Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya Ankara’da düzenlediği “2017 Yılında Para ve Kur Politikası” konulu basın toplantısında fiyat istikrarına odaklı para politikası, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonla ilgili açıklamalarda bulundu. Çetinkaya, ilk olarak enflasyon hedefini açıkladı. 2017-2019 döneminde geçerli olacak enflasyon hedefinin Orta Vadeli Program kapsamında hükümetle yaptıkları mutabakatla yüzde 5 seviyesinde olmasını planladıklarını söyleyen Çetinkaya, enflasyonun hedefle uyumlu seviyelerde tutulmasına çalışırken finansal istikrarı da gözeteceklerini dile getirdi.

Çetinkaya, enflasyon gelişmelerini yıl içinde Enflasyon Raporu aracılığıyla kamuoyuyla paylaşacaklarını belirterek “TCMB’nin hesap verme yükümlülüğünün bir unsuru olan belirsizlik aralığı, önceki yıllarda olduğu gibi her iki yönde 2 yüzde puan olarak korunmuştur. Gerçekleşen enflasyonun yıl sonunda belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise Hükümet’e açık mektup yazılacaktır” dedi.

Merkez Bankası’nın dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasını sürdürdüğünü ve döviz kurlarının piyasadaki arz ve talep koşulları tarafından belirlendiğini hatırlatan Murat Çetinkaya, şöyle dedi:

“Döviz arz ve talebini belirleyen esas unsurlar ise uygulanan para ve maliye politikaları, iktisadi temeller, uluslararası gelişmeler ve beklentilerdir. Uygulanmakta olan döviz kuru rejiminde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) nominal ya da reel herhangi bir kur hedefi bulunmamaktadır. Bununla birlikte TCMB, finansal istikrara yönelik riskleri sınırlamak amacıyla Türk lirasının iktisadi temellerle uyumlu olmayan bir şekilde aşırı değerlenmesine veya aşırı değer kaybına karşı kayıtsız kalmamaktadır. Ayrıca piyasa derinliğindeki azalma veya spekülatif hareketler sonucu döviz kurlarında gözlenebilecek aşırı oynaklıklar da yakından takip edilmektedir. TCMB, ülkemiz döviz piyasasının etkin bir şekilde çalışabilmesi için gerekli önlemleri almaya devam edecektir. Bununla birlikte, uygulanmakta olan kur rejiminde kur riskinin iktisadi birimler tarafından yönetilmesi önem arz etmektedir.

Küresel belirsizliklerin artışı ve yüksek oynaklıklar nedeniyle döviz kuru hareketlerinin enflasyonu yükseltmemesi amacıyla Kasım ayında piyasaya müdahale edildiğini hatırlatan Çetinkaya bu çerçevede haftalık repo faizinde 50 baz puan, TCMB gecelik borç verme faizinde 25 baz puanlık artış yapıldığını söyledi. Halen haftalık repo faizinin yüzde 8; TCMB borç alma ve borç verme faizleri de sırasıyla yüzde 7.25 ve yüzde 8.50 seviyelerinde olduğunu dile getiren Çetinkaya, “Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir” dedi.

Kamuoyunu bilgilendirmeyi sürdüreceklerini ve bu çerçevede yılda dört kez Enflasyon Raporu’nun yayımlanmasına devam edeceklerini söyleyen Çetinkaya, şunları söyledi:

“Finansal İstikrar Raporu TCMB’nin önemli bir iletişim aracı olmaya devam edecektir. Bunun yanı sıra, para ve kur politikası çerçevesine ilişkin kamuoyuyla paylaşılan duyurular, Başkan tarafından TCMB’nin faaliyetleri ve para politikası uygulamaları hakkında Bakanlar Kurulu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu ve diğer platformlarda yapılan sunumlar da kamuoyunun bilgilendirilmesinde önemli rol oynayacaktır. Bunlara ek olarak, önümüzdeki dönemde yatırımcılar ve analistler ile teknik içerikli görüşmeler yapılmaya devam edilecek; ayrıca yurt dışındaki finans merkezlerinde yatırımcılar ile düzenli toplantılar gerçekleştirilecektir. Reel ekonomik aktiviteyi saha bilgisine dayalı olarak bölgesel ve sektörel detayda takip etmeye yönelik çalışmalar olgunlaştırılarak para politikası karar alma süreçlerine entegre edilecektir.”

TCMB’nin Türk lirasının likiditesinin sağlanması amacıyla 2016 yılında yapılanları anlatan Murat Çetinkaya, 2017 Yılında Likidite Politikası ve Operasyonel Çerçevesini ve döviz likiditesi ve rezerv gelişmelerini açıkladı.

2017 Yılı Para ve Kur Politikası

Murat Çetinkaya, 2017 yılı öngörülerini açıklarken spekülatif davranışlarla dövizin fiyat oluşumları gözlenmesi ve aşırı oynaklık durumlarında piyasaya esnek ihaleler yoluyla veya doğrudan müdahale edilebileceğini vurgulayarak “döviz ve efektif piyasalarında TCMB ile söz konusu piyasalarda işlem yapmaya yetkili bankalar arasında gerçekleştirilen döviz karşılığı efektif işlemlerine 2017 yılında da devam edilecektir” dedi. Çetinkaya, 2017 yılında hurda ve işlenmiş altın alımına da başlanacağını “Altın cinsinden tasarrufların ekonomiye kazandırılarak rezervlerimizin artırılması amacıyla; Türk lirası karşılığında bankalardan, yurt içi yerleşiklerden toplanacak işlenmiş veya hurda altından dönüştürülmüş standart altın alımına başlanacaktır” sözleriyle açıkladı.

Kaynak: DHA