıldığı toplantılarda alınan kararları daha sonra hiçbir şekilde takip etmediğini, MGK üyelerinin alınan kararları takiple ilgili bir görevinin de olmadığını anlattı. Çörekçi, "28 Şubat kararlarını diğer sivil ve asker üyeler hangi gerekçeyle imzaladıysa ben de o gerekçeyle imzaladım." dedi.

Yüce Divan'da yargılanma talebi

Üzerine atılı suçun tek dayanağının 28 Şubat'taki MGK'ya anayasa gereği katılmak olduğunu ifade eden Çörekçi, bu nedenle yargılama yerinin Yüce Divan olduğunu söyledi.

Çörekçi, Batı Harekat Konsepti belgesini görmediğini, hazırlanmasında katkısısının olmadığını, dolayısıyla belgenin emirlerinin yerine getirmesinin de söz konusu olmadığını öne sürdü.

1995 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı birimlere gönderdiği yıkıcı ve bölücü örgütlere ilişkin genelgesinin aleyhinde delil olarak dosyaya konulduğunu ifade eden Çörekçi, hiçbir siyasi konusu olmayan bu genelgenin 2 yıl sonra kurulacak hükümeti yıkma suçuna delil olarak kullanılmasını anlayamadığını söyledi. Atılı suçu işlemediğini savunan Çörekçi beraat talep etti.

Çörekçi'nin beyanının ardından duruşmaya öğle arası verildi.

Muhabir: Serdar Açıl

Kaynak: AA